Buğlem;
Sonunda gelebilimştim.Yıllardır peşimi bırakmayan okul karşımda duruyordu.Üflemelerim,oflamalarım şimdiden başlamıştı bile.Gözüme ilk çarpan pahalı arabaların yanında duran çakma sarışınlar kıçını zor kapatan elbiseli kahkaha atarak gülen sürtükler olduğu herhalinde belli olan bir tiplerdi gözüm şimdiden tutmaştı bu kızları.Hayallerimi süsleyen(!)okulun kapısından ilk adımımı atmıştım.Klasik özel lise bilmem ne birinciliği bilmem ne başarısı falan filan sonunda ilgimi çeken şeyi bulmuştum boy aynası.Aslında kendine çok bakan kendini beğenen bir tip değildim ama sonuçta bayanım yani bir yerde güzellik de gerek oluyor yani.Zaten bugün sıradan günümdeydim açıkçası karalara bürünmüştüm siyah dar kotum ,iri kareli mavi gömleğim,siyah vanslarımla cenazelerdeki halimden farkı yoktu.Açıkçası hiç ilgi çekecek yanım yoktu.Ne sarı saçlarım ne mavi veya yeşil gözlerim,kusursuz fiziğim yoktu.Sıradandım işte herzamanki ben.Kabuğunu kıramamış,sessiz,kendini derse vermiş 17 yaşında Buğlemdim.
Mine;
Gözlerimi beynimin içinde çalıp duran alarmın sesiyle açmıştım.Bugün erken uyanmak zorundaydım malum okul var.Yatağımdan pinekleyerek çıktığımda kendimi hemen banyoya atmış ve aynayla yüzleştiğimde kocaman bir çığlık atmıştım.Ne çirkin ayna üretiyorlar ya beni bile çirkin gösteriyor diyerek kendimi avutuyordum.Birbirine karışmış kestane rengi saçlarım,uyumaktan şişmiş gözlerimle tam bir faciaydım.Mutfağa geçip kahve suyunu kettıla koyarken bir yandanda telefondan maroon5 animal şarkısı kulaklarıma dolarken kettılın tuşunu kapatıp ısınan suyun kahveyle kupamda birleşmesine izin verdim.Kahve kokusunu herzaman sevmişimdir.Kahve midemdeki yolculuğunu sürdürürken bende gardrobumdan kıyafet seçmekle meşguldüm.En sonunda"Giyecek hiçbirşeyim yok" sendromundan çıkıp giyeceğim kıyafetlere karar vermiştim.Siyah yırtık dar kot,göbeğimi açıkta bırakacak mickey mouse desenli salaş tişörtte karar kıldım.Hemen aynanın karşısına geçip saçımı düzleştirmeye koyuldum.Saçımın düzleştiğinden emin olunca makyaj faslına geçtim.Kalın eyeliner ,rimel,toz pembesi ruj hazır olduğumun belirtisiydi beyaz supra ayakkabımı ayağıma geçirdikden sonra son bir kez aynaya baktım işte bu kız bendim bu aynayı seviyorum yaa.Telefonumu arka cebime sıkıştırıp yola koyuldum okula geldiğimde beni süzen çakma sarışınlara göz devirip geçtim.Önümde duran kız çok masum çok sevimli görünüyordu.Elinde duran kayıt formuna baktığımda isminin Buğlem olduğunu gördüm.Açıkçası eğer aynı sınıftaysak bu kızla iyi geçinecektik.
Hazar;
Güne küfrederek uyanmıştım.Üzerimdeki pikeyi tek çırpıda yere atmıştım.Komidinin üzerinde duran sigara paketine gözüm takılmıştı.Sigara;Kötü,zor anlarımda halimden anlayan adeta benimle dertleşen tek dostum.Sigarayı elime alıp balkona çıktığımda serin hava tenimi yalayıp geçmişti.Pakketten bir tane çıkarıp dudaklarım arasına dikkatlice yerleştirdim çakmağı tek hamlede yakıp sigaramın ucuna değdirip derin bir nefes çektim içime bu hissi seviyorum.Dumanın ciğerlerime doğru gitmesine izin verirken bir yandanda sigaramın tükenip gitmesini izliyordum.En sonunda bittiğine emin olunca izmariti tezgaha bastırıp söndürdüm.Odama gittiğimde dolabı açıp aval aval bakarken gözüme kot şort ve siyah üzerinde cool harfleri baskılı olan tişört takıldı.Kıyafetleri alıp yatağın üzerine koydum.Makyaj masamın üzerinde duran siyah ojeyi hiç düşünmeksizin büyük bir özenle tırnaklarımı boyadım.Tırnaklarım bakımlı olduğundan bu iş hiçte zor olmuyordu yani sağ elime oje sürücek bir sevgiliye ihtiyacım yoktu.Siyah renk beni temsil ediyordu bir bakımdan.Siyah bendim,biraz gizemli,biraz acımasız ve çok karanlık.Bu düşüncelerimden sıyrılıp şortumu giydim ve tişörtümü şortumun içine soktum.Saçlarım belimin altına kadar uzanıyordu rengi kotu kahveden açık kahveye doğru yol alıyordu.Saçlarımı özenle düzleştirdikten sonra makyaj yapmaya koyuldum gözlerim açık kahverengiden yeşile çalıyordu.Kalın bir eyeliner çekip göz rengimi açığa çıkardım siyah rimelimi de sürüp gözmakyajımı tamamladım.Kırmızı ruju elime alıp dolgun dudaklarıma büyük bir özenle sürdüm.Artık Ray-ban gözlüklerimi saçlarıma taktıktan sonra tamamdım.Telefonum ve anahtarları çantama atıp merdivenlerden inip sitenin bahçesine geldim.Arabanın anahtarını çıkarıp kırmızı mini cooper'ımın kapısını açtım ve içine girdim.Ellie Goulding-Burn şarkısını mırıldanırken okula geldiğimi fark ettim.Arabadan indiğimde dikkat çektiğimi farkedip hiç havamı bozmadan yolumda yürümeye devam ettim ta ki mavi gözlerle karşılaşana kadar.
Aysum;
Güne gözlerimi güneşin acıtıcı ışığıyla açtım.Üzerimdeki çarşafı ayağımla iteleyip yere attım.Tatlı tatlı gerinirken gözlerim beyaz komidinin üzerindeki saate gözüm ilişti.Yok artık derse gireli 15 dakika olmuştu ve ben hala yatağın içinde oyalanıyorum.Yataktan aniden kalkıp dolabımın önüne geçtim.Dolabımın kapaklarını açıp içine göz gezdirdim sade ipek beyaz gömleğim ile siyah düğme detaylı şortumu üstüme geçirdim saçım kendiliğinden düz olduğundan taramam yetiyordu.Saçımı tarayıp sıkı bir şekilde atkuyruğu yaptım kremi ve siyah desenli sandaletlerimi ayağa geçirip siyah çantamı elime aldım makyaj yapmaya gerek yoktu sadece kırmızı ruj ve rimel sürsem yetecektim.Heşeyim tam olduktan sonra evde kimse olmadığını fark ettim bu da demek oluyoki okula taksiyle gidecektim.Şansıma taksi tam evimin önünden geçiyordu acele bir tavırla taksiyi durdurup içine binmedim adeta içine atladım.Taksiciye okulun adresini söyledikten sonra vakit geçirmek için kulaklığımı takıp Ahtım var benim şarkısını dinlemeye başladım.Zaman o kadar çabuk geçmiştiki okulun kapısının önünde olduğunu taksicinin kulaklığımı kulağımdan çekmesiyle fark ettim.Taksimetreye baktığımda ağzım o şeklini aldığına kalıbımı basabilirim.Tamam zengin olabiliriz ama ruhumuz fakir.85 tl resmen bana girmişti.Parayı ödeyip koşar adımlarla okula girdim.Sınıfımı panoya asılı listeden bularak o tarafa yöneldim derin bir nesef alarak içeri girdim.
