i love your smile

88 10 1
                                    

Robin'e "Seninle bir gün bile konuşmayınca o gün hiç geçmiyor." dediğimi hatırlıyorum. Sadece Robin değil hepiniz için böyleydi. Ama büyük konuşmamak gerek. Yıllar geçti ve konuştuğumuz gün sayısı çok azdır ama hâlâ hayattayım. Eskisi gibi yaşamak bana zevk vermiyor ama yaşıyorum işte.

Sizinle uzaklaştığımız ilk zamanlar Karen'la beraber yaşıyordum. Bir süre ilişkiyi devam ettirmek için ikimiz de çok uğraştık. Ama Ellie büyüdükçe Karen sürekli mutlu olmadığını gayet açıkça belli ediyordu. Evde gitmemi istediğini anladıktan sonra çok uzun süre geçmeden da yeni ev alıp oraya taşındım. Ellie başta en az benim kadar çok üzüldü. Evet Teddy , iyi bir baba sayılırdım. Benden beklemezdin değil mi? Eh sonuçta bir tane kızım var sadece. Başka da kimsem yok.

Karen, Ellie ile görüşmeme sadece birkaç ayda bir izin veriyor. Onunla görüşeceğim aylar içmeyi azaltıyorum. Daha sağlıklı beslenmeye ve bakım yapmaya çalışıyorum. O hayatımda en çok değer verdiğim insan. Çok zor... Değer verdiğin insanları uzun süre görememek yani.

Sizler de öylesiniz ve yıllardır yüzünüzü sadece sosyal medyadaki fotoğraflarınızdan görüyorum. Eğer olumlu bir yönden bakmak gerekirse, yıllardır sizi mutsuz görmedim. Her gördüğümde gülümsüyorsunuz. Bu benim için çok değerli. Bensiz de mutlu olmanız benim için gerçekten çok değerli. Çünkü ne şartta olursa olsun sizin gülümsemeniz bana iyi geliyor. Gülüşünüzü seviyorum...

Sizi her gülümserken gördüğümde beraberken yaşadığımız eğlenceli şeyler geliyor aklıma.

Bazen sadece gözlerimi kapatıp tekrar açtığımda geçmişte uyanmayı ve yaşadığım onca şeyin rüya olmasını istiyorum. Sonra kalkıp McLaren'sa gitmek, sana yaşam tavsiyesi vermek ve senin de ısrarla benim tavsiyelerimi reddetmeni istiyorum.

Sürekli sana "Çek takımları!" demek ve senin de her seferinde ev hâliyle karşıma çıkmanı istiyorum.

Evet çok fazla şey istiyorum galiba...

am i still your best friend?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin