Yağmurun altında birbirlerinin aşkından yanıp tutuşarak dans ederken her yerleri ıslanmıştı. Kırmızı burun ve yanaklarıyla eve girdiklerinde taehyung, Jungkook'un hasta olmasını istemediği için hemen banyoya yöneltmişti.
"Jungkook hadi banyoya gir." Jungkook omuzlarını silkmiş ve başını hayır anlamında sallamıştı. "Neden girmek istemiyorsun?" el işaretleriyle 'Beraber girelim. Sen' de hasta olacaksın.' yazdı.
"Beraber mi?!" Hızla kafasını aşağı yukarı salladı. Daha önce bir çok kez beraber banyoya girmişlerdi ama hiç bir zaman içlerinde büyüyüp taşan aşk duygusu yoktu.
Jungkook, Taehyung'un ellerini tutup banyoya doğru sürükledi.Küveti su ile doldururken aynı zamanda üzerindeki kıyafetleri çıkarıyordu. İç çamaşırlarıyla kaldığında taehyung'a kendi kıyafetlerini çıkarmasını söyleyip Küvetin içine girdi. Taehyung da aynı yavaşlıkla kıyafetlerini çıkarıp jungkook'un arkasına geçti. Sıcacık suyun içerisinde eriyip gidiyorlardı.
Taehyung hafifçe bacaklarını açtığında jungkook üzerine doğru yaslandı. Belkide son zamanlarını böyle delicesine geçirmek istiyorlardı. Taehyung, ellerini jungkook'un omuzlarında gezdirirken jungkook taehyungun bacaklarını okşuyordu.
İkiside çok iyi biliyordu ki;bu dokunuşlar arkadaşca değildi.
"Jungkook bu kadar uzak durmak zorundadır değilsin." Jungkook utandığı için biraz geri duruyordu.
Gözlerini kapattılar. Rahatlamak amacıyla girdikleri su'da daha da kışkırıyorlardı. Ne ellerini üzerlerinden çekebiliyorlardı ne de akıllarından çıkarabiliyorlardı. İkiside korkuları yüzünden birbirlerine yakınlaşamıyorlardı. Taehyung, Jungkook'un omzundaki yaralara öpücük kondurdu. Ne kadar garip gelsede vücut üzerindeki yaralara ilgisi vardı. Yaralar fazlasıyla ilgisini çekiyor ve öpememek için çıldırıyordu. Yara fetişi olduğunu jungkook'a söylememişti ama jungkook bunun gayet farkındaydı.
"Jungkook..." Jungkook, hafifçe başını çevirmişti.
"Bir şey olmadı... Sadece ismini zikretmek hoşuma gidiyor." Jungkook tavşan dişlerini hafifçe öne çıkararak gülümsemişti. "Başkalarınada böyle bakma... Gülümseme olur mu?"
Jungkook, 'Nasıl?'der gibi baktığında "Aşkla, sevgiyle ve bu güzellikle..." Diye yanıt aldı.
Jungkook, ne yapacağını şaşırınca gözlerini kaçırmayı tercih etmişti ve taehyung ise jungkook'u rahatsız ettiğine inanıp sudan çıkmıştı.
"Sen biraz daha dur ben sıcak birşeyler yapayım." Hızla çıkıp vücudunu havluya sarmalayıp banyodan çıktı. Bacakları titremekten neredeyse yürüyemiyordu. Sinirle yere çöküp yüzünü elleriyle kapattı.
"AGH! çok yoruldum... Seni öpememekten... Dokunamamaktan her şeyden çok yoruldum!"
"Çok güzel bakıyorsun..." Taehyung koridorun ortasında delirirken jungkook suyun içinde kendini boğma isteği ile hıçkıra hıçkıra ağlıyordu.Sesini çıkarmak istiyordu. Aşkını tarif etmek istiyordu hatta belkide onunla deli gibi sevişmek istiyordu ama korkuyordu işte. O minik endişe onun içini yiyip bitiriyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Language of Love
FanfictionBu Duyulmaz bir müzik eşliğinde;sokak ortasında yağmur ile dans ederken, aşkı gözlerine hapseden bir çiftin hikayesiydi. Onların gözlerinden düşen bir damla ip kalplerine düşmüştü.