Şan: 9

32 2 0
                                    

AHAYLILARIN GECE TOPLANTISI

Böyle, Troyalılar nöbetçileri bekletirken, Ahaylılar, yürekleri donduran bozgunun kardeşi çılgın bir korku içinde kalmışlardı. Bütün kahraman savaşçıları katlanılmaz bir matem çarpmıştı. Balıklı deniz birden esen iki rüzgârla nasıl kabarırsa, her ikisi Thrakiadan esen Boreas ile Zefir nasıl birden bire siyah dalgalar yükseltir ve sahillere boylu boyunca yosunlar saçarsa onun gibi, göğüsleri, içinde, Ahaylıların yürekleri yırtılmış, parçalanmıştı.

Bu ara, Atreoğlu yürekten müthiş kederlenmiş her tarafta gür sesli çavuşları arıyarak onlara Derneği toplamak emrini veriyordu: üyeler teker teker, isimleriyle çağrılacak, hiç ses çıkarılmıyacaktı. Kendi de onlardan ilkin buna çalışıyordu. Üyelerin hepsi, gamlı oturmuş, Dernek toplanmıştı. O zaman Agamemnon gözlerinden yaşlar dökerek ayağa kalktı: yalçın bir kayadan kara sularla akan karanlık bir pınara benziyordu. Ağır hıçkırıklarla Argoslulara şunları söyledi:

— Dostlar, Argosluların başları ve kılavuzları! Kronosoğlu Zeus beni müthiş bir felâket tuzağına düşürdü; zalim, vaktiyle bana söz vermiş ve va'dini teyid etmişti ki, ancak hisarları sağlam İlion'u alıp talan ettikten sonra memlekete dönecektim. Meğer bana fena bir pusu kuruyormuş, şimdi işte beni Argos'a dönmeğe çağırıyor: alnımda, boşuna bunca insanları mahvetmiş olmak şerefsizliği olduğu halde! Ne çare! Zeus böyle istiyor, kudreti sonsuz Zeus ki bunca Hanın başından tacını almış, daha da başkalarından alacaktır; çünkü güçte kuvvette en üstün odur! O halde haydin, hepimiz benim dediğim gibi yapalım, gemilerimize binip vatanın sahillerine doğru kaçalım. Saati geçmiştir, geniş Troya şehri artık bizim olmıyacaktır.

Böyle dedi; hepsi sustular, ses çıkarmadılar. Uzun bir zaman Ahaylıların oğulları, böyle, dilsiz ve gamlı kaldılar. Nihayet, narası gür Diomedes söz alıp konuştu:

— Atreoğlu, düşüncesizliğin için, en önce seninle atışacağım; Dernek'te görenek böyledir, ey Han! Darılmıyasın. İlk olarak sen öfkelenip Danaosluların önünde yiğitliğime hakaret ettin: bana hamasetsiz, gevşek, korkak dedin. Bütün bunları Argoslular, gençleri ihtiyarları, iyi bilirler. Sana gelince, dolap çeviren Kronosoğlu vergi vermede tutumlu hesaplı davranmıştır: çok kudretli, hepsinden üstün bir asa vererek şanını şerefini yükseltmiştir, fakat hamaset, kavgada iç ateşi vermemiştir, en yüksek erdem ise budur. Zavallıcık, sen Ahay oğullarını bu derece gevşek, korkak mı sanıyorsun da öyle konuşuyorsun? Yüreğinde böyle bir sıla arzusu varsa, kalk git: önünde yolun açık; gemilerde denizin yanında duruyor, o gemiler ki Mykenes'ten çıkarken, donanma olarak arkadan gelmişlerdi. Başları saçlı başka Ahaylılar, Troyayı alıp talan edinceye kadar buradakalacaklardır. Onlar da isterlerse gemilerini alıp sevgili vatan toprağına kaçsınlar. Yalnız ikimiz. Sthenelos ile ben, kalırız. Troya'nın kaderini elde edinceye kadar dövüşürüz. Burada bulunuyorsak her halde tanrının dileği ile bulunuyoruz.

Böyle dedi, ve bütün Ahay oğulları at kısrak terbiyecisi Diomedes'in söylediklerini beğenerek alkışladılar. Sonra araba ustası Nestor ayağa kalkarak konuştu:

— Tydeoğlu, kavgada güçlü kuvvetlisin. Dernekte de yaşıtların arasında, hepsinden üstünsün. Ahaylılardan söylediklerini beğenmiyecek, aksini söyliyecek kimse yoktur. Fakat her şeyi söylemiş değilsin. Hakikat şu ki gençsin; oğlum, bütün oğullarımdan sonra doğmuş bir oğlum olabilirsin. Böyle ise de, Argos Hanlarına sağduyu sahibi bir adam gibi konuşmaktan geri kalmıyorsun. Fakat ben, senden çok daha yaşlı olmakla övünen ben, söylediklerini tamamlamalıyım, her şeyi söylemeliyim. Ve sanırım ki, söyliyeceğim şeyler için, beni kimse, Agamemnon bile kıramıyacak. Demos içinde harp isteyen adamda aile, görenek, yurt, vatan duygusu yoktur: bu yüreği üşütüp titreten savaştır. Fakat haydin şimdi karanlık geceyi dinliyelim, akşam yemeğini hazırlıyalım. Bekçi takımları açık hendeğin yanında, hisarın dışında nöbet beklemeğe gitsinler; bunları delikanlılara söylüyorum. Ondan sonra, Atreoğlu, sen bize baş ol, çünkü en büyük Han sensin, ihtiyarlara ziyafet vermek itirazsız sana düşer. Barakaların şarapla doludur: Ahaylıların gemileri her gün sana Thrakiadan geniş deniz üzerinden getiriyorlar. Ağırlamak için her şeyin vardır bir çokları üzerine de hanlık hükmü sürmektesin. Dernek toplantılarında kimlerin en iyi tedbirleri ileri süreceğine kulak asarsın. Şu saatte, düşman, gemilerimizin çevresinde sayısız ateşler yakmakta iken Ahaylıların en iyi ve en sağlam tedbirlere ihtiyaçları yok mudur? Kimin içi rahat edebilir? Gece orduyu ya parçalıyacak veya selâmete çıkaracak. Böyle dedi, ve hepsi dinleyip kandılar.

İlyadaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin