Kızıl saçları rüzgarda uçarken,genç kız yoldaki su birikintilerinin üstüne basıp ses çıkarmamak için ürkek adımlarını dikkatli atıyordu.Yeni geldiği bu şehrin yabancısıydı.Ailesinden geriye kalan tek kişiyi aramaya gelmişti İstanbul'a.
Kuzeninin adresi olarak söylendiği yere geldi.Karşısındaki üç katlı eve baktı.Kuzeni burada mı kalıyordu yani ? Evin önünde lüks beş tane araba vardı.Bu kadar çok arabanın evin önünde olmasını anlayamadı.Kapının önüne gelerek elindeki valizi yere sabitledi ve zile bastı.Zilin sesi yankılanırken topuklu ayakkabı sesleri geldi ve kapı açıldı.Yüzü makyajlı ve fazla açık seçik giyinen bir kız çıktı karşısına.Lizya hemen konuya girdi.''Merhaba ben Deniz Koralan'a bakmıştım.Burada mı?''
Kız kafasını onaylarcasına salladı.''Evet ama sen kimsin? Yeni kızlardan mısın yoksa?''dedi Lizya'yı baştan aşağı süzerek.''Anlayamadım?''dedi Lizya kaşlarını çatarak.Yeni kız derken ne demek istemişti?
''Kim gelmiş?''diyerek sarı saçları ve mavi gözleriyle dikkat çeken Deniz geldi o sırada.Lizya'yı görünce ağzı yer çekimini hatırlarcasına açılmıştı.Lizya Deniz'i görünce onunda fazla abartılı bir makyajı olduğunu ve biraz fazla açık giyindiğini gördü.Yıllar önce gördüğü Deniz'den eser kalmamıştı.Doğallıktan yana olan Deniz gitmiş ,yerine makyaj küpü olan bir Deniz gelmişti.''Li-lizya''dedi Deniz şaşkınlığını biraz üstünden atarak.''Ne işin var senin burada?''
''İçeriye geçebilir miyim? Soğuktan donuyorum da.Hem sana anlatacaklarım var.''
''Ah tabi geçsene''dedi Deniz hafif çekilerek Lena'nın geçmesine izin verdi.Lizya içeriye girince bir sürü kız olduğunu gördü.Hepsi de Deniz ve o diğer kız gibi giyinmişti.
''Hey ! Sen yeni misin?''dedi bir erkek sesi.Kız kafasını kaldırınca merdivenin başından ona bakan yarı çıplak adamı gördü.Adam elindeki gömleği giyerken bir taraftan da aşağı iniyordu.Kızın yanına geldi ve geceyi hatırlatan siyah gözlerini kızın bulut gibi olan mavi gözlerine dikti.''Güzelmişsin''dedi gülerek.''O yeni falan değil.O kızlardan değil''dedi Deniz.Lizya'nın kolundan tutarak onu mutfağa götürdü.''Deniz neler oluyor? O kızlar kim? Siz neden böyle giyiniyorsunuz ve o adam kim?'' diye sorularını dizdi Lizya.''Hey! Dur ,dur .Hepsini anlatacağım ama ilk sen anlat.Rusya'dan ne oldu da bir anda geldin?''
Lizya derin bir nefes aldı.Gözlerine dolan gözyaşlarını geri yolladı.''Annem ve babam öldü Deniz.Trafik kazası geçirdiler.Ailemden geriye kalan sadece sen olduğun için senin yanına geldim.En azından kalacak bir yer bulana kadar yanında kalabilirim diye düşünmüştüm.Ama bu ev biraz fazla garip lütfen neler olduğunu anlat bana!''
''Bak Lizya bu ev nasıl desem...Buradaki insanlar para karşılığı birileriyle beraber oluyor.''
''Ne!''diye bir çığlık kaçtı ağzından Lizya'nın.Aslında ilk başta buradaki tuhaflıktan birazcık sezmişti ama kuzeninin böyle bir yerde kalabileceğine inanamamıştı.
''Şşş! Sessiz ol.Hatta o yüzden seni yeni kızlardan sandılar.Normalde bugün yeni kızlar gelecekti.''
''Yoksa sende mi onlardansın Deniz?''dedi Lizya Deniz'in gözlerinin içine bakarak.Deniz gözlerini kaçırarak başını salladı.''Pes ! İnanamıyorum sana Deniz! Nasıl böyle birşeyin içine düştün sen?''
''Gerçekten istemedim.Ama annemler beni reddettikleri gün İstanbul'a geldim ve paralarım çalındı.Paraya ve kalacak yere ihtiyacım olduğu için buraya sığındım ve çalışmaya başladım.3 yıldır buradayım.Alıştım artık''
Lizya Deniz'in söylediği son cümleye takılmıştı.Alıştım artık mı? Böyle birşeye nasıl alışabilirdi ki insan.Lena ayağa kalktı.''Burada kalmayı düşünmüştüm ama görünüşe göre kalmamalıyım.Sende buraya nasıl alıştın bilmiyorum ama bence psikolojik destek almalısın çünkü aklını kaçırmış gibisin.Ben gidiyorum''diyerek salonda duran valizini aldı ve hızla evi terk etti.Şimdi tamamen çaresiz kalmıştı.Kalacak bir yer bulmalıydı.Sokağın başına doğru yürüdü.Bir restorana girdi ve boş bir masaya oturdu.Paltosunu çıkartarak sandalyenin arkasına geçirdi.Bir garson hemen yanına geldi.''Ne alırsınız efendim?''dedi.''Sıcak çikolata''dedi Lizya.Garson siparişini aldıktan sonra uzaklaştı.Lizya ne yapacağını düşündü.Kuzenine güvenerek gelmişti buraya ama onunda durumu ortadaydı.Birden ailesi geldi aklına.Onları özlemişti.Ailesine olan sevgisini onlar hayattayken pek göstermemişti.Ama onları çok seviyordu.Garson sıcak çikolatayı masasına bıraktığında oluşan tok sesle kendine geldi ve akmış olan gözyaşlarını eliyle sildi.Garson tedirgin bakışlarıyla Lizya'ya baktı.''Başka bir şey istermisiniz?''dedi.''Hayır.Teşekkür ederim''dedi Lizya sahte bir gülümseme eşliğinde.Garson başını sallayarak oradan uzaklaştı.Lizya sıcak çikolatasında bir yudum aldı.Sıcak çikolata içini ısıttı.O sırada onu izleyen adamı farketmiyordu.Genç adam bir kağıt ve bir kalem çıkararak genç kızı çizmeye başladı.Gözlerinde büyük bir hüznün olduğunu farketmişti.Kızın portresini çizdi ve arkasına bir not yazdı.Ayağa kalktı ve düşüncelerine dalmış olan genç kızın sandalyesinin önünden geçerek kaşla göz arasında kızın resmini çizdiği kağıdı Lizya'nın paltosunun cebine attı.Hiçbir şey olmamış gibi mekandan dışarı çıktı.
Lizya sıcak çikolatasını bitirdikten sonra hesabı istedi ve ödeyerek dışarı çıktı.Yoldan bir taksi çevirdi ve taksiye bindi.Taksiciye kalabileceği bir otele götürmesini söyledi.
Otelin önüne geldiklerinde Lizya taksimetredeki parayı ödeyip otelin lobisine doğru yürüdü ve resepsiyondaki görevlinin yanına gitti.''Merhaba bana bir oda verebilirmisiniz.Deniz manzaralı olsun lütfen''dedi.''Tabi hanımefendi.123 numaralı oda,buyrun''diyerek odanın anahtarını verdi.Birkaç işlem hallettikten sonra bir görevli eşliğinde asansöre bindi Lizya.Asansör 7.Katta durdu.
''Beni takip edin lütfen hanımefendi''dedi görevli.Lizya adamı takip ederek odasının önüne geldi.Adama bahşiş verdikten sonra odasına girip kapıyı kapattı.Bir an önce üstündekilerden kurtulup uyumak istiyordu oldukça yorulmuştu.Üstündeki paltoyu çıkarttı ve yatağının üstüne attı.Telefonunu kapatmak için elini cebine attı ama cebinde yoktu.Paltosunun ceplerine bakmaya başladı.Eline bir kağıt gelince kaşlarını çatarak kağıdı açtı.Donuk yüz ifadesiyle kendinin portresinin karakalem halini görünce şaşırdı.Arkasındaki notu gördü ve okumaya başladı.''Masmavi hüzünlü gözlerinin bir gün sevinçle parlamasını diliyorum.Güzel gözler,güzel bir gülümsemeyi hak eder.''
Lizya dili tutulmuş bir şekilde kaldı.Daha şehre yeni gelmişti.Ve onu kimse tanımıyordu ki.Kim yapmış olabilirdi ?Hem resim nasıl paltosundan çıkmıştı?Aklındaki soruları kovarak resmi paltonun cebine geri koydu.Üstünü değiştirip pijamalarını giydi.Bir an önce uyumak istiyordu.Yorgunluktan başına ağrı girmişti.Yatağın üstündeki örtüyü kaldırarak içeri girdi.Gözlerini kapattı.Uyumaya çalıştı ama içi içini yiyordu.Bir türlü uyuyamıyordu.Resmini çizenin kim olduğu merakıyla kendini yiyip bitiriyordu.Derin dern nefesler alarak kendini uykuya sürüklemeye çalıştı.Bir müddet sonra bedeni yorgunluğu kaldıramayıp uykuya daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİZYA
RomanceTrafik kazasında ailesini kaybeden Rus kız Lizya Lena SPURGA ailesinden geriye kalan tek kuzeni Deniz'in yanına İstanbul'a gelir.Ama olaylar planladığı gibi gitmez.Aşka inanmazken aşk onu bulur. *** *** *** **** *** *** *** *** *** ***...