" Leyla bak bu fotoğraf işini ağabeyin öğrenirse çok kötü olur biliyorsun değil mi? "
" Aman be Zeyno ağabeyim nereden öğrenecek? Arslan gidip Leyla bana iç çamaşırlı fotoğraf attı diyecek değil. "
" Kızım belli mi olur Arslan ağabeyin sağı solu? Hem ayıp atma adama öyle fotoğraf. "
" Zeyneeep her gece ağabeyimin hayalini kurmadığını bilsem inanırım bu dediğine. "
Aynı anda kıkırdadık.
" En azından ben gidip Kerem'e kuduracağı fotoğraflar atmıyorum. Sahi ya bu adam azıp sana bir şey yaparsa?"
" Kızım ben de onu istiyorum işte. Dokunsun, sevsin istiyorum. "
" Püü zilli. Kudurdun yine. Kızım hadi fotoğrafı atacaksın da kendini elletme. Arslan ağabeyin ünü malum. İşini bitirmeden bırakmaz seni. Öyle iki göster ama elletme taktikleri işe yaramaz onda."
" Zeyno'm diyorum ya ben de onu istiyorum. Bırakmasın istediği kadar dokunsun. Yıllardır onu seviyorum ben. Arslan olmazsa başka kimse olmaz. "
" Sen bilirsin çiçeğim ama öyle kesin konuşma. Ne olacağı belli olmaz. "
" Biliyorum ben kendimi. Ondan başkasını ne gönlüm kabul eder ne de aklım. Neyse eve gidelim de ağabeyim gelmeden yemekleri hazır edeyim. "
" Gidelim de ben de annemin evden çıkmadan emrettiği şeyleri yapayım. "
Yine kıkırdayıp evlerimize gitmek üzere yola koyulduk.
Ben Leyla. Leyla Acar. Yirmi bir yaşında hukuk fakültesi son sınıf öğrencisiyim. Ailemle birlikte İzmir de şirin bir köyde yaşıyorum. Gerçi üniversite başladığından beri daha çok yazları köyde oluyorum. Okul zamanı da çocukluk arkadaşım Zeynep ile birlikte merkezdeki evimizde kalıyoruz.
Hakkında konuştuğumuz kişi de Arslan. Arslan Karahan. Herkese göre ağabeyimin arkadaşı olduğu için benim de ağabeyim sayılır. Oysaki altı yıl önce o askere gidip gelince anlamıştım onu sevdiğimi.
Ama o zaman on beş yaşında çocukluktan yeni yeni çıkan bir ergendim. O ise üniversitesini bitirip avukat olmuş, askerliğini tamamlamıştı.
Bizim burada çoğunlukla askerliğini yapıp, elinde mesleği olan erkekler evlenirdi. O yıllarda o kadar korkardım ki bir gün Arslan'a kız istemeye gidecekler diye.
Annesi Ayşe teyze her ne kadar ona evlenip yuva kurmasını söylese de Arslan onu geçiştirmeyi çok şükür başarıyordu. Gerçi artık otuz yaşına gelmişti ve daha nereye kadar böyle giderdi meçhul. İşte tüm bunları düşünmek yıllar sonra adım atma cesaretini göstermeme sebep olmuştu.
Arslan tutkulu bir adamdı. Cinsellik onun için önemli. Hoş benim için de öyle ama sadece Arslan ile.
İşte bu yüzden ona nude göndererek ilk önce aklına gireceğim. Artık o küçük kız olmadığımı fark etmesi gerek. Neyse ki hem vücudum hem yüzüm güzel. Bu yüzden aklına girmemin çok uzun sürmeyeceğini düşünüyorum.
Eve geldiğimde akşam için yemek hazırlamaya başladım. Ağabeyim Kerem polis. Bazen gece çalışıyor bazen gündüz.
Babam yıllar önce vefat etti. Annem ise zeytin ağaçlarımızla ilgileniyor. Zamanı geldiğinde toplayıp zeytinyağı fabrikasına satıyoruz.
Akşam olduğunda ağabeyim işten, annem ise oturmaya gittiği Ayşe teyzelerden geldi.
Annem, Ayşe teyze ve Ayşe teyzenin eltisi Nuray teyze çok iyi anlaşırlar. Arslan'ın da babası vefat etti. Bu yüzden annesine ve kardeşlerine o bakıyor. Hatta bu yüzden işi merkezde olmasına rağmen orada değil köyde yaşıyor. Tabi yazları bu benim işime geliyor. Evlerimiz de çok yakın. Hatta odalarımızın penceresi karşı karşıya. Onlarla aynı bahçede Nuray teyzelerin evi var. Yıllar önce beraber arsa alıp iki ev yapmaya karar vermişler.
Bulaşıkları da yıkadıktan sonra yorulduğum için direkt odama çıktım.
Tam uykuya dalmak üzereydim ki telefon çaldı." Leyla attın mı kız fotoğrafı? "
" Ay ben onu unuttum. Uykum geldi hemen yattım. Kapat da atayım. "
İyi ki Zeyno arayıp hatırlatmıştı. Yoksa koskoca bir gün daha beklemek zorunda kalacaktım.
Leyla:
Leyla: Zeyno aldığım takımı merak ediyordun. Ancak atma fırsatı bulabildim. İyi geceler 😘.Heyecanla atıp hemen telefonu kapattım. Ne tepki vereceğini çok merak ediyordum.
Yarın başıma gelecekleri bilmeden söyleyebileceği şeylerin hayalini kura kura uyudum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Leyla
Teen FictionLeyla: fotoğraf * Leyla: Zeyno aldığım takımı merak ediyordun. Ancak atma fırsatı bulabildim. İyi geceler 😘. İşte yaşanacakları bilmeden attığım iki mesaj. Arslan'a yanlışlıkla atmış gibi yaptığım.