Sabah gözlerimi kapının ısrarla çalan sesiyle açtım.Uykulu gözlerle kapıya doğru yürümeye -sürünmeye- başladım.Kpıyı açtığımda Mine, Buğlem, ve Aysum'u gördüm.
-Kızım kargalar bile kahvaltısını yapmamıştır.Ne işiniz var burda.dedim.Mine hemen söze atıldı.
-Sana kahvaltı yapmaya geldik.deyince yüzümü buruşturdum
.Sonuçta ben kahvaltı yazmazdım.Kızlar mutfağa geçip bir yandan sohbet edip bir yandan da kahvaltı hazırlamaya başladılar.Bende kendimi duşa attım.Ilık su başımdan aşağıya kayarken titredim.Bir iki dakika geçtikten sonra vücudum suya alışmıştıve bende gözlerrimi kapatarak gevşedim.Aysum'un sesiyle kendime geldiğimde bir çırpıda bornozumu giyip kendimi odaya attım.
Dolabı açıp mavi ön tarafları yırtık bacaklarımı sıkı bir şekilde saran pantolonumu alıp yatağın üzerine attım.Siyah dar tişörtümün üzerinde hiçbir desen yoktu.Onuda elime alıp, yatağa koyarken gözüme yarım kot ceket takıldı.Giysilerimi giydikten sonr aynanın karşısına geçtim.Fıstık gibi oldun Hazar deyip saçımı kurutmaya başaladım.Uzun saçı severim ama saç kurutmak benim için işkenceye dönüşmüştü.En kısa zamanda kuaföre gidip saçlarımı kestirmeyi aklımın bir köşesine not ettim.Tam anlamıyla güzel olmuştum.Sonuçta kendimle barışık bir insandım.Sıra makyaja gelmişti.Gözlerimin şişliğini kapatmak için kapatıcıyı göz altlarıma boca ettim.Gözlerime kuyruksuz eyeliner çekip, çok hafif kırmızı ruju sürdüm.Tam anlamıyla hazırdım.
Aşağı indiğimde patates kızartması kokuyordu.Bugün tam anlamıyla gerçek bir kahvalyı yapacaktım.Mutfaktan kızların sesi geliyordu.Sakince içeriye girince kızlar hep bir ağızdan:
-Ooooooooooo Bu ne şıklık!!!!!!!!!! dediler.
Aysum:'Peki bu süslenme ARAZ için mi???'
Soru karşısında ağzım bir karış açıldı.'Saçmalama be her zamanki şıklığım.'dedim.Konuşmayı kısa kesmeye çalışarak sandelyeye oturdum.Bol konuşmalı kahvaltı sonrasında arabaya binerek okula gittik.Mine önde oturduğu için hemen şarkı açtı.Radyodan -Taylor Swift Blank Space- çıkmıştı.Hep birlikte mırıldanırken okula gelmiştik.
Arabayı park ederken Araz'da arabasından grubu ile iniyordu.Araz, Tuğrul, Kerem ve Serkan.Araz baştan aşağıya siyahlar içindeydi ama bu diğerleri için geçerli değildi.Aklıma birşey takılmıştı.Dün bu çocuklarla kafede karşıılaşmıştık ama dün sınıfta yoklardı.Anlaşılan önemli konuları vardı.Ağır adımlarla kapıya doğru yürürken girişte Yeliz ve arkadaşı bekliyordu.Anlaşılan bu kızlar Araz ve gurubuna yazıyordu.Amannn! yazarsa yazsın kimin umrunda.
Sınıfa girdiğimizde dersin başlamasına neredeyse 20 dakika vardı.Bizde kafeteryaya gidip oturduk.Yine sohbete dalmıştık ki zilin sesiyle kendimize gelip sınıfa geçtik.Ama 1 dakika...Arazlar yoktu.Neredeydiler diye iç geçirdi sağ yanım.Sanane be neredeyse nerde diye söylendi sol yanım.Derse hocanın giresiyle göz devirmekle kalmayıp derin bir off çektim.Ders geçmek bilmezken kapı aniden açılıp, içeri Araz ve Tuğrul girdi.Sınıftaki öğretmen sözünün bölündüğü için kaşlarını çatsada çıtını çıkaramamıştı.Ah zenginliğin gözü kör olsun diye söylenirken, Aysum'un beni dürtüklemesiyle dış dünyay adımımı atmıştım.Gözlerimizin buluşmasıyla hemen kafamı pencereye doğru çevirdim.Sonuçta ona baktığımı zannetmmesini istemezdim.
Sınıfta sadece benim benim arka tarafmdaki sıra ve kapı tarafındaki en arka sıra boştu.Tuğrul yanıma gelip 'Artık orda ben oturucam.'deyınce hemen kendimi savunmaya geçtim.'Nedenmiş orada boş yer var oraya geç!!'dedim. Hoca sinirlenip'Hazar sende kalk ordan Araz'ın yanına geç ne olucak sanki' dedi.Mine ve Buğlem bana bakıp göz kırptılar. Şu an onları boğmak istiyorum.Sanki bunların hepsi anlaşmış gibi üzerime geliyordu.Araz'ın yanına doğru yürümeye başladığımda Aysum ve Tuğrul bir şeyler konuşup gülüşüyorlardı.Resmen sap gibi ortada kalmıştım.Aysum ve Tuğrul'a ölümcül bakışlarımı yollayıp Araz'ın yanına geldim.Araz köşede oturuyordu.Yanına oturunca sırıttığını anlayabiliyordum.Ne istiyo bu çocuk benden yaa.Hoca yeniden derse dönmüştü.Bedenim hocayı dinliyo gibi olsa da ruhum adeta başka bir yerdeydi.
Kulağımdaki nefesle irkildim.
'Sinirlenince ayrı bi güzel oluyorsun.'
