35

2.5K 268 138
                                    

"omi-kun! kaçmasana!"

atsumu peşinden koştuğu çocuğu yakalamaya çalışırken kendi ayağına takıldı, yere düşmekten son anda kurtuldu.

"dur bi' soluklanayım."

turnuvanın dördüncü günüydü. kaybeden takımlar eve dönmeye hazırlanıyordu. inarizaki bunlardan biriydi.

henüz kaybetmiş olmayı kendisine yediremeyen sakusa kiyoomi'nin takımı, itachiyama da öyle.

"niye kaçıyorsun? zaten koskoca stadyumun öbür ucundan gördüm seni, yakalayana kadar canım çıktı." kiyoomi'yi yakalamasıyla ilk söylediği bu olmuştu.

"ne istiyorsun?"

atsumu'nun bir anlığına nefesi durdu. sakusa kiyoomi herkese bu ses tonuyla konuşurdu.

ama atsumu'yla böyle konuşmazdı.

"şey... kaybettiniz diye kızgın mısın hala? ben de mutsuzum gerçi, yavşaklığımdan mıdır nedir belli olmuyor sanırım. osamu da kızdı sabah, hahaha, yine gerildim  saçmalıyorum. saçmalarken beni susturman gerek, arkadaşımsın sonuçta..."

kiyoomi ona ters bir bakış attı. "arkadaşlarını günler boyu görmezden geliyor musun?"

"ha?"

"sen- seni..." kiyoomi sinirle nefes verdi. "boş ver. zamanımı harcama."

gitmeye niyetlendiğinde atsumu yoluna çıktı. kafası karışmıştı. "bana kızgın mısın?"

maskenin ardındaki ifadeyi görmek zordu. ama atsumu için okuması zor değildi. kiyoomi sinirden köpürüyordu.

"sana neden kızgın olduğumu dahi mi bilmiyorsun?"

"yok ya, bilmez olur muyum?" atsumu gergindi. gerginken berbat kararlar verirdi. "kızgınsın bana. kızgın olma diye geldim."

"hala yavşak yavşak konuşuyorsun- git başımdan, miya."

atsumu bir kez daha kiyoomi'nin yoluna çıktı.

"hayır." kiyoomi'yi daha çok kızdırmak... berbat karar. "bana söylemezsen bilemem. seni görmezden gelmiyorum."

"geliyorsun. şaşırmadım zaten. hatta kızgın bile değilim."

"yok ya, bayağı kızgınsın. sikecek gibi bakıy... pardon, hala gerginim."

"sana kızgın değilim. kendime kızgınım."

"kaybettiniz diye mi? bu konunun benimle bir alakası var mı?"

saçmaladığını fark etmesi çok sürmedi.

"hayır, miya, yok. çok da önemli değil. arkadaşlar birbirini görmezden gelmez diyebilecek kadar arkadaşım bile olmadı, o yüzden ne diyeceğimi de bilmiyorum. gidiyorum."

gidemiyordu. atsumu sülük gibi yapışmıştı bir kere.

"omi-kun. mesajlarına doğru düzgün cevap yazmadığım için mi öyle diyorsun? seni üzmek istemedim."

"sorun değil. genelde böyle olur zaten. bu sefer gidiyorum."

atsumu'yu belki de gereğinden daha sert iterek yolunu açtı.

"genelde nasıl olur?"

cevap vermemeyi düşündü. gidebilirdi. miya bu sefer yoluna çıkmamıştı.

"sıkılırlar. çok da umurumda değil, gerçekten. sadece... sen öyle değilsindir sanmıştım, o kadar."

"ha."

top toplama sanatı √ sakuatsuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin