yedinci günde,
calum ben gittiğimde köprüye önceden gelmiş benim için bekliyordu.
"neden gelmen bu kadar uzun sürdü?"
oturduğu yerden, sisin arasından seslendi.
"gelmeyeceğini düşünmeye başlayacaktım."
sevdim,
onun sesindeki endişeyi.
gerçekten umursanmış hissedilmek rahatlatıcı hissettirmişti,
yani beni fark etmişler gibi.
omuz silktim,
buraya gelişimi uzun sürdüren şey neydi gerçekten bilmiyordum.
"pekala, favori john green kitabımı getirdim."
"ah, gerçekten mi?" kaşımı kaldırdım.
"evet, ve şimdi sana bunu okuyacağım, o yüzden otur."
ve, tabii ki de, oturdum.
senin,
drea.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
bridge ☹ calum hood ☹ kitap iki
Fanfiction"yarın burada olacak mısın?" "aynı zamanda, her zamanki gibi." intihar serilerinin ikinci kitabı. i got permission from @luketivity