Lizya kahvaltısını ederken bir yandan da meyve suyunu yudumluyordu.Dün geceden beri resim meselesini düşünüyordu.Kahvaltısını ettikten sonra biraz İstanbul'u gezmeye karar verdi.Otelden çıkarak yürümeye başladı.Bir mağazaya girip kıyafetlere bakmaya başladı.Beğendiği bir kaç parça kıyafeti aldı.Her ne kadar biraz aksanlı konuşsada,babası Türk olduğu için Türkçeyi biliyordu.Bu yüzden İstanbul'da konuşma konusunda sıkıntı çekmiyordu.
Mağazadan çıktıktan sonra simitçiden simit alıp deniz kenarında bir banka oturdu.Bir yandan simitini yerken bir yandan denizi izliyordu.Aç olmasına rağmen simite dayanamamıştı.Eskiden babası Türkiye'den geldiğinde Lizya'ya mutlaka simitte getiriyordu.Lizya yanına birinin oturmasıyla irkildi.Kendi yaşlarında olduğunu düşündüğü bir kız ağlıyordu.Lizya iyi misin diye sormayı düşündü ama iyi olmadığını bildiği için demedi.''Neyin var?''diye sordu kıza.Kız bir iç çekip gözyaşlarını sildi.''Erkek arkadaşım beni aldatıyormuş.Onu biriyle gördüm''diyerek ağlamasına devam etti.Lizya gözlerini devirmemek için kendini zor tuttu.Ne bekliyordu ki? Kızın ciddi bir sorunu olmasını mı? Lizya aşka inanmıyordu.Lena kıza içindekileri dökmeye karar verdi.''Bak,ben aşka inanmayan biriyim.Ve açıkcası hiç bir zaman bir erkek için ağlamadım.Ağlamam da.Bence sende ağlama seni bu kadar üzen biri için değmez.Önünde çok uzun bir hayat var.Bir şeyin bitişi,bir şeyin başlangıcıdır unutma.Kendinide hiçbir erkek için üzme.''
Kız tekrar içini çekti ve gözlerini sildi.Derin nefesler aldı.''Haklısın galiba.Ben niye üzülüyorum ki.''diye söylendi kendi kendine.''Bu arada ben Canan''diyerek elini uzattı kız.''Lizya''diyerek elini uzattı Lizya da.''Türk değil misin?''diye sordu Canan.''Hayır.Aslında yarı Türküm.Annem Rus babam Türk''
''Aksanlı konuşmandan belliydi zaten.''dedi Canan gülümseyerek.''Ben gitmeliyim daha İstanbul'u gezeceğim''dedi Lizya.Canan ''Ben gezdirebilirim istersen''dedi.Lizya zaten buraları pek bilmiyordu.Canan'la gezmesi onun için iyi olurdu.''Olur''dedi Lizya daha sonra Canan'la beraber bir taksiye bindiler.
+++++
Sırasıyla Canan ve Lizya neredeyse her yere gitmişlerdi.Akşam olmuştu.''Teşekkür ederim Canan.Bugün çok güzeldi''dedi Lizya.''Asıl ben teşekkür ederim.Senin sayende kafamı dağıtmış oldum.Bu arada unutma telefon numaram telefonunda kayıtlı bir şeye ihtiyacın olursa ara lütfen''
''Tamam ararım.Görüşürüz''
''Görüşürüz''
Lizya otele geldiğinde hemen odasına girdi ve sıcak bir duş aldı.Biraz otelin camından denizi izledi.Göz kapaklarına bir ağırlık çökünce uykusunun geldiğini anladı ve kendini yatağa attı.
Gece başına giren ağrıyla uyandı.Başında feci bir ağrı vardı.Yatakta oturur pozisyona geçerek elleriyle başına ovarak masaj yaptı.En sonunda geçmeyeceğini anlayıp üstüne düzgün bir şeyler giydi ve otelden çıktı.Bir nöbetçi eczane bulmalıydı.Oteldeki güvenlikten yerini öğrendikten sonra yürümeye başladı.Şansına eczane otele yakındı.Yürüdü,yürüdü...En sonunda karşı sokaktaki eczaneyi gördü.İçinden bir oh çekerek eczaneye doğru yürümeye başladı.Eczane dar bir sokaktaydı.Sokağı sadece bir tane lamba aydınlatıyordu.Lena tam eczanenin önüne geldiğinde birden karanlık kuytu köçe bir yere çekildi ve ağzı kapatıldı.Lena direnmeye başladı.Bir yandan da karşısındaki adamın yüzünü görmeye çalıştı ama yarım yamalak görmüştü çünkü karanlıktan görünmüyordu.Lamba yüzünün bir tarafına geliyor ve adamın siyah gözünün altındaki morluğu görebilmesini sağlıyordu.Adamın leş gibi koktuğunu farketti Lizya.Adam bağımlı olmalıydı.Lizya elinden geldiğince ses çıkarmaya çalıştı.Saat geç olduğu halde birilerinin onu bulma ihtimalini düşündü.Rusya da gittiği savunma sanatı kursundaki taktiği yapmaya karar verdi.Adamın tam gözlerinin içine baktı.Adam da ne olduğunu anlamamışcasına ona baktı.Kız yavaşca dizini kaldırıp adamın kasıklarına geçirdi.Adam acıyla kıvrılırken kız bunu fırsat bilip kaçmaya başladı.Adam da bıçağını çıkartıp kızın arkasından koşmaya başladı.Kız arkasına bakıp adamın nerede olduğuna baktı.Adamı tam arkasında bıçakla gördü ve dengesini kaybedip yere kapaklandı.Kız kalkmaya çalışırken vakti kalmamıştı.Adam kızın saçından tutup ayağa kaldırdı.Kız adamın elinden kurtulmaya çalıştıkca adam kızın saçını daha çok çekiyordu.Kız acıyla çığlık attı.Adam kızın ağzını kapatıp duvara yasladı ve bıçağını kaldırdı ve gülümsedi.Kız adam ağzını açtığı için o iğrenç ağız kokusunu aldı.
''Aslında başta sadece paranı alıp kaçmayı düşündüm.Ama sen kaşındın.Benim canımı yaktın...Düşündüm de bence ödeşmeliyiz.Ne dersin?''
Kız kafasını reddedercersine salladı.Adam kahkaha attı.Kız bu adamın kafasının yerinde olmadığını bir kez daha anladı ve bu daha da korkmasını sağladı.
''Bende öyle düşünmüştüm.Emin ol senin kanını akıtmak çok hoşuma gider''
Lizya artık ağlamaya başladı.Hala bağırmaya çalışıyordu ama sesi çok boğuk çıkıyordu.Bıçağın ucuyla kızın karnını kesmeye başladı.Kız acıyla çırpınıyordu.O sırada sokağı bir ışık aydınlattı.Bir araba gelmişti.Araba durdu ve içinden biri indi.Gece kadar siyah giyinmişti.Sadece içinden bembeyaz teni belli oluyordu.Adamla kızın olduğu yere doğru yürümeye başladı.Adam daha gelen siyahlı çocuğu farketmemişti.Bu kadar dikkatsiz olmasına şaşırmıştı kız.Çocuk adamın arkasından gelip boynunu sıktı ve adamı çekti.Adam elindeki bıçağı kaldırıp çocuğa saplamaya çalıştı.Ama çocuk buna izin vermedi.Adamın elini tutup çevirdi ve arkasın sabitledi.Adamın kafasını duvara çarptı.Elindeki bıçağı eline aldı.O sırada kıza baktı.Kızın karnındaki kesiği fark etti.Adama doğru döndü.
''İntikam vakti'' dedi çocuk ve elindeki bıçakla adamın karnını kesmeye başladı.Adam acıyla bağrırken çocuk geri çekildi ve yerde duran kızın yanına gitti.Kız büyük ihtimal şoktan bayılmıştı.Çünkü çok fazla kan kaybetmemişti.Çocuk kızı kucağına alarak arabasına taşıdı.Kızı arka koltuğa karnındaki kesiğe dikkat edecek şekilde yerleştirdi.Kızın kızıl uzun saçları koltuğa dağıldı.Çocuk sürücü koltuğuna geçerek arabayı çalıştırdı.Hızla evine doğru sürdü.Yaklaşık on dakika sonra evine gelmişlerdi.Kızı kendi odasındaki yatağa yatırdı ve eve bir doktor çağırdı.
Doktor gelip kızın yarasına baktı.''Fazla derin değil ama dikiş atsam iyi olur''dedi.''Ne gerekiyorsa yapın''dedi çocuk.Yine aklına ölmüş olan sevgilisi geldi.Onuda böyle bir olayda kaybetmişti.Kalbindeki acı hala tazeydi.İlk gün ki gibi.Tanımadığı bu kızın da zarar görmesini istemiyordu o yüzden.
Doktor ''Fazla hareket etmesin sürekli dinlenmesi gerek.Karnındaki dikişler patlayabilir.Bayılması da şokla olmuş.Fazla kan kaybetmemiş''diye bilgi verdi çocuğa.Çocuk onaylarcasına kafasını salladı.''Sağolun Doktor Bey''diyerek el sıkıştılar.Daha sonra doktor evden çıktı.
Çocuk kızın üstünü iyice örttükten sonra odanın ışığını kapatıp kendi odasına geçti.
Bugün o kızı öyle çaresizce görünce aklına eski sevgilisi Beril gelmişti.Beril'e çok aşıktı.Bir sabah kalktığında Beril'in bir saldırıda bıçaklanarak öldürüldüğünü öğrenmişti.O günden sonra kalbine hiç bir kadını almadı.Kalbinde hala ölü biri vardı.
Yatmadan önce yatağının baş ucunda duran Beril'in fotoğrafını aldı ve öpüp yerine geri koydu.Yastığını iyice düzelttikten sonra üstünü örttü ve gözlerini kapattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LİZYA
RomanceTrafik kazasında ailesini kaybeden Rus kız Lizya Lena SPURGA ailesinden geriye kalan tek kuzeni Deniz'in yanına İstanbul'a gelir.Ama olaylar planladığı gibi gitmez.Aşka inanmazken aşk onu bulur. *** *** *** **** *** *** *** *** *** ***...