Nasıl farkına varamadım ki? Yürüyen kasları olan çocukla çantalarımız aynıydı ve karışmıştı ya da bilerek benim çantamı almıştı. Hemen telefondan kendi numaramı aradım 'Ya sen şu telefonu açma özürlüsü falan mısın kızım? Çantalar karışmış antreman başladı senin küçücük ayakkabılarını da giyemem parmağıma sığmaz nerdeysen getir çantamı hemen' şaşkın bir şekilde 'ne diyorsun be gerizekalı senin kokmuş çantanı getirmeye gelemem 10 dakika sonra benim de antremanım başlıyor ve seni bekleyemem bir yerde buluşup çantaları değiştirelim bari' kafayı yememe çok az bir şey kalmıştı galiba cevap vermeyince yüksek sesle 'hayır yani çantalar karıştı içinden bir şey çıksa bari kokuşmuş ayakkabı ve nike şort' ayrıca iğrenç falan da kokmuyordu mis gibi parfüm kokusu vardı 'şuna bak ya ne bekliyordun kızım senin hayatın Akasya Durağı falan mı? Çantalar karışınca içinden altın veya para falan mı? 20 dakikaya mesaj attığım yerde ol ve çantamı getir' diyip telefonu yüzüme kapattı 'gerizekalı' diye söylenirken bir anda içeri Irmak girdi 'ne oldu sarışın kime saydırıyorsun yine?' diyip kıkırdamaya başladı 'ya kime saydırayım gerizekalının birisiyle çantalar karıştı gidip çantamı alıp geliyorum siz başlayın ben yetişirim' hızlıca çantayı alıp çıkarken birisi kolumdan tutup beni geri çekti 'Lara nereye bu hızla? ' O Emre'ydi.Benim gittiğim zaman hemen arkamdan onun da takımı bırakıp Almanya'ya gittiğini duymuştum Emre'yi yaklaşık 2 sene boyunca sevmiştim onun da beni sevdiğini bütün takım biliyordu fakat hep basketbola bağlı kaldığım için bu duygunun zamanla geçeceğini düşünmüştüm evet, 2 sene az bir zaman değil ama hiçbir zaman bir erkekle birlikte olacağımı düşünmemiştim ki o yüzden Emre'yi de geçici bir his olarak görerek hiçbir zaman onun duygularına karşılık vermedim.
'Ben, şey uzun hikaye sonra görüşürüz' diyip elini kolumdan çekip yürümeye başladım arkamdan gelip yine durdurdu 'bak bir sorun varsa seninle gelebilirim' zaten o kadar zaman onu görmedim tam unuttum derken yine karşıma çıktı 'Yok teşekkürler' diyip hızlıca yürüdüm.
Zaten 10 dakika geçmişti,çantadan çocuğun telefonunu çıkarıp kendi numaramı aradım 'nerdesin mesaj atmadın' dediğimde normal bir ses tonuyla 'Sporium'un kafesine gel' dedi.
Telefonu kapatıp hızlı hızlı yürüdüm 15 dakikaya orda olmuştum. Elleriyle saçlarını arkaya doğru attı baştan aşağıya beni süzüp 'Ver artık şu çantamı ya antremana geç kaldım sarışın' gerizekalıya bak ya senin ki antreman da benimki kır koşusu mu? 'Bugün iyi günümdeyim seninle hiç uğraşamam' diyip elinden çantamı alıp onun çantasını da eline verip kafeden çıktım.
Bir anda birisi kolumdan tutup 360 derece etrafımda döndürdü galiba kolum çıktı allahım yardım et! Bugün kolum kopmazsa iyi tutup döndürmek isteyen bütün kaslılar bugün kolumu çevirdi çok mükemmel bir duygu kahrolsun!
'Oha ayı yavaş ol ne bu odun falan mı tuttun çeviriyorsun kol bu kol kemikten oluşuyor kırsaydın bari ukala' Çocuk şaşkın şaşkın yüzüme bakıp 'Ya sen ne tür bir felaketsin? Çok mu meraklıyım sana sarışın telefonumu ver'
Tabi ya telefonu da bende kalmıştı 'Öyle mi? Sen kolumu 360 derece çevirmeden önce düşünseydin' deyip yürümeye devam ettim arkamdan 'sen bilirsin yani İphone 6 Plus'ın kırılmasını istemezsen yürümeye devam et ben yenisi alabilirim bu arada galariye baktım da fotoğraflarda gözlerin daha bir güzel çıkmış sarışın istersen whatsapp'a doğru parmaklarımı götüreyim?'
Bir anda duraksadım ve sessizce 'hasiktir' dedim ve arkama döndüm cebimden telefonunu çıkartıp 'Tamam al telefonunu ver telefonumu sonra da bidaha karşılaşmayalım nolur!' diyip yaklaştım, o da bana yaklaştı gözlerimin için baktı ben tabi ki de boyca uzundu elini yukarı kaldırdı sessizce'al bakalım!' dedi.
'Ver şunu ya geç kaldım zaten' diyip zıplayıp elinden almaya çalıştım bana bakıp gülümsedi 'zıpla zıpla belki boyuma gelirsin ne biçim sporcusun sen 1 senedir falan antreman mı yapmıyorsun' diyip hala gülmeye devam ediyordu.Ciddi bir şekilde 'Adın her ne boksa veya kimsen bu iş fazla uzadı ver şu telefo-'dememe kalmadan yine lafımı kesip 'tamam sarışın sakin ol niye kızdın bu kadar ya al senin telefonuna kalmadık ver benim telefonumu' dediğinde hemen elinden telefonu alıp avucunun içine kendi telefonunu koydum ve yüksek sesle 'sakın karşıma bidaha çıkma' sinirle çantamı ve telefonu aldım 10 cevapsız arama ve 35 mesaj *Göttuğum 'nereye gittin yine mal kafa'
'geri zekalı cevap versene' 'Lara gözüme gözükme'
'Sen salona bir gel bak neler nolucak'
Göktuğ kafamı kıracaktı galiba spor salonundan saat 2.30'da çıkmıştım ve şu an saat 3.30'du ve Göktuğ 35 tane mesaj atmıştı hızlıca salona doğru yürümeye başladım.
Göktuğ beni görünce hızlıca koşturup boynuma atladı 'geri zekalı seni o kadar çok merak ettik ki nerdeydin bu kadar saat tamam yani sadece 1 saat olabilir ama yani uzun yine de nerdey-'bunları bana sayarken aynı zamanda boynumu öyle bir sıkıyordu ki boğulacaktım birazdan nefes almaya çalışırken 'Gök-tuğ ne-fes alamıyo-' dediğimde sonunda ellerini üzerimden çekip bana baktı.
'Alma geri zekalıya bak hem habersiz gidiyorsun hem de nefes alamıyorum Göktuğ' anlaşılan Irmak söylemeyi unuttu ya da bizim yarım akıllı Göktuğ sormayı unuttu 'Ya sen saf mısın Göktuğ! Irmak'a niye sormadın ki?' itici bir yüz ifadeyse 'Ha Irmak şey antrenmandaydı kız napayım neyse sen iyisin demi? Diyip saçımdan öptü.
Belli ki fazla kızgın değildi sadece endişelenmişti. 'İyiyim ben sorun yok hadi içeri gidelim' durup bana baktı.
'Bak Lara bu kadar endişelenmemin sebebini biliyorsun yani hast-' sözünü kesip daha fazla devam etmesini istemedim.
'Hayır, Göktuğ ben iyiyim ve bu konuyu bidaha açma lütfen' diye devam edip Göktuğ'a bakmadan içeri girdim o da arkamdan sessiz ve kırık bir ses tonuyla seslenip 'Özür dilerim' dedi.
Affetmemek elde değil tabi 'Gel buraya öküz!' diyince sırıtıp saçımdan öptü.
Göktuğ benim için farklıydı her şeyiyle beni iyi hissettiren tek kişi oydu.Beni hep saçımdan öperek severdi nedenini bilmem ama her zaman öyle yapardı.
O arada telefonuma bir mesaj geldi. 'Sarışın çantana bak'
Ya bu çocuk belaydı ya da ben kafayı yemek üzereydim? Numaramı nerden buldu diye düşünmüyorum telefonlar karışmıştı hemen çantamın içini açıp bir not çıktı.Ne yani koskoca çantanın içinden küçük bir kağıt parçası mı? Bu yani? Mal Lara,geri zekalı Lara hiç mi fark etmedin bomboş çantayı ya?
Göktuğ 'Hayırdır sevgilinden mesaj mı geldi çantana hediye falan mı bırakmış' diyip gülmeye başladı daha sonra 'senin sevgilin olsa çantana hediye değil bomba bırakır kaçardı be'
Sinirlendiğimi fark etmişti ama hala aynı yüz ifadesi vardı 'Çok komik Göktuğ evet var belki sevgili var hatta ondan mesaj geldi çok özledim çıkışta buluşalım diye' dememle kaşı gözü bir ayrı oynamaya başladı galiba arkana bak demek istiyordu.
'Noldu yamuldun Göktuğ' diyip gülerken gülünç bir durum olmadığını anladım çünkü arkamda Emre vardı.
Bana bakıp bir şey demeden gitmişti.
Göktuğ 'Seninki yıkıldı ben gidip bir bakayım bari' dedi. Ne yani? Bunun şaka olduğunu Göktuğ bile anlamıştı hem şimdi buna dertlenip depresyona girmezdi sanırım.
Çantanın içinden çıkan notu okumak için kafeteryaya indim ne de olsa kıyafetlerim yoktu antrenman yapamazdım bu yüzden gidip kahve içmeye karar verdim zaten takım daha antrenman yapıyordu yarım saatleri vardı çıkmasına birazdan damlarlardı yanıma kimse gelmeden şu notu okumaya başladım.
'Antrenman sonrası saat 17.30'da Sporium'da ol yoksa o güzelim Kobe ayakkabıları göremezsin.'
Merhaba arkadaşlar sanırım olayları tam burada kesmeme sinir olmuyorsunuzdur çünkü daha bir sürü olaylar olacak!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
2 L.E.M
ChickLitAşk bir sigara benzer sevgili, sana zarar verdiğini hissedersin fakat onu içine kadar çekmeye devam edersin. Aşk da böyledir sevgili, sol tarafına kadar hissetmek istersin. Daha sonra sigaran biter ve onu köşeye fırlatırsın, paketinden yeni bir si...