'Evet gençler,bugün yeni bir görevimiz var.Hepiniz dikkatle dinleyin beni.'diyen Bang Chana dönmüştü herkes.Bugünlerde operasyonlar hız kesmiyordu nedeni anlaşılmayan bir şekilde.
'Bu sefer nasıl bir operasyona çıkacağız?'demişti Minho hyung kahve bardağını masaya bırakarak.Chan hyung ise projektörü çalıştırmış ve kumandayı eline alarak masasına geçmişti.
'Yeni gelen bilgiye göre ekranda gördüğünüz adamlar Seulün tam merkezinde bir patlama yapmayı planlıyorlar ve şuanda bu daha yeni organize ediliyor.Saldırıyı yapacak olan kişi hiçbirşey olmamış gibi XXX otelinde tatil adı altında saldırı gününü bekliyor.Bombaların kumanda edildiği cihazlar bir kasanın içinde kilitli.Plan şöyle,kılık değiştirip adamla iletişime geçeceğiz.'
'Kılık değiştirip adamın direkt karşısına çıkarsak bu onu şüphelendirmez mi?'
'Bu olanakların arasında var.Fakat onunla ilgili önemli bir ayrıntı da eşcinsel olması.'
'Gidip altına yatacak halimiz yok herhalde kasayı nasıl ele geçireceğiz?'
'Şöyle,bu adam mavi gözlü ve boyu kısa olan şirin erkeklerden çok hızlı etkileniyor.'dediğinde herkes Jisunga bakmıştı,Chan hyungda dahil.
'Neden bana bakıyorsunuz? Ben mi onun karşısına çıkacağım?'
'Bizdeki avantaj sensin Jisung.Adam seni gördüğünde tanışmak veya takılmak isteyecek.Eğer ki seni bir yere davet ederse özellikle içilen bir yere,Sana vereceğimiz olan ilacı onun içeceğine katıp çenesinin çözülmesini sağlayacaksın.İlacın etkisi 15 dakikada kendini gösterir ve ne sorarsan sor cevabını verecektir.'
'Ya ilacın etkisi erken geçip gider ve adam herşeyi anlarsa?'
'Öyle birşey olmadan siz kasayı açıp bombaların kumandalarını etkisiz hale getireceksiniz.'
'Bu çok riskli.'
'Ama denemek zorundayız.Bombalar patlarsa kaç kişi ölür biliyor musunuz? Bunu onlar için yapmalısın Jisung.'
Bir süre düşündükten sonra başını sallamıştı Jisung.
'Umarım bu görevde başarılı geçer.'
**
Yazardan-
'Jeongin otelin güvenlik kameralarına sızdın mı?'diye kulaklığını test etmek amaçlı sormuştu Bang Chan.
'Kim verdi bu kıyafetleri ya!Bütün aç gözlülerin dibi düşecek!'
'Az sabret bittiğinde saklarsın koynuna onu kimse görmez ondan sonra.'
'Kapının önündeyiz.'
'Şimdi Jisung sen büyük bir mafya babasının oğlusun tamam mı?'
'Adım mafya değil ki benim.'
'Sen bir daha espri yaparsan şuanki görüntünün fotosunu alır Hoseok hyunga atarım.'
'Bu şakayı görmezden gelip devam ediyorum.Diyelim ki işte baban büyük bir iş adamı.Mafya şakasını bünyem kaldırmadı-,-'
Herkes kıkırdayıp dinlemeye devam etti.
'Sen buraya tatile gelmişsin.O şekildir tamam mı?'
'Tamam.'
'Hadi başlıyoruz dikkatli olun.'
**
Kapısını açan sinirli Minhonun yüz ifadesine gülmemek için dudaklarını birbirine bastırmıştı Jisung.İndiği gibi de sahte basın ekibi rollerini yerine getirip başlarına üşüşmüştü.Hyunjin ve Minho onları uzaklaştırıp Seungminin valizleri getirmesini beklemişlerdi.Seungmin yanlarına geldiğinde valizleri ondan alıp yürümeye başladılar.Danışma görevlisi kılığındaki Felixi gördüklerinde Jisung durup rol icabı bir konuşma yapmıştı.Felix oda anahtarını verirken etrafında göz gezdirdi ve o adamı gördü.
'Adam burada.'
Minho arkasına hafif bir bakış atmış ve adamın aç gözleriyle Jisungu süzdüğünü görmüştü.
'Nasıl bakıyor aç köpek ya.'
'Sakin ol.Sadece adamın ava düşmesini bekle.'
'Otelde akşama doğru bir davet var.Bu herifde orada olacak.Jisungu orada görür görmez yanaşmak isteyecektir.'
'Bir an önce bitirelim şunu yoksa ben kendimi tutamayacağım.'
'Çıkın artık odaya.'
Jisung Felixe gülümseyip anahtarı aldı ve üst kata yöneldi.Peşinden ilerleyen Seungmin ve Hyunjinin aksine Minho hala öldürücü bakışlarını adama yolluyordu.Önüne döndü ve bian önce günün bitmesini diledi.
