---
"Melodi sakın kıpırdama" gözlerimi kapatıp hafif dudaklarımı kıvırarak beklemeye başladım."Şlap" sesi duyulduktan iki saniye sonra alnımdaki acıyla gözlerimi açtım.
"Napıyosun be"
Pis pis sırıttı."Sinek vardı"
El hareketi çekip sınıftan çıkarken arkamdan güldüğünü duydum.Daha da sinirlenip kantine doğru yürümeye başladım.
"Bana bir cappuccino caseiro lütfen." diyen kızdan sonra sıraya geçip "Abi bana bi çay" dediğimde Salih abideki rahatlamayı gördüm ve güldüm.Oturup sıcacık çayımı içerken hayatımı gözden geçirmeye başladım.Annemi,babamı,arkadaşlarımı,Uzay'ı ve Baran'ı.11 yaşımda annemi kaybettim,karnındaki bebeğiyle birlikte.Ölümünden yaklaşık 1 ay sonra hayatıma Baran girdi.6 yıldır tanıyorum Baran'ı,Uzay'ı ise tanıyalı 1 ay olmuştu.Baran'dan nefret ederken Uzay tüm gıcıklıklarına rağmen bana iyi hissettiriyordu.Baran annemin katiliydi.Uzay ise yakışıklı sıra arkadaşımdı,bir zamanlar kendisinden top yediğim sıra arkadaşım.Okula geldiğimden beri sadece bir kızla iyi anlaşabiliyordum,Ecem.Kızla "Ecem-Ecyala" diye az dalga geçmedim.Tenefüslerde hep beraberdik ama bugün okula gelmemişti.Özet geçmek gerekirse göt gibi ortada kaldım bugün.
"Kız sana diyorum" birinin beni öküz gibi dürttüğünü farketmem uzun sürmüştü sanırım.
"E-efendim Salih Abi?"
"Simit yer misin,benden?"
"Valla çok iyi olur." fırından yeni çıkmıştı üstelik,kaçar mı bu fırsat!
---
Okuldan çıkıp otobüs beklemeye başlarken Uzay'ın geldiğini gördüm.Sabah alnımın ortasına çakmasından sonra ona tavır yapmıştım.Ne kadar taktığı bariz ortadaydı.
"Başlatma tavırına gel işte" beraber sinemaya gidicektik ama planı iptal ettim,piçlik değil mi?
"Şşt sana diyom" dirseğiyle koluma hafifçe vurduktan sonra gülmeden edemedim.
"İyi be tamam."
---
Filmin ikinci seansına girmeyip alışveriş merkezinde gezmeye başladık.Canım abur cubur çekince markete girdik.Reyonları gezerken meyve reyonunda durdum ve meyveleri tatmaya başladım.Şeftali,kiraz falan.Görevli yanıma gelince bir an duraksadım sonra yemeye devam ettim.
"Abla karpuz da keselim mi?"
Uzay gülmeye başladı,bir süre sonra gülüşleri kahkaya dönüştü.Reyondaki çoğu kişi bize dönmüş şaşkınca bakıyordu.Uzay'ın karnını dirsekledikten sonra ağzımdaki şeftaliyle görevliye gülümseyip ilerlemeye başladım.Tabii Uzay Bey gülmekle meşgul olduğu için geri dönüp onu da çekiştirmek zorunda kaldım.Birkaç cips,jelibon,lolipop,kola,çikolata ve dürüm aldıktan sonra marketten çıktık.Elleri poşetlerle doluyken arabaya koşturmasını izlemek çok komikti.Haykırmaya başladığımda bana döndü.
"Çok konuşma bagajı aç" dediğini yaptım ve beklemeye başladım.Elimi yasladığımı,bagajı kapatırken farkettim.
"Elimi sıkıştırıyodun hayvan dikkat etsene!" diye çığırırken yapmacık bir şekilde sırıttı.
"Pardon bilerek oldu"
Dudaklarımı birbirine bastırıp arka kapıyı açtım.Uzay saf saf bana bakınca kapatıp ön koltuğa geçtim ve ayaklarımı öne doğru uzattım.Cips yerken kolumu dürten Uzay'a baktım.
"Ne bakıyon bön bön"
"Babanın arabası mı bu indir ayaklarını" inadına biraz daha yayılıp boyumu kısalttım.Arabayı sürmeye başladı.Cips boğazıma kaçınca öksürmeye başladım.
"Yavaş gitsene salak boğuluyodum!" hiçbir şey söylemeden sürmeye devam etti.Elimi yüzüne getirdim.
"Taksana lan beni"
"Kaza yapıcaz çek şu elini" diye kükredi.Hemen elimi çekip cama döndüm ve dışarıyı seyretmeye başladım.Eve gelene kadar hiç konuşmadık.
"Gelcen mi bi kahve yapayım abime" diyip güldükten sonra arabadan indim.
---
"Hazır mısın Uzay?" kafasını olumsuz anlamda sallayıp elindeki tava ve omlete bakmaya başladı.
"Melodi korkuyorum"
"Hadi yapabilirsin sana güveniyorum" gülmeye başladığımda bana kötü kötü baktı ve üçe kadar sayıp omleti havaya fırlatmaya çalıştı.Ama tava koptu ve tuttuğu yer elinde kaldı.Kahkaha patlatıp haykırmaya başladığımda daha fazla dayanamayıp yere oturdum ve karnımı tuttum.İkimizde acıkınca omlet yapmaya karar vermiştik fakat hayallerimiz boka sardı.
"Salaksın sen kalk topla şurayı." gülmekten ağlamaya başladım.
"Tamam git içeri aç televizyonu ben toplayıp geliyorum" kalkıp yeri temizlemeye başladım.Uzay'ın kızgınken verdiği tepkiler çok komikti ve beni hep güldürüyordu.Babamlar iş yemeğine gitmişti bizde evde tek başımıza kalmıştık.
"Yine bi şeyler mi yiyosun Melodi?"
"İşiyorum Uzay" güldüm ve elimde cips tabağıyla salona gittim.Tekli koltuğa oturduğumda Uzay'ın surat ifadesini gördüm.Tebessüm edip kalktım,Uzay'ın yanına geçtim.Kafasını televizyona çevirdi.Ben dizi açmasını beklerken çizgi film açmıştı.
"Oha en sevdiğim"
"Johnny Bravo'yu kim sevmez ki" dediğinde ağzımdaki cipslerle birlikte güldüm.
"Yemek borunda biraz cips kalmış"
"Sanane benim yemek borumdan"
"Öyle bi güldün ki midende duran sabah kahvaltını gördüm Melodi."
"Gülüşüme kurban" tekrar güldüm ve televizyon izlemeye devam ettim.Johnny,küçüklük aşkım,sen o kızları boşver ben sana bakarım sen bana gel.Zilin çaldığını duyduğumda esneyerek koltuktan doğruldum.Kapıya ilerlerken Uzay'ında uyuduğunu farkettim.Saatlerdir televizyon izliyorduk ve ikimizde uyuya kalmışız.Ayağıma takılan engellerden dolayı birkaç kez düşme tehlikesi geçirsem bile kapıya sağ salim ulaştım.Babamın geldiğini düşünüyordum o yüzden delikten bakmaya gerek duymadım.
"Melodi?"
"Baran?"
Kendime not bir daha deliğe bakmadan kapıyı açmak yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyun Başlasın
ChickLitArkamda tüm hayal kırıklıklarımı bırakarak yeni umutlarla geldim buraya.Güzelliğine kapıldım hayallerimin,unuttum gerçeği.Keşfetmek uzun sürsede kendi dünyamı buldum,kayboldum içinde.İyi hissettiren insanlar bağımlılık yapar derler,ne kadarı doğru p...