-jaehyun-
olayları en başında benim almam bir hataya sebep olacağım belliydi. planlanandığı gibi hareket etmiştim her şey yolunda gidiyordu. aradan geçen uzun zaman sonra planlandığı gitmeyen bir şey olmuştu. artık taeyong ile kalbim aynı ritimde atıyordu ve bunun işimi etkilemesini istemiyordum.
özel olarak yetiştirildim bu meslek için, gözümü kırpmadan bir sürü adam öldürdüm fakat bu sefer birisini yakalamak garip hissettirmişti.
garip hissettirmişti çünkü bu adamın her hareketi beni etkilemişti, önceden de kendime dediğim gibi katile aşık olamazsın diyip geçirmiştim sadece... ama bunun faydalı olmadığını gördükçe daha da çok sevdiğimi anlamıştım.
karşımda duran taeyong'a bakmıştım her seferinde içten içe bitmiş birisi vardı. tayland'a geri verilse de şu an onun için bir şey fark etmeyecek gibiydi. gözünde en ufak umut ışığı kalmamış artık kendi kendini öldürmüş gibiydi. şu an kafasına sıksam bile sadece bedeni etkilenirdi bundan ruhu çoktan ölmüştü.
bir şeyler düşünmeliydim. karşımdaki adamın bu hâli beni bu kadar üzgün yapıyorsa olayı duyduğum kadarıyla değil de bir de arka planını öğrenmeliydim. taeyong bize kurtulmak için karşı tarafın ifadesi gibi verdiğinden de emindim, gözlerinden okuyordum bunu. kalbi kalbime diyordu her seferinde suçsuz olduğunu.
inanmak istedim ve yanımdaki bedene hiç düşünmeden sordum. aklında neler olduğunu, nelerin bittiğini. bana anlatmadığı şeyleri sordum fakat sustu, sustu ve gözümün içine baktı. acı vermişti, acıyordu canım. normal de bu durumda belki erimem gerekiyordu ya da kalbimin hızlanması gerekiyordu. şu an canım öylesine yanıyordu ki tek kelime edemiyordum.
durdu ve düşündündü ardından dudağı kıpraştı. küçük bir hapşırık bırakmış ve burnunu kolunun tersiyle silmişti. yutkundu, etrafına baktı ve en son gözlerime bu sefer emin bakıyordu, kendinden emindi. olayları yavaşça anlatmaya başlamıştı aniden. kısaca girişmişti konuya. o sırada cebimde olan ses kaydedicisi kaybediyordu her şeyi.
(olayı hatırlayanlar için bölüm 16)
duyduğum şeylerle olayın çok farklı olduğunu anlamıştım. neden resimi silmediğini, neden hep bir ürkek davrandığını.
benim olanı kimseye vermeyeceğimden de emindim. ellerimi yavaşça ellerine doğru götürdüm güvende hissetmesi için. yanımdayken güvendeydi ve bu hiçbir zaman değişmeyecekti.
"özür dilerim taeyong, hiçbir şeyi bilmeden sana düşmanımızmış gibi davrandım fakat bundan sonra yanında ben olacağım. kimseye ihtiyacımız yok bugünden sonra birlikte dışarıda gezeceğiz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
school, jaeyong
FanfictionTaeyong başarılı bir müdür, Jaehyun ise bir temizlikçiydi. tamamlandı.