3. Bölüm

343 19 16
                                    

multimedia  da enes var .Bu bölümü imamhatiplipikachu ya ithaf ediyorum 

Aman Allah ım bu duyduğum ses ve görüntü ona aitti  şaşırmıştım.

" Merhaba yavrum"

ses annemden gelmişti . Babamla tokalaştı ve oturdu ben şok ben error.... o beni görünce şaşırmamıştı.  ben onu  tanıyordum ...

Annem beni dürterek 'hosgeldin' de der gibi baktı bi müddet sonra  sahte bir gülüşle

"Merhaba".

Onu tanımamazlıktan gelerek. Sanem teyze

"oğlum bak bu hanımefendi  Ali  Bey in ve Meryem Hanım ın  kızı Nisa"

sanki tanımıyordu beni, tanıyordu ama  bilmemezlikten geldi tabi beni takmayanı bende takmam onu takmadım bana samimi bir gülümsemeyle bakıp

"Merhaba  ben de Buğra"

Gülümseyip beni süzerek
"Memnun oldum  hangi okulda okuyorsun "

derken herkes  bizi  dinliyordu isteksiz olarak utanmıştım.

"Gazi Koleji nde "

dedim.

"Aaa bizde oğlumuzu oraya kaydettik"

bu ses Sanem Teyze
ye aitti, oha ya kimse benim kadar şansız  değildi  tüm aksilikler  beni buluyordu, bu çocuk  kene gibi yapışıyordu hem bu kadar çabuk geleceğini nerden bilebilirdim ki vay be filmlerde bile böyle aşk görmemiştim.

Kendimi çok değerli hissettim şimdi , babam lafa karışarak

"Kızım  sana emanet  o zaman  evlat " 

lütfen  yanlış duymuş  olayım annemin anlatığına göre  babam ve onun babası çocukluktan beri arkadaşlarmış. Meğersem ailem hep onlara gidiyorlarmış .

Genelde misafirliğe gitmekten hoşlanmadığım için hep evde kalırdım. Ama buraya taşındıktan sonra onlarda gelmişlerdi ve yine arkadaşlıkları bozulmamıştı.

"Tabiii ben gözüm gibi bakarım"

dedikten sonra Buğra'nın  yüzünde pis bir sırıttış belirdi aslında çocuk fena değildi yaa of tamam kendimi kandırıyordum çok yakışıklıydı ama ben ona karşı bişey hisetmem  ki ve hissetmiyordum da  Buğra kahverengi siyah saçlara sahipti gözleri denizden daha maviydi.

Yemek masasının hazır olduğunu söyleyip yemeğe oturduk tabi ailelerimiz dalmışlardı sohbete ,ben de herzaman ki gibi sohbete dahil olmak istemiyordum. Yemeğimi bitirmiştim.

Lavaboya gitmek için izin aldığımda lavabonun nerde olduğunu bile bilmiyordum  Sanem teyze bir kız çağırıp lavaboya kadar eşlik etmesini istedi. Lavaboda elimi yıkadıktan sonra  yüzümü kaldırdığımda  aynadaki yansımadan ürküttüm  arkamda Buğra  vardı. Arkamı döndüm

" Senin burda ne işin var?"

Ne ara gelmişti  buraya

"Senin için geldim . Ankara'ya gelmeden önce de sana seni bırakmayacağımı söylemiştim"

Çok tuhaf bakıyordu korkuyordum .

"Benim aşağı inmem gerekir "

Tam kapının kolunu tutumuştum ki sırtımın duvara değmesi bir oldu. Ne yapıyordu bu çocuk ya ne yaptığını  sanıyordu  aramızda hiç mesafe yok denecek az bir kısım vardı kulağıma uzanıp

" Seni seviyorum  emin ol ki sen de beni seveceksin hem aynı okuldayız  da üstelik baban seni bana emanet etti. Ayağını denk al "

Aman Allah ım ne saçmalıyordu  bu çocuk ,bugünlerde ne kadar da çok tehdit alıyordum hem de aynı kelimeyle

DEĞİŞİKLİKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin