nolur sarkiyi dinelyin usenmeyin nolue
MAN IM NOT SORRY IM DIRTY AHAHAYSYGSAHS
----------------------
Felix mekandan çıktıktan sonra ne yapacağını bilemedi. Adımları birbirine karışmış, kelimeleri ağzında yankılanıyordu. Hyunjin neden yapmıştı bunu? Ve Jeongin.. Ondan asla beklemezdi. Kardeşi gibiydi, morali bozuk olduğunda birbirlerini teselli ederlerdi. Hyunjin'in yokluğunda ve Hyunjin'i suçlu sanarken -sanırım hala suçlu- Jeongin ona 2 yıl boyunca destek olmuştu. Peşinden koşan Chan'ın sesini duyunca gözyaşlarını daha fazla hapsedemedi.
"Felix! Lütfen dur. Seni anlıyorum, kırıldın evet. Ama lütfen dur eve gidelim. Konuşalım rahatlarsın."
Felix arkasını dönüp Chan'a sarıldı. Gerçekten acıtıyordu. Daha onun yeni sahip olduğu dudakları en yakın arkadaşının tatmasını istemiyordu.
Felix zaten hastalığıyla zor uğraşıyordu. Özellikle bu iki yılda bu kadar artmışken, bu tür olayların olması onu daha da yıpratıyordu. Tek dileği mutlu olmaktı, sayelerinde o da olamıyordu.
-
Minho en sert ses tonundan sonra Hyunjin'in yavru kedi miyavlamasına benzeyen sesi oradaki kişilerin içini acıtmıştı. Hyunjin bundan önce bilmeden Felix'i çok kırmıştı, her ne kadar isteyerek yapmasa da. Ama bu son olay artık çığırından çıkmıştı.
"Jisung, lütfen Changbin ve Seungmin'i evlerine bırak. Sonra da Chan Hyung'un yanına git."
Jisung zaten sinirli olan Minho'yu daha da sinirlendirmemek için sesini çıkarmadan onayladı. Üçlü mekandan çıktıktan sonra Minho, Jeongin ve Hyunjin'i alıp arabaya bindirdi. Kendi evinde konuşacaktı. Sinirli olduğundan araba sürmek istemiyordu. Ancak ne Hyunjin araba sürecek kafadaydı, ne de Jeongin henüz o yaşta. Eve geldiklerinde zaman bir türlü geçmiyordu. Evde sadece Hyunjin'in hıçkırıklı ağlayışları duyuluyordu. Jeongin hiçbir şey söylemeden duygusuzca koltukta oturuyordu. Minho ise burnundan soluyarak şakaklarını ovuyordu. Hyunjin'in sesi sinirini bozmaya başladığında artık konuşmanın zamanı gelmişti.
"Yeter. Neden yaptınız bunu? Olayları en doğru şekilde anlatın."
Hyunjin Jeongin'in konuşması için bekledi. Küçükten ses gelmeyince gözyaşlarını silip olanları anlatmaya başladı.
"Jeongin konuşmak istediğini söyleyip beni köşeye çekti. Sonra anlamsız şeyler söylemeye başladı. Felix yanımıza geldiğinde de birden yaptı. Yemin ederim engel olmaya çalıştım. Yemin ederim."
Minho Hyunjin'e dik dik bakarak dinlemişti. Konuşması bitince keskin bakışlarını Jeongin'e yöneltti. Jeongin'den ses gelmiyordu. Birden dün gece söylediği şeyler geldi aklına.
"Ya ben sevdiğim çocukla telefon seksi yaparsam?"
"Evet Jisung abi çok yakışıklı. Ama kim olduğunu söylemem."
Gerçekten ola ola Hyunjin'e mi aşık olmuştu? Bu sözler aklına gelince Hyunjin'in hikayesi gerçekçi gelmişti.
"Jeongin. Bir şey söylemeyecek misin?"
"Ne diyebilirim? İstediğim kişiyi sevmekte özgürüm. Buna da karışmayacaksınız herhalde?"
Deyip koltuktan kalktı. Kapıyı açıp evden çıktı. Hyunjin ve Minho arkasından bakakalmıştı. Jeongin'e neler oluyordu? Bu sefer Hyunjin şakaklarını ovmaya başladı.
"Felix iyidir değil mi?"
-
Felix ve Chan, Felix'in evine geldikten sonra pek konuşmamışlardı. Sadece Felix Hyunjin'in nasıl böyle bir şey yaptığını sorguluyordu. Chan Jeongin'in sevdiği kişinin Hyunjin olduğunu anlamıştı. Dün akşam konuşurken hepinizin aynı anda öğrenmesini istiyorum demişti. Neden yapmıştı bunu? Felix en yakın arkadaşı değil miydi? İstediği kişiyi sevmeye hakkı vardı. Ama istediği kişinin arasını bozmaya hakkı yoktu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
carousel | hyunlix
Fiksi Penggemarara verildi(buyuk ihtimal devam edilmeyecek) "Üzgünüm. Belki başka bir evrende, arkadaş veya daha fazlası oluruz. Ama bu evrende asla." hyunlix minsung