5.BÖLÜM

340 25 9
                                    

HATIRLATMA

“Dayan güzelim!” “S-sehun! B-ben.. ö-özür dilerim..”  “Sen bir şey yapmadın! Az kaldı lütfen dayan! Beni bırakma!”..

YENİ BÖLÜM

Son sözü kalbimin hızlıca atmasına neden oldu. Nedenini bilmiyorum.

Sehun’un ağzından:

Choo he yemek masasından birden bire kalkmıştı. Annemin ısrarlarıyla yarım saat geçtikten sonra choo henin yanına gitmeye karar verdim. Kapıyı açmaya çalıştım ama kilitlemişti. Sinirle kapıyı zorladım. İçeriden ses gelmiyordu. Kapıyı kırıp içeri girdim. Ama kimse yoktu. Banyonun kapısı açıktı. Aralıktan çok fazla kan görüyordum ve korktuğum şey olmaması için dua ettim. Hızlıca banyodan içeri girdim ve gördüğüm manzara karşısında donakaldım. Bu neydi böyle?! Choo he kendine ne yapmıştı?! Hızlıca elini tuttum ve “Dayan! Sen güçlü bir kızsın! Bunu başarabilirsin!” dedim. Bana acıyla baktı. Onu kucağıma aldım ve arabaya götürdüm. Onun ölmesini istemiyordum! Bunu istemiyordum! Kahretsin! O kızdan hoşlanıyorum!

Bilincini kaybetmemesi için onunla sürekli konuşmam lazımdı. Ona şunu söyledim. “Dayan güzelim!” cevap vermeyeceğini düşünüyordum ama cevap vermişti. “S-sehun! B-ben..ö-özür dilerim..” Benden nasıl özür diler?! O suçlu değil! Onu bu hale getirenler suçlu! Ona hızlıca şunları söyledim. “Sen bir şey yapmadın! Az kaldı. Lütfen dayan! Beni bırakma!” Nihayet hastaneye gelmiştik. Onu hızlıca kucağıma adım ve hastaneye doğru koşmaya başladım. Choo he bana sesleniyordu. “S-sehun..” “iyi misin?” “canım acıyor.” Hastane kapısından giriş yaptığımda hemşireler başıma toplanmıştı. Sedye getirdiler ve hızlıca yoğun bakıma aldılar. Bu kadar derin mi kesi yani?! Neden bunu yaptı?! Yoğun bakım kapısında beklerken uyuya kalmıştım. Hemşirelerin beni dürtüklemesiyle uyandım. “Beyefendi! Hasta şu anda iyi. 47 numaralı odaya kaldırıldı!” “onu görebilirmiyim?” “evet. İleride sağda doktor beyin odası var. Hastanın durumuyla alakalı bir şey öğrenmek isterseniz..” kadın tam konuşmasına devam edecekti ki sözünü kestim. “pekala.” Hızlıca doktorun odasına girdim. Adam neye uğradığını şaşırsa da kendini toparlayarak konuşmaya başladı. “Buyrun. Oturun.” “durumu nasıl?” “çok kan kaybetti. Hasta daha önce birçok kez vücudunda derin yaralar açmış. Çoğu kez de dövülmüş. Şu anda durumu iyi fakat…” kuşkulanmaya başlamıştım. “Fakat?” “fakat açtığı yaralar çoğu kez mikrop kapmış ve beyine aldığı darbeler yüzünde beyninde tümör teşhisi konuldu.” Doktorun dediği şeyle bir an afalladım. Ne yani? Ölücek miydi?! Bu olamaz! İmkansız! O ölemez!! “Ölecek mi?!” “Az bir ömrü kaldı diyebiliriz. Hastalık son evresinde. Maalesef. Üzgünüm.” Odadan hiçbir şey demeden çıktım.bu nasıl olabilir?! Choo henin olduğu odaya doğru ilerledim ve kapıyı açtım. İçeri girdiğimde choo he uyanıktı. Ona bakınca gözlerim doldu. Bu hissettiklerim de ne?! Aşk denilen şey insanı böyle mi hissettiriyor gerçekten? Choo he yüzüme bakmadan konuşmaya başladı.”B-ben..özür dilerim.” “Neden özür diliyorsun?” “Seni uğraştırdım. Benle uğraşmak zorunda değilsin. Artık uyanık olduğuma göre buradan gidebilirim. Böylece bir daha benle uğraşmazsın. Tam kalkarken karnındaki acıdan dolayı çığlık attı. Şu durumda ona bağıramazdım. Kibarca konuşmam lazımdı. Sakin bir şekilde konuşmaya başladım. “Benimle kal.” Dediğim şeyle onu şaşırtmıştım sanırım. Ne diyeceğini bilemiyor gibiydi. Onun öleceğini ona söyleyemezdim. Onu mutlu etmem lazımdı. Tekrar konuşmaya başldım. “choo he..sen benim için önemli bir kızsın. Farklı bir kız..Ben sana değer veriyorum.” “Ah..Ben..” diyecek bir şey bulamıyor gibiydi. Bana kızmamıştı. Şu anda sevgiye muhtaçtı. Yavaşça yanına gittim. Yanındaki koltuğa oturdum ve elini tuttum. Cidden ya yanakları bu kadar basit bir şeye kızarabiliyor muydu? Bu hoşuma gitmişti. Nasıl bu kadar narin ve kırılgan olabiliyordu? Nasıl insanların onu bu hale getirmesine izin verdi? Nasıl boyun eğdi? Elimi tuttuktan sonra uyuya kalmıştı. Uyurken bir melek gibiydi. Ona bakarken gözlerim kapandı. O kadar saat uyanık kalmıştım. Gözlerim uykuya yenik düştü.

YAZARIN ANLATIMINDAN

Geçmiş insanın peşini bırakmaz. Kesinlikle choo he bunları hak etmedi. Belki 1 hafta belki de 1 ay yaşayacak bir kız için mutluluk artık çok geç. Öleceğinden habersi mutluluğu son zamanlarında bulan bir kız. 

DEAR YOUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin