2

31 4 2
                                    

İyi okumalar dileriim^^

"Han Jisung! Kaba davranın diye çağırmadım sizi buraya! Düzgün davran." Fazla yüksek olmayan ama her zamanki gibi ukala tavrıyla "İmridirsiniz." Deyince bazı kişiler güldü. Kırmızı saçlı çocuk devam etmesini isteyince yaşlı adam devam etti;

"Biliyorsunuz ki teknoloji konunda gelişmiş sayılırız, silahlarımız yeterli olacaktır ve tahmin edersiniz ki halkımızda çoğu kişilerde özel yetenekler var, kendinde bu özellikler bulunan var mı aranızda?"

Kırmızı saçlı başka bir çocuk elini kardırdı. "Bende var efendim, Sesim bugüne kadar hep güzeldi ve istediğim ölçüyü ayarlayabilince çoğu isteği yerine getirtebilirim. Örneğin hafif tiz bir şarkıyla insanları uyutabilirim. Bunun gibi."

"Peki bir arkadaşının üzerinde demek ister misin Kim Seungmin?"

"Hayır efendim, adı üstünde arkadaşlarım oldukları için yapmam. İnanmıyorsanız bu benim sorunum değil." Bir an kafalarımızın uyuştuğunu hissettim, iyi anlaşabilirdik.

"Peki diğerlerinde yok mu? Yoksa test mi yaptırtmadınız?" Test yapmadık çünkü olmadığını düşünüyoruz gibi ağızlardan fısıltılar çıkmıştı.

"Böyle olmaz ama akşam sırayla hepiniz test olacaksınız 5 gün içinde her şey hazır olacak yola çıkacaksınız. Anlaşıldı mı?" Hepimiz onaylayınca tanışmamız için bizi yalnız bıraktı. Hiçbirimiz konuşmayı başlatmayınca ben konuşmaya başladım;

"Ben Felix 21 yaşındayım, Avusturalya'dan geldim." Kırmızı saçlı çocuklardan biri konuşmaya başladı benden hemen sonra. "Ben Chan, Bang Chan. 24 yaşındayım. 10 yıldır Kore'deyim ama bende Avusturalya'dan geldim." Anladığımı belirten bir şekilde kafamı salladım. Sonra Minho konuşmaya başladı;

"Ben Lee Minho ama Lee Know da diyebilirsiniz. 23 yaşındayım. Koreliyim." Ondan sonra herkes kendini tanıttı. 

"Ben Han Jisung bu kadar."

"Bende Hwang Hyunjin."

-

Herkes kendini tanıtmış sonra konuşacak konu bulamamıştık. Bu yüzden bize verilen odalara çıkmıştık. Yarın yoğun bir gün olacaktı bu yüzden akşama kadar uyumak istemiştim, ama odanın kapısı çalana kadar. Minho duşa girmek istediğini söylemişti, hala çıkmadığını düşünerek kapıya yöneldim. Açınca karşımda Hyunjin'i görmeyi beklemiyordum. Ben içeri bile geç demeden içerideki koltukların birine oturdu. "Daha ne kadar orada dikileceksin?" Deyince yanına oturdum. "Ne oldu Hyunjin? Herkesin odasında olması gerekiyor."

"Biliyorum bebeğim ama bir şey konuşmamız gerekiyor. Jisung'da gelecek, Minho'da banyoda sanırım. Tamamlanalım konuşacağız." Diyecek bir şeyim olmadığından kafamı sallamakla yetindim. Biraz sonra Kapı çalınca Tekrar ayağa kalktım gelen beklediğim gibi Jisung'du. Bir 5 dakika sonra Minho'da aramıza katılmıştı. Hiç bir şey söylemeden yanıma oturdu. Bir an bu buluşmadan sadece benim haberimin olmadığını düşündüm. 

"Evet çocuklar, ben bu mankafalara asla güvenmiyorum. Bize güvendiklerini de düşünmüyorum. Bir yaratık ne kadar zorlu olabilir-"

"Öyle konuşma!" Minho'nun verdiği tepki hepimizin gözlerinin ona çevrilmesine neden olmuştu. Ama ne yaşadığını bilmiyorduk. "Neden Minho, neden böyle konuşamam." Hyunjin cidden düşünemeyen biriydi.

 "O yaratıkların biri yüzünden kız kardeşimi kaybettim çünkü." Hepimizin ağzı beş karış açılmış ona devam et bakışı atıyorduk. "Bakmayın öyle hikayenin devamı yok, neden buradayım sanıyorsunuz."

"Şimdi işer değişir işte." Çok pozitif konuşmaları cidden sinirimi bozmuştu. " Arkadaşlar bu lanet yaratıkları 8 kişi yenebileceğimizi düşünüyor musunuz!? Cidden soruyorum, ülkeyi esir almışlar diyorlar ve bunu 8 kişi mi halledeceğiz. Saçmalık tamamen saçmalık."

𝘕𝘰𝘪𝘴𝘺-𝗦𝘁𝗿𝗮𝘆 𝗞𝗶𝗱𝘀Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin