1

28 15 7
                                    

Otobüs beni almak için gelmişti. Otobüs durduğu an içeri daldım çünkü hava çok soğuktu. Otobüse girdiğimde her zaman ki gibi beni bekleyen en iyi arkadaşım Simay'ı gördüm. Hemen yanına oturdum.

+ Selam

- selam, bu günkü sınava çalıştın mı?

Bu insanların neden sürekli sınava tabii tutulduğunu gerçekten anlayamıyorum. Kendi hayatlarını zorlaştırıyor sadece.

+ Tabi ki sen?

- biraz ama emin olmadığım bazı şeyler var.

Kesinlikle çalışmadı. Muhtemelen tüm günü dizilere harcamıştır. Ama onu suçlayamam en son beni de bir diziye bağımlı hale getirmişti. Gerçekten sigara kadar zararlı ve çok eğlenceli.

+ Boş ver çok ta önemli değil sen yaparsın.

- senin için söylemesi kolay il birincisi. Herkes senin kadar zeki değil. Gece de hiç uyayamadim zaten.

+ Yine mi rüya gördün?

- evet ama rüyamda tuhaf bir şey vardı.

Hayır ya yine mi.

+ Ne?

- bir tür iblis gibi bir gölge bana yaklaşıp beni içine alıyordu.

Gözlerimi kocaman açıp ona baktım. O az önce "iblis" mi dedi. Hayır sakin olmalıyım onu da korkutmanin bir anlamı yok. Muzipçe gülümsemeye çalıştım.

+ Sanarım birileri yine kâbus görmüş.

Gözlerini bıkkınlıkla diğer tarafa çevirdi.

- ne zaman görmedim ki.

Dedi ve bana dönüp muhtaç bir şekilde baktı. Ahh ona gerçekten üzülüyorum ama yapacak bir şeyim yok. Onun gözlerini kocaman açıp bana bakmasına daha fazla dayanamadım ve kikirdadim. O da benimle kikirdadi ve onun koluna girdim.

+ boşver çok takma sınava çalışsan iyi olur.

Muzip bir şekilde sırıttım oda bana sırıtıp göz devirdi.
Okula gelmiştik yine kapının önünde gıcık kız grubu duruyordu. Benimle uğraşmayı severlerdi sonuçta ben il birincisiyim ve içlerinden çoğu kızın sevdiği erkekler bana hasta.( Kesinlikle kendimi övmüyorum) Ne yapabilirim ki hem zeki hem güzel olmak çok zor. Neyse bir şey demeden yanlarından geçtik ve üniversitenin girişine doğru yürümeye başladık.

Arkadaşım ailesini kaybetmiş ve kendisine kötü davranan şu anki üvey ailesinin eline düşmüş bir kahindi. Tabi ilk önce size kahinin ne olduğunu anlatmalıyım.

Kâhin: çoğunlukla rüyasında geleceğe dair parçalar gören ve doğa üstü yaratıkların yaptıkları hipnozlara karşı dayanıklı insan.

Simay'ın gördüğü rüya beni biraz endişelendirmişti. Rüyasında gördüğü şeyin ne olduğunu bilmiyordu. Peki rüyasında gördüğü şeyin ne olduğunu benim bilmem birşeyleri değiştire bilirmiydi?

********

Ben sınavımı erken bitirdiğim için dışarı çıkıp Simay'ı beklemeye başladım. Dışarısı çok kalabalıktı. İnsanlarla çok yakın olmayı sevmediğim için üniversitenin girişinden biraz uzaklaşıp beklemeye başladım. Ben Simay'ı beklerken ileri geri yürümeye başladım taa ki birine çarpana kadar. Çarptığım kişiye bakmak için arkama dönmüştüm ki bir şey hissettim. Sanarım o da hissetmişti ki ikimizde ne olduğunu anlamaya çalışarak birbirimizin gözlerine bakıyorduk. Çocuk benim yaşlarımda beyaz saçlı mavi gözlü ve epey tatlıydı. Çocuk bana sırıtıp elini uzattı.

- Savaş

Bende elimi uzatip aynı şekilde cevap verdim

+ Alev

- hangi bölümdesin seni bizim bölümde görmedim.

+ Bilgisayar mühendisliği, sen?

- Eczacılık.

Biz konuşurken Simay'ın çıktığını fark ettim. Benim gözlerim Simay da iken Simay başka bir tarafa bakıyordu.

- neyse ben artık gitmeliyim. Umarım daha çok görüşürüz.

+ Umarım.

Savaş yanımdan gittikten sonra Simay'ın olduğu yere doğru yürümeye başladım. Etraf hala çok kalabalıktı. Ben Simay'ın yanına giderken Simay'ın yanında bir şey olduğunu farkettim. Siyah bir duman tabi insanlar onu normal biri sanabilirdi ama ben normal değildim. Gölge yavaş yavaş Simay'a ilerliyordu. Simay ondan uzaklaşmaya çalışıyordu ama gölge onun peşindeydi. Simay yavaş yavaş kalabalığın içinden çıkıp okulun arkalarına doğru koşmaya başladı. Bende peşinden koşuyordum. Simay dönüp arkasına baktığımda önünde duran pet şişeyi fark etmeyip biraz sendeledi ve düştü. Gölge tam onun önünde durup ona yaklaşmaya başladı ki benim fırlattığım küçük ateş topu yüzünden yere yığıldı. O kalkmadan ben Simay'ın yanına gidip onu kenara çektim. Simay şaşkın ve korkmuş gözlerle bir bana bir de arkamdaki gölgeye bakıyordu. Simayi okulun duvarına yaslayıp

+ Burada kal

Dedim. Simay korkudan konuşamıyordu ama söylediğimi anladığını varsayıyorum. Ben tekrar arkamı dönüp gölge şeklindeki iblise baktım. İbliste doğruldu ve bana doğru koşmaya başladı. Ben ona küçük küçük ateş topları gönderirken simaydan uzaklaşmaya başladım. İblis ateş toplarından kurtulup beni geri doğru fırlattı. Ben yere düştüğümde bana yaklaşmaya devam ediyordu. Ben doğrulup ona doğru koşmaya başladım. Ona doğru koşup onun üzerinden atladım ve arkasından büyük bir ateş topu yolladım. İblis bir süre yerde kaldıktan sonra tekrar benim üzerime sıçradı. Üzerime çıkıp boğazımı sıkmaya başladı. Ben ise elimle onu ittirerek onun üzerine çıktım ve elimi onun kalbine soktum. Kalbini avuçlarımın arasına alıp çekmeye çalıştım ama kalbi bir türlü çıkmıyordu. İblis ise konuşmakla meşguldü.

- yakında hepiniz öleceksiniz.

+ Ne diyorsun!?

Zar zor nefes alıyordum. Tüm gücümü toplamaya çalışıyordum. Dediklerine o an pek kavrayamadim ama umurumda da değildi.

- tüm iblisler toplanıyor yakında kıyamet var.

Soğuk nefesini yanağıma veriyordu. Nefesi kül gibi kokuyordu ama iliklerime kadar dondurmuştu beni. Tüm gücümü ellerimde toplamaya başladım ayaklarım donuyordu, ellerim yanıyordu. gücümü kullanarak avuçlarımın arasındaki kararmış kalbi erittim. Kalbi erdiğimde altımdaki beden buharlaşıp kaybolmaya başladı. Ayağı kalktığımda beden tamamıyla yok olmuştu. Etrafta beni izleyen bir kaç kişi olduğunu fark ettim. Onlara doğru baktım ve yine gücümü kullanarak her şeyi unutturdum. Neyse ki okulun arkasında olduğumuz için çok kişi yoktu tabi kamerada. İnsanlar dağılmaya başladığında yine onu farkettim. Savaş orada durmuş bana bakıyordu. Onun her şeyi unutup gitmiş olmasi lazımdı. Ben ona bakarken o ise simaya döndü. Simay yerde oturmuş bana korku dolu gözlerle bakıyordu. yavaşça ona doğru yürüdüm daha fazla korkutmak istemiyordum. ok nün gibi yere çömeldim .

- g-gözlerin

+ Ne?

Ahh doğru ya gücümü kullandığım için gözlerim kırmızıya dönmüştü. Tamamıyla unutmuşum. Gözlerimi simaydan alıp başka tarafa çevirdim ve konsantre olmaya başladım. Bir süre sonra gözlerimin eski halini aldığını hissettim ve tekrar Simay'a döndüm. Simay bu sefer biraz daha iyi gibiydi. Bana bakıp zorla konuştu. Sesi çok kararlı ve korkuluydu. Resmen bağırmış tı.

- nesin sen!

UYUM: MelezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin