Cringe olmak için geldim falan yazarsanız ağzınıza mandalina sokarım hepsi Tumblr çevirisi.
Tümü Tumblr'dan çeviridir.
Texting, reaction, boyfriend mateiral ve daha fazlasını içerir.
Lütfen oppacılar gelmesin o benim oppam kavgasını cidden kaldırama...
Seni aşırı seven ve her dakikasında sevgisini, öpücüklerini sana vermek isteyen, bir dakika bile yanından ayrılmamanı, her defasında kolları altında olmanı isteyen bir sevgilin vardı ancak sen...
Her şey güzel bir şekilde başlamıştı.
Sen şirkete bir makyöz olarak gelmiş ve ilk işine başlamıştın. Bangtan bir programa çıkacaktı ve sadece kameralarda yüzleri parlamaması için hafif bir makyaj yapman gerekiyordu. Etrafta koşuşturan çalışanlara göz atmış ve aynanın karşısında tek oturan, telefonuyla ilgilenen Seok Jin'in yanına adımlamış ve çekmeceden gerekli malzemeleri çıkarmaya başlamıştın.
Jin seni fark ettiğinde telefonunu gelişi güzel cebine sıkıştırmış ve seni izlemeye başlamıştı.
Önce yüzüne zarar görmemesi için bir krem sürmüş ve makyajını yapmaya başlamıştın ancak Jin'in gözleri bir dakika bile senden ayrılmıyordu. İlk defa orada tutulmuştu işte sana. Her şey ani bir şekilde gelişmiş ve sana bir teklifte bulunmuştu.
Gözleri parlıyordu ve yüzünde büyük bir gülümseme vardı.
Onu kim reddedebilirdi ki?
Peki kalbin?
Başka birisini seviyordun ancak aylarca ona söyleyemedin...
---
"Y/N!"
"Efendim Jinnie?"
Elindeki malzemeleri çekmeceye yerleştirmiş ve koltukları düzeltip bir tanesine oturmuştun. Jin karşına otururken sen masanın üzerinden uzanıp aynanın ışıklarını kapatmış ve dikkatini gergin bir şekilde oturan sevgiline çevirmiştin.
"Bir sorun mu var?"
"Evet Y/N. Büyük bir sorunumuz var."
Derin bir nefes almış ve ellerini saçları arasından geçirip konuşmana izin vermeden devam etmişti.
"Şu birkaç haftadır bana oldukça soğuk davranıyorsun... Bir hata mı yaptım bebeğim? Lütfen bana bu kadar mesafeli olma. Sen benden uzak olunca kendimi hiç iyi hissetmiyorum."
Söyledikleri kalbinde bir sızıya sebep olmuştu.
Onu kırıyordun. Haberi olmasa bile onu sahte sevginle paramparça ediyordun.
Sanırım tam zamanı diyerek öne eğilmiş ve birbirine kenetlediği ellerini tutmuştun.
"Jin... Sen, sen beni çok sevdin. Ben senin sevgini gözlerinden, ses tonundan dahi anlayabiliyorum ancak çok üzgünüm. Aylarca sana sahte bir sevgiyle geldim. Seni hiç kırmak, üzmek istemedim ama yoruldum. Ben başkasını seviyorum Jin. Biliyorum aylarca beni kandırdın diyeceksin ama sadece senin için yaptım."
Dolu gözlerine bakıp kısık sesle söylediklerini işitmiş ve gözlerini kapatmıştın.
Bunu yapmak istediğin en son şeydi ancak olmuştu işte.
"Beni daha çok kırdın..."
"Çok, çok özür dilerim Seok Jin. Bunu yapmak istememiştim ancak o gün o kadar çok umut doluydun ki... Gözlerindeki parıltıların sönmesine sebep olmak istememiştim."
"Kim? Kimi seviyorsun?"
Her defasında biraz daha kısılan sesi ve sağ yanağından akmaya başlayan göz yaşları seni oldukça zorluyordu ancak sadece olması gereken buydu deyip kendini içten içe rahatlatmaya çalışıyordun.
"N-Nam Joon."
Elleri üzerindeki ellerini itmiş ve bir hışımla yanından ayrılmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
