you belong to me' | jikook

0.4

(Jimin)

Kapının kapanmasıyla tekrardan bir başkasıyla tek başıma aynı odada kalmıştım.Ne yani bu kısır döngü hep böyle devam mı edecekti? Neden bu odada benden başkası yoktu kii? Ne yapacaktım şimdi?

Kapının kapanmasından bu yana sadece bir kere göz göze gelmiştik zaten daha fazla bakmadan gözlerimi hemen önüme indirmiş, ellerimle bacaklarımı sıkıca sardıktan sonra kendimi tembihlemeye başlamıştım.

Hayır sakın onunla tekrardan göz göze gelme..yoksa hiç iyi şeyler yaşanmazdı diye düşünürken omuzumda sert bir el hissedince dalgınlıktan çıkıp kafamı kaldırdığımda dilini ağzının içerisinde gezdirirken, sinirli bir şekilde gözlerini ayırmadan bana bakan genç adamla tekrardan göz teması kurmuştuk.

"Amacın ne? ve neden ufacık işi zorlaştırma gayretindesin?"

Sanki sesim onun yoğun sesinden sonra içime kaçmış gibiydi..Dilimle kuruyan dudaklarımı ıslattıktan sonra konuştum.

"Asıl sizin amacınız ne? Ayrıca ben neden tanımadığım bir adama vücudumu göstermek zorundaydım?"

Muhtemelen sorduğum soruyu saçma bulmuş olacaktı ki alaycı bir şekilde sertliğinden ödün vermeyerek konuştu.

"Kimse sana meraklı değil.Bazı özel durumlar olmadığı sürece üstün sadece bir kereliğine mahsus kontrol ediliyor şimdi üçten geriye sayacağım ve sıfır dediğimde eğer soyunmamış olursan canını yakarım."

Oturduğum yerden seri bir şekilde kalktıktan sonra daha saymaya başlamamışken hızlıca konuştum.

"Bak biliyorum şuan konuşmamdan hiç hazetmiyorsunuz ama mahremiyet denilen bir şey var ve ben gösterip göstermemekte özgürüm-"

Konuşmama devam ederken hızlıca yakamdan tutup duvarla arasına aldıktan sonra keskin bir şekilde, ve konuşmasındaki her kelimeyi gözlerimin içerisine bakarak, beynime işlerken konuştu.

"Senin ne dediğin sikimde değil..Burada sadece benim dediklerim geçerli.Şimdi şansını daha fazla zorlamadan soyun!"

Cümlesini tamamladıktan sonra birkaç adım geriye gitmiş, soyunmam için belli bir boş alan vermişti..

Dişlerimi dudaklarıma geçirmiş, ağlamamak için zor tutuyordum kendimi..Montumu çıkarıp yavaşça bavulumun üstüne bıraktıktan sonra tişörtümü de vücudumdan sıyırıp, konuştum.

"Bakıyorsun değil mi? Hiçbir şey yok üzerimde.."

Histerik bir gülümseme sunduktan sonra konuştu.

"Ben sadece güvenlik açısından karşımda birilerini soyundurtmam Park Jimin."

Gözlerimi büyüterek ne dediğini anlamak isterken konuştum.

"Nasıl yani? Ne demek istiyorsunuz?"

"Belki ileride anlarsın."

.....

(Jungkook)

Her bir cümlemde beyaz teni irkilirken gözlerimi ondan hiç çekmedim.Bir eğitmenin yapması gerekeni yapıyordum vücudundaki hiçbir ayrıntıyı atlamadan inceliyordum.

Arada bir gözlerimiz birbirini bulduğunda yine ses etmeden ona bakmaya devam ediyordum.

Pantalonunu çıkarmamak için oyalandığını sezdiğimde onun soyunması için verdiğim boşluğu yanına gelerek kapattım.