top toplama sanatı √ sakuatsu

26

tokyo gezisi çok da uzun sürmemişti.

atsumu şansını zorlamak istemiyordu çünkü geziden çok kiyoomi'nin yanında olması onu heyecanlandırıyordu. gezilmesi gereken en önemli yerleri gezmeseler n'olurdu ki?

omi-kun'a göre oralar kalabalık ve mikrop doluydu. yolda yürürken bile yanlışlıkla birilerine sürtünüyordunuz.

atsumu ona o an omuzları değerek yürüdüklerini hatırlatmadı.

"...hem de benim odamda. inanabiliyor musun? onlara dedim ki, odayı omi-kun bile temizlese içeri bir daha girmem. artık salonda yatıyorum!"

kiyoomi maskesinin ardında gülümsedi. bunu atsumu'dan başka kimsenin fark ettiğini zannetmiyordu.

"kötü olmuş. hiç değilse kapıyı kilitlemişler ama. o odayı sildiniz mi?"

atsumu da özel ısrar üzerine maske takıyordu. "temizlediklerini iddia ediyorlar ama osamu'nun dediği her üç laftan birisi kesin yalandır. öbür ikisinin de yalan olduğu üç hafta sonra ortaya çıkar."

bu lafı üzerine kiyoomi güldü. atsumu başkalarını güldürmekten hep hoşlanmıştı. ama neden kiyoomi'yi güldürünce karnında kelebeklerin uçuştuğunu anlamadı.

üstünde çok durmadı.

"orayı ben bi' güzel sileceğim. senin gibi gireceğim odaya, maskeli, dezenfektanlı falan. sonra da osamu'yu odadan atarım, hak etti o, azıcık o salonda yatsın..."

atsumu'yla konuşmanın kötü yanı buydu, karşısındaki bayılana kadar konuşmaya devam ediyordu. yine de kiyoomi bu durumdan rahatsız olmadığını fark etti.

açık sahada oynanan bir voleybol oyununa denk gelene kadar yürümeye devam ettiler. bu süre boyunca atsumu hiç susmadı. en son takım arkadaşlarından birinin hainin teki olduğunu anlatıyorken aniden konuşmayı kesti, oyunu görmesiyle gözleri parladı.

kiyoomi daha önce voleybolu bu kadar seven kimseyle tanışmamıştı.

"omi-kun, biz de oynayalım mi?"

kiyoomi oyuna göz attı. birçok kural hatasıyla oynanıyordu. oyuncular fileye hiç çekinmeden çarpıyor, rotasyonla uğraşmıyorlardı. blok yapılmıyordu.

"milletin oyununu mahvetmeyelim istersen."

"mahvetmek mi? oyun sonunda bize şükredecekler. hadi, gel."

atsumu dokunulmaktan rahatsız olduğunu unutup kolunu çekiştirdiğinde, kiyoomi kaçmadı.

"hey! bizi de oyuna alsanıza. iyi oynarız." bununla beraber atsumu göz kırptı.

yavşaktı işte.

ısınmaya başladılar. farklı takımlara geçmeden önce, atsumu maskesinin ardından şüphe götürmeyecek şekilde sırıtıyordu.

"omi-kun. takımını mahvedeceğim."

kiyoomi cevap vermedi. maskesini çıkardı, takımının yanına gitti. filenin karşı tarafında atsumu takımına, kendi attığı pasların birinin bile sayı olmama imkanı olmadığını anlatıyordu.

"miya."

"hm?" atsumu kendisine döndü.

"seni ağlatacağım."