✨Bir tartışma sırasında nişan yüzüğünü çıkarıyorsun✨
-Kim Nam Joon / Min YoonGi-
🐨Nam Joon :
"Bu konuşmayı tekrar tekrar yapmaktan nefret ediyorum."
Nam Joon bağırdı ama seni gerçekten sinirlendiren şey söylediklerine göz devirmesiydi.
"Eğer konuşarak bir şeyler değişseydi bu kavgayı yapıyor olmamıza gerek kalmazdı ama sen benimle konuşmak için bile yanımda değilsin."
"Çünkü çalışıyorum, Y/n."
"Evet? Eğer ilişkimiz üzerinde çok çalışsaydın, muhtemelen sürekli kavga etmezdik." Bu köklü saldırganlığın ancak ne zaman tartışsan ortaya çıkması utanç vericiydi. Ama ciddi olmadığını söyleyemezdin.
"Neden kavga ettiğimizi bile bilmiyorum. Başlatmaya devam eden, her seferinde başımı ağrıtıp beni bunaltan sensin."
"Öyle mi? Eğer her şeyi ben yapıyor, sürekli sorun çıkarıyor ve sorun çıkarıyorsam, bensiz daha iyiysen, o zaman artık benimle nişanlı kalmana gerek yok sanırım."
Saf duygulardan tepki verdin; öfke, hayal kırıklığı ve çaresizlik. Nam Joon'un alarm zillerinin çalması için gereken de buydu.
Sol elin yüzük parmağına uzanırken Nam Joon'un eli elini durdurdu. Avucunu avucunun arasında sıcak bir şekilde hissettin, ona bakarken hem sinirden hem de onu kaybetme korkusundan titriyordun ancak gururundan da ödün vermiyordun.
Sen bir şey söyleyemeden, "Lütfen yapma bunu, düzelteceğiz" diye yalvardı.
Bakışlarında son birkaç haftadır tanık olduğundan daha fazla yumuşaklık vardı. Her ne için kavga ediyorsan, sonunda çok ileri gittiğini anlamıştın.
"Nasıl?"
Nam Joon sanki rahat bir nefes alacakmış gibi sesli bir şekilde nefes verdi. Yani ondan henüz vazgeçmemiştin. Bu isteyebileceğinden fazlaydı.
Ellerini iç içe geçirecek kadar cesaretlendi, parmaklarınızı sanki güçlü bir bağ kuruyormuş gibi birbirine bağladı.
"Daha fazla konuşacağız. Eskiden yaptığımız gibi. Ve bir şekilde tüm sorunlara bir çözüm bulacağız. Söz veriyorum. Sadece seni kaybetmek istemiyorum. Şirketten bir haftalığına izin alacağım ve o bir haftayı doyasıya seninle geçireceğim. Yeni albümümüzden sonrada yıllık iznimize çıkacağız ve üç ay boyunca senin olacağım. Anlaştık mı? Yeter ki beni kendinden mahrum etme."
Dakikalardır ağlamamak için kendini zor tutuyordun ve bu son damlaydı. Nam Joon akan göz yaşlarını silmiş ve sana sıkıca sarılmıştı.
"O yüzüğü bir daha parmağından çıkarmayı aklından bile geçirme."
😺YoonGi :
"Bak Y/N ben gerçekten bu saçma sapan tartışmalardan çok sıkıldım."
YoonGi bir haftadır yeni çıkacak albümleri için gece gündüz şirkette çalışıyor ve dinlenmek için eve gelmek yerine çocuklarla yurda gidiyordu. Zor bir dönemde olduklarını biliyordun ancak nişanlını bir haftadır görmemiş ve doğru düzgün konuşmadığınız için çok özlemiştin.
Gece geç saatlerde eve geldiğinde uyumasına izin vermemiş ve saatlerce konuşmuştunuz. Güneş çoktan doğmuştu ancak ikiniz hala tartışmaya devam ediyordunuz.
Sen kendini, o ise kendisini haklı buluyordu.
"Ben de YoonGi. Ben de senin bu beni umursamamandan, ilgisizliğinden çok sıkıldım."
"Bu sence benim elimde olan bir şey mi? Temiz bir iş çıkarmaya çalışıyorum ve bunun içinde fazlaca çalışmam gerekiyor. Biraz beni anlayamaz mısın? Empati kuramıyor musun sen?"
"Empati kuruyorum YoonGi. Ne kadar çok yorulduğunun da farkındayım ancak arada sırada burada olduğumu hatırlasan, bir iki dakika konuşmak için bile arasan şu an saatlerdir bu tartışma içerisinde olmazdık. Kendini işine veriyor ve ondan başka bir şey düşünmüyorsun YoonGi. Seni çok özledim ama senin umurunda değil bu. Gün içerisinde arayamıyorsan bile geceleri yurda gitmek yerine eve gelebilirdin."
"Umurumda Y/N. Ben de seni çok özledim ancak benim işim bu. Geceleri yurda gidiyorum çünkü şirkete daha yakın. Gittiğim gibi de yorgunluktan uyuyup kalıyorum. Seni ihmal etmek benim hoşuma mı gidiyor sence?"
"Ben bunu daha fazla kaldıramam YoonGi. Albümünüz çıkacak, programlarınız olacak, dünya turuna çıkacaksınız... Ben burada senden bi'haber oturup bekleyemem. En iyisi ayrılmak olacak."
Yorgunluktan şişen parmaklarından güçlükle yüzüğü çekiştirmeye başladığında YoonGi oturduğu yerden kalktığı gibi yanına gelip önünde eğilmiş ve yüzüğü çıkarmana engel olmuştu. Oldukça sinirliydi. Gözlerinden belli oluyordu ancak senin de ondan farkın yoktu.
"Ne yapıyorsun Y/N? Çocuk oyuncağı mı bu?"
"Bırakır mısın YoonGi?"
"Hayır. Bu yüzüğü çıkarmayacaksın. Biliyorum sonuna kadar haklısın özür dilerim. Sana daha çok zaman ayıracağım, gece saat kaç olursa olsun yorgunluktan ölsem bile eve geleceğim ama yalvarırım bana bunu yaşatma. Beni sensin bırakma Y/N."
"Yine aynısı olacak YoonGi. Bir iki gün sonrasında yine haftalarca olmayacaksın yanımda."
"Hayır hayır, öyle bir şey olmayacak. Söz veriyorum sana. Gerekirse gittiğim her yere seni de götüreceğim ama bir daha asla yalnız bırakmayacağım seni söz."
"Sakın çıkarma o yüzüğü. Ne olursa olsun."
***
Selam!
Ben yine baya bir ara verdim bölüm yayımlamaya.
Bu bölümü de birkaç duyuru yapmak ve artık bölüm yayımlamak için yazdım.
Eski kitaplarımı düzenleyip tekrardan yayınlıyorum eğer listelerinize eklediğiniz ve silinen kurgular varsa profilimden bulabilirsiniz. Yeni yazdığım Tanrının Ezgisine Kulak Ver kurguma da bir şans vermeyi unutmayın. Fantastk bir kurgudur.
Sanırım şimdilik bu kadar.
Hepinize iyi gecelerr.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BTS TUMBLR REACTİON
FanficCringe olmak için geldim falan yazarsanız ağzınıza mandalina sokarım hepsi Tumblr çevirisi. Tümü Tumblr'dan çeviridir. Texting, reaction, boyfriend mateiral ve daha fazlasını içerir. Lütfen oppacılar gelmesin o benim oppam kavgasını cidden kaldırama...