Seungmin'in bakış açısı
Okula girdiğimde,Minho Hyung'u gördüm ve kendimi suçlu hissettim. Onun yüzüne baktığımda göz altlarında halkalar oluştuğunu ve gözlerinin de hâlâ kırmızı olduğunu gördüm.
"H-hey!" Sesi titriyordu ve zorla bana gülümsedi. Onun yanına yürüdüm ve üzgün bir şekilde gözlerinin içine baktım.
"Hyung,gerçekten özür dilerim."
"Özür dilemene gerek yok. Seni anladığımı söylemiştim Seungmin." Ama iyi olmadığını biliyorum.
"Hyu-" Sözümü yanağıma gelen bir öpücük kesti. Arkamı döndüm ve Hyunjin'i gördüm.
"Günaydın bebeğim."
"G-günaydın." Bana bebeğim dediği için kekelemiştim.
"Seungmin,ben gidiyorum." Minho Hyung dediği şeyden sonra hemen yanımızdan uzaklaşmıştı.
"Seungmin,benimle gel." Hyunjin bileğimi tutarak beni sürüklemeye başladı. Geldiğimiz yer ise kafeteryaydı. Daha doğru kafeteryada Jeongin'in oturduğu masaya gelmiştik.
"Hey Jeongin!" Dedi Hyunjin. Jeongin bize bakarak gülümsedi. Fakat birbirine kenetlenmiş ellerimizi görünce gülümsemesi soldu. Hemen karşısında ki sandalyelere oturduk.
"Yani siz gerçekten sevgili misiniz?"
"Evet."
"Tebrikler Hyung." Dedi ve Hyunjinle elini tebrik etmek amaçlı birleştirdiler.
Ve işte,Hyunjin Jeongin'in elini bırakmadı. Elini sanki tüm dünyasıymış gibi tutuyordu. Sanki en değerli hazinesi tutuyormuş gibiydi. Benimkine göre çok farklı tutuyordu. Sevgi dolu.
Ne saçmalıyorsun Kim Seungmin?
Sen onun sadece 'sahte erkek arkadaşısın'
Yani asla gerçek olmayacak.
"Hyung?" Jeongin'in seslenmesiyle Hyunjin hemen elini bıraktı.
"Sen Kim Seungmin'sin değil mi? Ben Yang Jeongin." Diş tellerini göstererek tatlı bir şekilde gülümsedi.
"Tanıştığıma memnun oldum Jeongin."
"Bu arada siz ikiniz nasıl sevgili oldunuz?" Diye sordu ben de Hyunjin'e baktım.
"Ona itiraf ettim ve o da kabul etti."
"Ah anladım."
"Hyunjin!" Arkamızdan bir ses yükseldi. Üçümüzün de bakışları gelen sese doğru döndü. Jisung'du.
"Naber,dostum?"
"Ah adamım biz dost değiliz. Hyunsung düşmanlarız unuttun mu?"
"Kusura bakma adamım unutmuşum." Jisung'un dediği şeye karşılık,Hyunjin ona tatlı bir şekilde dilini çıkarmıştı. Kavgalarına kıkırdamıştım.
Jisung'un bakış açısı
Her zaman ki gibi tatlı kavgamız sona erince sınıfıma doğru yürüyordum. Fakat koridorda onu gördüm.
"Merhaba,Lee Minho-shi."
"Merhaba,sizi tanıyor muyum?"
"Um- Ben Han Jisung."
"Peki ne söylemek istiyorsun?"
"Sadece birbirimizi tanımak istiyorum. Çünkü biz-"
"Kaba olma istemiyorum ama şuan hiç havamda değilim. Başka zaman konuşuruz. İyi günler." Dedi ve yanımdan hızlı bir şekilde uzaklaştı.
Kabayken bile çekicisin.
Düşündüğüm şeylere inanamıyorum. Gerçekten onun çekici olduğunu kabul ettim mi?
Hyunjin'in bakış açısı
Lavobaya doğru gidiyordum. Girdiğimde ise ağlayan bir Lee Minho görmeyi beklemiyordum. Bir yandan ağlıyor,bir yandan da duvarı yumrukluyordu.
"Neden beni sevemiyorsun Seungmin? Neden?" Bir kez daha yumruk atarken bağırdı.
"Yalnızca dün beni reddetmeseydin,elini tutarak babamın karşısına çıkardım."
Dün?
Reddetmeseydin?
Lavobaya yönelip çeşmeyi açmıştı. Yüzünü yıkadıktan sonra arkasını döndü ve beni gördü.
"Burada ne yapıyorsun?" Diye sordu.
"Dün Seungmin hakkında ne yaptın. Açıkla bana!"
"Bilmek istediğine emin misin? Ona olan aşkımı itiraf ettim."
Dediği şey ellerimi sinirden sıkmama sebep olmuştu. Benim sinirlenmem hoşuna gider gibi sırıttı ve devam etti.
"Ona olan davranışlarının sahte olduğunu biliyorum Hwang."
Dedi ve sinirli bir şekilde güldüm. Yakasını tuttum ve gözlerinin içine baktım.
"Bilmiyorsun Lee! Kalbimin içinde ne olduğunu bilmiyorsun!"
"Senin o boktan kalbinde ne olduğu umrumda değil. Ona senden önce aşık olduğumu unutma. Yani o bana ait."
Seungmin,benim.
Onun değil.
Hayır,saçmalama Hwang Hyunjin ne düşünüyorsun böyle?
"Ona zorbalık yaptığında,yanında olan bendim. Onu bıraktığında,elini tutan bendim. Onu incittiğinde,onunla ilgilenen bendim. Ondan nefret ettiğinde,onu seven bendim."
Söylediği şeyler kalbime bir hançer gibi saplanmıştı.
"Ama yine de bu, onun senin olduğu anlamına gelmez." Dedim ve sırıttı.
"O benim değilse,senin de değil." Diyerek ellerimi yakasından çekip,gitti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Second Option -Hyunmin
Teen Fiction[translation] "Ben sadece,beni ikinci seçenek olarak gördüğünü unutuyorum." Cr: @mayfrommmtok