1. Bölüm

102 16 8
                                    

Aslında biliyordum, bunun ne kadar olası olduğunun hep farkındaydım. Denedim, Tanrım yemin ederim denedim. Olmadı, kaçamadım ondan... Bir şekilde ona, geriye doğru sertçe çekildim. Diğer herkes kafede gülüp eğlenirken, bu kadar nadir görülen bir hastalığın acımasız pençesinde, küçücük bir tuvalet kabininde ağlayarak kusmamın sebebi bu... Kanın etkisiyle turunculaşmış sarı lale yaprakları bu halde bile hoş gözüküyor. Boğazımdaki bu çiçekler canımı ne kadar acıtırsa acıtsın, bu kadar güzel hisleri, daha da önemlisi onu kaybetmektense hiç düşünmeden ölürüm. Kahretsin, ona feci aşığım. Düştüğümü hissediyorum, birilerinin farkedip beni kurtarması için yalvarıyorum. Ağız dolusu kan kustuktan sonra çöküp ağlamaya başlıyorum. Sessizce, kim bilir kaçıncı kez tekrarlıyorum. "Ölüyorum ve bu sessiz yok oluş beni bitiriyor, çığlık atmak, artık hızlıca yok olmak istiyorum. Beni bu işkenceden kurtarın, yalvarıyorum." Başım dönüyor, eve gitmek istiyorum. Midem yeniden bulanıyor. Dönüyor ve kanla kaplı onlarca yaprak kusuyorum. Kimsenin gelmeyeceğini biliyorum. Takımdan olduğum için kutlamalara getirilsem de, kayboluşlarıma alıştılar. Belki o bile... Gözyaşlarım hızlanıyor, bu işkencenin bitmesini, ölmeyi istiyorum. Kendi bedenimi, atan kabimi yok etmek istiyorum. Dakikaların sonunda kapı tıklanıyor. "İyi misin?" O ses, beni bu hale getiren ses. Görmese de, sanki mümkünmüş gibi gözyaşlarım daha sık düşüyor. "Sadece midem bulanıyor, iyiyim." Sesimi her zaman kontrol altında tutabilirim. Bir anda gözümün önüne gülümsemesi geliyor. Bu bir yıl içindeki en yoğun, en fazla kan oldu... Yorgun ve bayılacak gibi hissediyorum. "Hey! Kenma iyi misin? Kenma aç kapıyı! Kenma!" O kadar yorgunum ki, bırakmak istiyorum. Hayatımda ilk kez, ilk tanıştığımız günden beri onun yanında ağladığımı belli ediyorum, boğazımdan bir hıçkırık kaçıyor. Kilidi çeviriyor ve kapıyı açıyorum. Dudaklarımdaki kanı umursamadan karşısına çıkıyorum. Sımsıkı sarılıyor, belki de son kez olacağını bilerek kokusunu içime çekiyorum.

Hanahaki Disease Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin