|4|Lünapark

95 18 3
                                    

Benim Taehyung'um böyle şeylerden korkmaz ama yinede böyle yazasım geldi. İyi okumalar

Beraber uyumuşlardı. Birbirlerinin kokusunu içine çeke çeke hatta ağlaya ağlaya beraber uyuya kalmışlardı. Yastık kılıfları saçlarını yeni boyadıkları için kirlenmiş ve morumsu bir renk almıştı.

Jungkook, gözüne güneş ışıkları geldiği için rahatsız olmuş kafasını iyice Taehyung'un omzuna sokmuştu ama bu seferde nefes alamamıştı. Hafifçe oflayarak kafasını kaldırıp Taehyung'un üstüne yatmıştı.

"Jungkook... Uslu dur!" sesi uyku mahrumu çıkmıştı. Taehyung uslu dur diyordu ama jungkook onu dinlemeden uykusuna devam edebileceği rahat bir yer arıyordu. Taehyung uyuyamayınca birden hareket etmiş ve jungkook'u altına almıştı. "Uslu dur demiştim!"

Jungkook'un şaşkınlıktan gözleri büyümüştü. "Eğer uyumak istiyorsan perd-" Taehyung ne yaptığını yeni fark etmiş ve susmuştu çünkü altına aldığı jungkook sadece Taehyung'un dudaklarına bakıyordu. Taehyung hafifçe jungkook'un boynundaki kızarıklığa bakmıştı. Dün gece odasında gezinen sivrisinek ısırmış ve kaşımaktan kanatmıştı.

İnsanlar yaralardan iğrensede onun yaralara olan ilgisi kendisini fazlasıyla zora sokuyordu.

Jungkook asla seni seviyorum demiyordu veya ilk adımı atmıyordu ama eğer yakınlaşırlarsada asla geri çekilmiyordu. Taehyung bunu bildiği için perdeyi kapatmak için ayağa kalkmıştı. Perdeyi kapatınca saat daha 7 olduğu için yatağa geri girdi. "Artık güneş rahatsız etmez gel uyu." Kolunu jungkook'un kafasının altına sokmuş ve omzuna almıştı. İkiside gözlerini kapatıp derin derin nefesler alıyordu ama uyuyabildikleri söylenemezdi.

Jungkook daha fazla yatmak istemediği için telefonundan notlar kısmına girip birşeyler yazmıştı.

Bu gün okulu asıp lünaparka gidelim mi?

"İstersen gidelim ama şey... Çok kalabalık." Taehyung genel olarak kalabalıkta kaçıyordu. Okulda bile alışması çok uzun sürmüştü ki bu süre zarfında yanında sadece jungkook vardı.

Gece kimse yok iken gitsek?

"İstersen şimdi de gidebiliriz. Sorun değil."

Hayır. Gece gidelim."

"Peki güzelim... Acıktın mı? Yemek hazırlayalım." Jungkook kafasını sallayıp yataktan kalktı.

Hayatın düzeni neye bağlıydı? Uyum... Uyum olmadan düzen olmazdı. Uyum olmadan yaşam olmazdı. Eğer gerçek bir çift olmak istiyorsanız aranızda uyum sağlamalıydınız ki hayatınız devam edebilsin. Taehyung ve jungkook da hayatı boyunca birbirine uyum sağlamıştı. Birbirlerini tanıdıkları için rahatsız edici şeylerden kaçınmış ve yanyana durmuşlardı.

Evde öyle böyle zaman geçirmiş ve akşam etmişlerdi. Jungkook ikisini lünaparka sokacağını söylüyordu ama nasıl yapacağını hâla taehyung'a söylememişti. Alan derslerinde iyi anlaştığı bir çocuk vardı ve babasının eğlence şirketleri olduğunu biliyordu. Çok yakın bir arkadaşını sokmak istediğini söyleyince babasıyla konuşup halletmişti ama taehyung'a bunu söylememişti.

Arkadaşı kim suho gece 2'de herkes gittikten sonra onlar için kapıyı açacak birinin olacağını söylemişti jungkook ise çok teşekkür edip konuşmayı bitirmişti.

"Jungkook hâla gece 2de oraya nasıl gireceğimizi söylemedin."omuz silkip yaptığı resme devam etmişti çünkü söyleme gereği duymuyordu.

"İnat ettin. Söyleme bakalım... Şey motorla gitsek mi?"Jungkook motorla gitmeyi pek sevmiyordu ama yinede kafasını sallamıştı." Birde şey... Ben gittikten sonra motorumla istediğini yapabilirsin. İstersen sat... "Jungkook kaşlarını çatıp sinirle taehyung'a bakmıştı çünkü bu konuları konuşmak istemediğini açık açık belli etmişti.

Language of Love Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin