İlk günümüz

344 24 7
                                    

Hazar;

Müdürün  odasını bulmak için koridorda ilerlemeye başladım.Müdürün odasını bulamayacağımı anlayınca eve geri dönüp deliksiz bir şekilde uyumayı düşündüm.Ahh! Tabiki de böyle bişey olamayacağı için yoluma devam ettim.Sonunda müdürün odasını bulmanın verdiği  rahatlamayla bodoslama içeri daldım.Odanın neredeyse tamamı bembeyazdı ve pahalı tablolar duvarla bütünleşmişti.Müdür beni göründüğünde  birden konuştuğu konuyu yarıda keserek alaycı bakışlarını bana yönelti.Bu hareketine karşılık göz devirmekle yetinmeyip yüzüme kocaman sahte bir gülümseme takındım ."Gel bakalım küçük Hanım" deyince  iki adım daha atıp deri görünümlü yumuşak koltuğa oturdum."Okulumuza hoşgeldin kızım"deyince kafa sallamakla yetindim.Önünde duran özgeçmiş formuma dikkatlice baktı ve"demek Mehmet Baykan'ın kızısın"deyince"evet" dedim.Masanın üzerinde duran postiş kağıttan bir tane koparıp üzerine birşeyler karaladıktan sonra bana uzattı ve bende kağıdı alıp bakarken bir anda kapı açıldı.Pahalı parfüm kokusu burnuma dolarken bu kokunun sahibine baktığımda şaşkınlığım bir üst seviyeye kadar çıkmıştı.Bu çocuk sabah karşılaştığım mavi gözlerdi.Gözlerinin rengi içinde kaybolunacak türdendi.Okyanus gibi.Biranda bu düşüncelerimden sıyrılıp kendime geldim ve umursamaz tavrımı takındım.Tabikide duygularımı belli edecek kadar salak değildim.Müdür tam o sırada düşüncelerimle arama girerek"Ooo Araz seni burada görmek şaşırtıcı"dediğinde adının Araz olduğunu öğrendiğim çocuk soğukluğunu koruyorak hafif bir şekilde gülümsedi-Tabi buna gülümseme denirse-Müdür Bey yine önündeki kağıttan tekrar kopararak birşeyler karalayarak Araza uzattı.Umursamaz bir tavırla kağıdı alıp kapıdan çıkınca içimdeki ne kadar kötü duygu varsa hepsini Araza saydırdım bu kadarda olunmazdıki değil mi?İşim kalmadığını anlayınca bende ayağa kalktım ve kapıya doğru yürürken müdür arkamdan seslendi"Hazar kızım o çocuktan uzak dur"diye beni uyardı.Müdürün beni uyarmasına anlam veremeyerek şaşkın bakışlar yönelttim."O Araz fazla kötü,çok karanlık bir tip"Müdürün söylediklerinin etkisiyle kafamı sallamakla yetindim.Kapıdan çıktığımda derin bir nefes alma ihtiyacı duydum.İlk defa kendimden uzak olan duygular hissetmiştim içinden sıyrıldığım düşüncelerden sonra elimdeki kağıda baktım.11-F sınıfındaydım her şey yeniden başlıyordu başlıyordu bugün benim için.Yeni bir hayat,yeni bir düzen,yeni bir ben.İmkansız kızı oynayan Hazar.Acımasız,taşkalpli ve bir o kadarda karamsar sadece ben vardım hayatımda.Sınıfa doğru yürümeye başladım.Koridorların sessizliğinden öğretmenlerin sınıfa girdiğini anladım.Sınıfa girince tüm gözlerin üzerimde olacağını bildiğim için yüzüme herzamanki gibi soğuk maskemi taktım.Zaten çevremdeki herkese soğuk davrandığım için açıkçası fazla zorlanmayacaktım.Adımlarınımı hızlandırıp sınıfın kapısını açarak içeri girdiğimde bütün gözleri üzerime çektim.Sınıfa pahalı parfüm karışımında sigara kokusu hakimdi.Gözlerimi sınıfta gezdirdiğimde dikkatimi çeken sadece mavi gözlerdi.Hocanın sesiyle girdiğim transtan çıkmıştım.Ne olduğunu anlamaya çalışırken Hocanın sorduğu soruyla affaladım"Sınıfı incelediğine göre sınıfı beğenmiş olmalısın"Hocanın söylediği şeye sinirlenirken ağzımdan istemsizce "haa" diye bir ses çıktı.Durumu toparlamaya çalışırken kulaklarıma sınıfın kahkahaları ilişti sadece 2 kişi dışında.Kendimden emin bir tavırla ağzımdan şu sözler dökülmüştü"Herzamanki gibi erkek peşinde koşan kızlar ve kendi çıkarlarına düşmüş abaza erkekler dolu"deyince kahkaha atan pardon anıran kişiler susmuştu.Sınıfa-hakim-olan kahkaha sesi kesilmişsessizlik hakim olmuştu.Sınıfta sadece bir tane sıra boştu ki o sıra da Arazın önündeki sıraydı.Kendimden emin bir şekilde yürüdüm ve sıranın önüne geldiğimde halinden memnunmuş gibi bakan mavi gözlere,gözlerimle tehlikeli sinyaller gönderdim veya ben öyle hissettim.Kendimi sıraya bırakırken saçlarımı arka tarafa doğru savurdum.Önümde oturan kızlar arkasını dönerek samimi birşekilde isimlerini söylediler.Buğlem ve Mine bu  kızlara şimdiden alışmıştım hemde diğerleri gibi değillerdi.Kızlarla tanıştığıma memnundum çünkü okulda arkanın olması herzaman avantajdı benim için.Buğlem kendi halinde sakin,gösterişten  uzak bir kızdı.Mine ise canayakın,konuşkan birisiydi.Aslında onların karakterleri bana ters düşse de onlara karşı sempati hissetmeye başladım.Koyu bir sohbete dalarken sınıfın kapısı çaldı.İçeri telaşlı şekilde bir kız girmişti.Geç kaldığı herhalinden belli oluyordu.Hafif kızıl saçları birbirine girmişti ve soluk soluğaydı Hoca boş yere geç deyince benim yanıma doğru gelirken kızlardan biri çelme takınca yere düştü.Herşeye gözyumabilirdim ama buna asla.O sırada ayağa kalkıp yere eğildim ve kızı yerden kaldırırken tişörtümün yukarı doğru kıvrılıp belimin açıkta olduğunu farkedince elimle belimi kapatabildiğim kadar kapatmaya çalıştım.O sırada Arazın arkama bakan erkeklere"Önünüze dönen piçler"diye bağırdığını duydum.Kızı yerden kaldırıp beraber sıraya oturduk.Kız bana elini uzattı ve isminin Aysum olduğunu söyledi.Bu sırada Buğlem ve Mine çelme takan kızla atışıyorlardı.Kızları sakileştirip Aysumla tanıştırdım.Bence muhteşem dörtlü olmuştuk.Yine sohbete devam ederken birden saçımda hareketlilik hissedince hemen elimi saçıma götürdüm.Saçımda bir el hissedince elimi saçımdan çektim ve arkama döndüm.Arazın elleri hala saçımdaydı ve kalbim resmen ağzımda atıyordu.Gözlerimi gözlerinden ayırmadan

"Ne yaptığını sanıyorsun sen yaa"derken yüzünde alayla karışık gülümsemeye benzemeyen gülümsemesi vardı.Tam cevap vereceği sırada ve beni kolumdan tutarak ayağa kaldırdı.

Merhaba arkadaşlar biz bu kitabı 4 arkadaş beraber yazıyoruz.Yazım hatalarına rastlayabilirsiniz dikkat etmeye çalışsak da gözümüzden kaçan dil bilgimizin yetersiz kaldığı yerler oluyor.Oylar.voteler ve yorumlarınızı bekleriz.Mutlu günler..

Amaçsız kızlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin