1

1.7K 80 114
                                    

// 01

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

// 01.09.2021

Çevirdi

Çevirdi

Çevirdi

Sonunda kapı açıldığında, evine girdiğinde, henüz arabadayken çıkarıp cebine tıkıştırdığı kravatını tekrar eline aldıktan hemen sonra kapının yanındaki ayakkabılığın üzerine anahtarıyla birlikte gelişi güzel fırlatmış ve gömleğinin düğmelerini yarısına kadar açıp kendisini hemen oturma odasındaki koltuğa bırakmıştı. Rahatsız edici takımını değişmek için de olsa üst kattaki odasına çıkamayacak kadar yorgun hissediyordu.

Tavanı bomboş gözlerle izlemeye başladı; uzaktan bakıldığında derin düşüncelere dalmış birisi gibi gözükse de tam tersi bir durumda, hiçbir şey düşünmüyordu. Bir elini başının altına koyarken midesi guruldadığında bile kalkıp yemek hazırlama düşüncesi aklına bile gelmemiş, tavanı boş gözlerle izlemeye devam etmişti.

Son zamanlarda sık yaptığı sadece iki şeyden birisiydi bu. Ya hiçbir şey düşünmeden gözlerinin daldığı yerde takılı kalarak sadece durmayı sürdürürdü ya da buna tam tersi bir şekilde, başı düşünmekten kopacak gibi ağrısa bile bunu durduramaz ve düşünmeye devam ederdi, her şeyi düşünebilirdi. Harry bile bunların ikisini de nasıl yapabildiğini bilmiyordu.

Kapının açılma sesini duyduğunda da yerinden kalkmadı, başını bile o odaya girene kadar çeviremedi. Saniyeler sonra onun kendisine selam verdiğini duyduğunda yerinde hafifçe kaymış ve ona bakmaya başlamıştı.

Louis, Harry gibi odaya çıkmayı beklemeden rahatlamak isteyerek ceketi üzerinden çıkarırken, cevap alamamasına şaşırmadı. Harry de bomboş bir selamı cevaplandırmamanın onun için bir sorun oluşturmayacağını bildiğinden susmaya devam etmişti.

"Sanırım bir araba almam gerekecek." dedi Louis birkaç adımla televizyonun önündeki kumandayı alırken. Birazdan odadan çıkacağı için evin içinde iki kişi olmalarına rağmen oluşacak sessizliği önlemek istercesine rastgele bir müzik kalanı açtı, sesini baş ağrıtmayacak dereceye getirdi.

Ne kadar sesli söylemese de Harry'nin işten döndüğünde yorgunluk yüzünden başının ağrıdığını, iş dönüşlerinde nadir olarak müziği açsalar da onunla geçirdiği güzel zamanlar içinde öğrenmişti çünkü başlarda bunu birbirlerine söyleyebiliyorlardı. Şimdiyse Harry ağzını bile açmıyordu, uğraşmak istemiyordu ya da Louis'nin bilmediği onlarca sebep yüzünden başının ağrıdığını bile söylemeye tenezzül etmiyordu. Yine de ona rağmen Louis sesi kısık tutmaya özen gösterirdi ve Harry, anlayışı için içinden teşekkür etmekle yetinirdi.

"Neden?"

Kumandayı yerine bırakırken Harry'nin gecikmiş cevabına omuzlarını silkti Louis.
"Çünkü artık iş çıkışlarında birbirimizi almayı bırakmış gibi gözüküyoruz. Bilirsin, taksiler bazen sinir bozucu olabiliyor."

We'll Be Fine || LarryHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin