'Final'

573 57 34
                                    

Akşam serinliğinde herkes bir yere dağılmıştı bahçenin içinde.
Gayet güzeldi herşey.

Seungmin dizine yatan Jeonginin ipeksi saçlarını okşarken bu zamana kadar yaşanılanları düşünüyordu.
Hiçbirşeyi bilmezken sadece ona oyun oynayan eski sevgilisinin ölümüne ne kadar ağladığını hatırlıyordu.
Döktüğü bütün gözyaşlarının boşa olduğunu..

Kendini koyduğu koyu karanlığından çıkışı ise kucağındaki melek sayesindeydi.
Bir hiçlik gibi hissederken birden bire çıkagelmiş eski neşesini yerine getirmişti.

Tüm gerçekleri öğrendiğinde Jeongine olan aşkı tuhaf bir şekilde körüklenmişti.

İlk başlarda sırf ona benzediği için aralarında bir çekim olduğunu düşünürdü.
Ama yakınlaştıkça Jeonginin temiz kalbini farketmiş ve onun kalbinde taht kurmasına izin vermişti.
İzin vermese ne olacaktı ki?
Ondan uzak kalabilecek miydi?
Aklından ve kalbinden çıkarabilecek miydi?
Kokusu olmadan nefes bile alamazken ondan uzak durması aptallığın daniskası olurdu.

Güllerle dolu güzel kokan bahçe de sadece onlar vardı şimdi.
Eli Jeonginin yumuşak yanağında dolaşıyor,yüzünün her santimini ezberlemeye çalışıyordu.

Jeonginin gözlerini açmasıyla gözleri kesişmişti şimdi.Ay ışığı küçük olanın lacivert ve aşkla dolu olan gözlerine düştüğünde..
Seungmin bu kadar güzel bir insanı hakedecek ne yaptığını düşünüyordu.

İkili birbirlerinde kaybolmuşken ne ara yakınlaştıklarını bile bilmiyorlardı.
Nefesleri karışırken gözlerindeki derin anlamlar yüklü olan yoğunluk ise birbirlerine olan aşklarındandı.

Seungmin artık tam vakti olduğunu düşünüyordu.

Cebindeki kutuyu çıkarıp Jeongine doğrultmuştu.Jeongin kutunun içindekini gördüğünde şaşkınlıkla gözleri büyümüştü.

'Seungmin?'

'Benimle evlenir misin Jeongin?'

**
1 yıl sonra-

'Baba! Seungmin babam uyanmıyor!'

Yukarı kattan gelen tatlı sesle kıkırdamıştı Jeongin.Merdivenlere yönelip yukarı çıktığında açık olan kapıdan içeri girmesiyle beyaz yorganın içinde uyuyan Seungmini ve onun üstünde oturan küçük kızlarını görmüştü.

'Kalk bakayım babanın üstünden birde ben deneyim.'

Nayeon Seungminin üstünden inip minik adımlarla Jeonginin yanına gelmişti.

Jeongin yatağa yaklaşıp Seungminin yanağına ufak bir öpücük kondurup geri çekilecekti ki beline dolanan kollarla yatağa çekilmiş ve kendini Seungminin altında bulmuştu.

Seungmin gülümseyerek Jeongine doğru eğilmiş ve kulağına fısıldamıştı.
'Tutuklusunuz beyefendi.'

Jeongin kurtulmak için debelenirken bir yandan da kahkaha atıyordu.

'Nayeon babanı yakaladılar! Kaç bebeğim!'

'Hiğ babam yakalandı!'deyip odadan kaçmaya başlamıştı.

Seungmin kızının peşinden koşacaktı fakat önce Jeonginden sabah öpücüğü almalıydı.
Jeonginin bileklerini başının üstüne hapsedip ona üstten bakışlar atmaya başlamıştı.

'Kahvaltı soğuyacak.'

'Benim kahvaltım sensin.'demiş ve Jeonginin pembe dudaklarını öpmeye başlamıştı.İstediği karşılık gecikmeden geldiğinde ise ellerini serbest bırakmıştı.
Yanağına ve saçına uzanan ellerle öpücük gitgide büyürken aşağıdan gelen sesle ayrılmışlardı.

'Babam beni bulamaz ki!'

Seungmin kıkırdamış ve Jeonginin yanağına son öpücüğünü bırakıp küçük kızlarını yakalamaya gitmişti.

Jeongin de yataktan kalkıp salona indiğinde Nayeonu yakalayıp öpücüklere boğan Seungmini görmüştü.

Sonunda kucağında çocuklarıyla Seungmin ona bakmış ve en sıcak gülümsemesini sunmuştu.

Kim bilirdi ki 2 yıl öncesinde Seungmini ilk görüşünde böyle güzel bir aile olacaklarını..
-----------------------------------------------------
<31
Evt bir kitabımın daha finalinde beraberiz.
Bu zamana kadar okuyup desteklediğiniz için hepinize çok teşekkür ederim!

Yeni başladığım ficim olan Thunderousa da beklerim hepinizi.

Haydi görüşürüz!

BludfireHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin