1. Bölüm

1K 266 1K
                                    

BİSMİLLAHİRRAHMANİRRAHİM

Merhaba! Bu benim ilk fantastik kurgum. Bilim kurgu ve fantastik karışımı; - tanıtımdan anlaşılacağı üzere - doğal dengeyle ilgili; seveceğinizi umduğum, okuması zevkli bir kitap sizleri bekliyor!!

Buraya kitabıma başladığınız tarihi rica ediyorum.

Anlayamadığınız kelimeler için BÖLÜM SONUNDA SÖZLÜK VAR!!! Her bölümden sonra da olacak. Anlaşılamayan kelimeler paragraf altında verildi. Bu bölümün, bilinmeyen kelimeler sebebiyle, dili biraz ağır. Diğer bölümler böyle olmayacak. Bilginize.

— Helen!!

   Kulağımda çınladığını zannettiğim büyülü fısıltıyla başımı dizlerimin üzerinden kaldırdım. Koyu kahverengi buklelerimi yüzümden geriye attığımda saçımda bir şey takılı oldugunu fark ettim. Alnımdaki zarif başlığı elime aldığımda daha önce hiç karşılaşmadığım bir malzemeden yapıldığını gördüm. Gümüşü andırsa da onun kadar yansıtıcı değildi. Kristalize, mavi çan çiçeği; mavi inci ve mavi renkli cam taşlarla bezenmiş başlığı, saçlarımı düzeltip aldığım gibi yine başıma yerleştirdim. Üşüyordum biraz. Sırtımı verdiğim çimlenmiş, içi boş kütükten destek alarak ayağa kalktım. Üzerimde beyaz, kalın mat saten bir elbise vardı. Kolları dirsekten bollaşan bu elbisenin iç kısmında, dış kısmındaki satenden dört parmak kadar dışarı taşan, çiçekli bir güpür kullanılmıştı. Omuzları ve gerdanı açık bırakan elbise, üst batın bölgesinde bir de bağcık detayı bulunduruyordu. Eteğinin arkası da yarım metre kadar uzundu.

   Etrafıma bakındım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


   Etrafıma bakındım. Neredeydim böyle? Biraz önce sırtımı yasladığım kütük, oldukça büyük bir ağaç cesediydi. Her yerini yosunlar bağlamış, onlarca kova yeşil boyayla kaplanmış gibiydi. Doğanın en güzel boyası... Bazı kısımlarında beyazlıklar vardı tıpkı yerdekiler gibi. Havadaki yoğun sis tabakası yüzünden kırağı çökmüş olmalıydı. Bu sis yüzünden miydi, bilinmez; tılsımlı bir tehlike seziliyordu. Birkaç adım daha attım. Yerdeki beyazlıkların kimisinin de çiçekler olduğunu farkettim. Onların üzerinde de şebnem* damlaları vardı. Şaşırdım.
(Şebnem: Çiy)

— Helen! Bana doğru gel, kızım. Korkma.

   Neler oluyordu böyle? Kime sesleniyorlardı? Âfak*, benden başka kimseyi barındırmıyordu ama benim adım Helen değil ki?
(Âfak: Alan)

   Neler oluyordu böyle? Kime sesleniyorlardı? Âfak*, benden başka kimseyi barındırmıyordu ama benim adım Helen değil ki? (Âfak: Alan)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Reviqua: Elzem-i FezâHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin