Bölüm 4 :

223 33 12
                                    

Bora'nın ağzından;

"Savaş       nerde"       dedim .  "Bilmiyoruz  ama   birazdan   gelir "  dedi    Emre.   Motor     sesi   geldi     Savaştı   bu   hemen    dışarı   çıktım  .   O    sinirle   birtane   vurdum  .Savaş  yere  düştü.

"Ne oluyor  size !      kaç   gündür     böle    soğuksunuz    birbirinize  karşı "  dedi  Cem.

"Savaş   düzgün davran     artık    yeter  "       dedim.

Savaş     sadece    bakıyordu  . "Bişey  söyle  Savaş"   dedim.

"Yeterrr!   oturun  bir köşeye   sakin   kafayla   derdiniz    neyse   konuşun"   dedi   Cem.  Evet    hakıydı  galiba .  Biraz   konuştuk .  Anlaşmıştık    sanki  bizimkilere     doğru    gittik.

"Aranızın   düzeldiğini    söyleyin   lütfen " dedi    Yusuf.  "Galiba"  dedi   Savaş.

"Aranızın   düzeliceğini   biliyordum   sizin  gibi     iki     kardeşin  arası   böyle   kalamaz " dedi Cem   her zaman olduğu gibi.

"E   o      zaman  kutluyoruz "  dedim.

"Süper fikir  "   dedi   Savaş.

"Bi  fikrim  var   "     dedi    Cem .  Acaba   yine ne  diyecekti  "  söyle  bakalım bu  fikri biz de duyalım   " dedim.

"Arabaları  alıp       herzaman   ki   yere  gidip      yarış   yapsak     diyorum   " dedi .

Güzel      fikirdi      aslında   " olur ..." dedik  hepimiz.

Arabalara bindik    yola çıktık.

Yusuf 'un     ağzından;

Yarış     başladı  ben   ayağımı    incittiğim    için     yarışa    katılmadım.Her  zaman      ki    gibi Bora    öndeydi  .     Savaş    ve    Bora  böyle    konularda    çok ciddi  olurlar  .

Çok  çekişmeli bir    yarış   bi  Bora     geçiyor    öne    bi      Savaş   .Her   zaman ki  gibi   Bora    kazanacaktı .

Son  turu   oynuyorlar     " gö ...     gözlerime     inanamıyorum  yarışı      Cem  kazandı"    dedim kendi kendime.  

"Woow "      diyerek   yanlarına   gittim.   Bora   ve    Savaş     ilk  defa bu   kadar sakinler   bugün     çok garip  şeyler     oluyordu .

  Bora 'nın ağzından;

Telefonum  çaldı   Masal ' dı    arayan telefonu    açtım 

"Alo  " dedi .

"Ne     istiyorsun " dedim ters   bir cevapla.

"Sakın    yalan    söyleme     biliyorum   arabamı    sen mi  bu  hale   getirdin" dedi.

alaycı   bir  kahkaha   ile    " madem  biliyorsun da  neden  soruyorsun" dedim  ve  telefonu  kapattım.

"Evet    ben bu hale    getirdim"  dedim  kendi   kendime.:)

"Tebrik ederim kardeşim   " dedim.  

Çok  yorgundum   "gençler     kusura bakmayın   beni   bu  geceliğine   affeddin " dedim  ve      ayrıldım    yanlarından.

Eve   geldim direk  yatağıma   yöneldim aklımdan  hiç   çıkmayan  Masal  'ı   yine   düşndüm.

Onu  düşünerek  uyukuya   dalmışım.  

Masal'ın    ağzından;

Sabah   uyandığımda   babam   evde    değildi   anneminde    işi   çıktı   ve   gitti   .  Kahvaltımı  yaptım  ve  dışarı  çıktım.

Ahh   unutmuşum  arabamın  olmadığını   offfffffffff " BORA!"  diye   bağırdım  arkadan  "efendim"  diyen    kalın   ve  şiddetli  bir  ses   işittim  .

Arkamı   döndüm   "Bora "   diyerek   tekrar  bağırdım.  " Benimle   gel" dedi.  "Nereye   yaaa "  diye  bağırdım .  Bana    dönerek   "  bağırmayı   çok   mu   seviyorsun?"  dedi. "Offff     gıcık   "dedim   onun  duymayacağı  bir   sesle.

Yanıma    yaklaştı  kolumu  sıkıca  tuttu  ve   arbaya   doğru   sürükledi.

"Napıyorsun  sen   " dedim.  Sesini  çıkarmadı  . Arabaya   zorlada  olsa  bindim  ."Ya  lütfen bişey   demiyeceğim    nereye    götürüyorsun   beni  "dedim .   "Gidince  görürsün"dedi.

Uçurumun  dibinde   durdu  şaşkın  gözlerle  Bora'ya  bakıyordum  "hayır "  dedim  .

Arabanın  kapısın   açtı  ve  kolumdan  tutup  yere   attı  "naptığını  zannediyorsun  sen   "dedim.

Üzerime  doğru  geliyordu  artık  bana  çok  yaklaşmıştı  nefesini  hissediyorum  "Masal" dedi  kolumu sıkıca  tutarak  .İlk  defa  bana   adımla  seslendi  . 

Daha  da  yaklaşmıştı  tam     birşey   söyleyecekti   ki  telefonum  çaldı  .

Miray 'dı  arayan  beni  neden     arıyor ki  dedim kendi   kendime.

"Masal  acil  hastaneye  gelmelisin" dedi  . "Neden  birine  birşey mi oldu ? dedim  ağlayarak.

"Ecrin  fenalaşmış   okulda   çabuk  gel  " dedi    ve  üzerime  kapattı  telefonu .

"Bora   ça .. çabuk  gideli  lütfen  "dedim . "Ne oldu "  dedi  .

"Ecrin  fenalaşmış  lütfen  acele et "  dedim . Ayağı  kalktım  ağlıyordum  o an ki üzüntüyle   Bora'  sarıldım  .

Sonra  arabaya      bindik   hastaneye   doğru  gidiyorduk.

İNCİRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin