Second Option -Hyunmin

27

Seungmin'in bakış açısı

Okula erkenden gidip her şeyi açığa kavuşturmak istedim. Hyunjin'in beni affetmesi için elimden geleni yapmalıydım.

"Burada ne yapıyorsun?" Felix'in sesini duyduğumda ona doğru döndüm.

"Hyunjin'i bekliyorum."

"Kavga mı ettiniz?"

"Evet." Dedim ve bana şaşkın şaşkın baktı ve yanıma oturdu.

"Minho hyung buna dahil mi? Çünkü dün gece baya içmiş ve kafayı bulmuş anlamsızca şeyler mırıldanıyordu."

"Onun bir suçu yok."

"Ne olduğunu öğrenebilir miyim?"

"Dün gece Minho hyung bana sürpriz bir doğum günü yaptı. Havai fişekleri izledikten sonra beni öptü. Sonra Hyunjin geldi ve durumu yanlış anladı."

"Woah Minho'ya bak sen." Dedi gülerek. Ardından;

"Peki ilişkiniz bunun yüzünden bozulursa?" Diye sordu endişeyle.

"Umarım böyle bir şey olmaz, olsa bile bu Minho hyung'un suçu değil."

"Seungmin bence gitmeliyiz, ders birazdan başlayacak." Dedi Felix kolundaki saate bakarak.

"Sen gidebilirsin. Ben biraz daha bekleyeceğim."

"Tamam görüşürüz o zaman."

"Görüşürüz."

Yaklaşık 10 dakika sonra bana doğru yürüyen birisini gördüm.

"Hyunjin."

"Ne istiyorsun?" Diye sordu soğuk bir sesle.

"Dün geceyi açıklamak istiyorum."

"Gerek yok."

"Konuşmamız lazım, lütfen beni yanlış anlama. Ben-"

"Senin için fazladan zamanım yok." Sözümü kestikten sonra yürümeye devam etti.

▪︎▪︎▪︎▪︎

Öğle yemeğimizi grupça yemekhane de yiyorduk. Hyunjin ve Minho arasındaki gerginlik herkesi sessizleştirmişti.

Kimse ne olduğunu bilmese de aralarında bir şey döndüğünü anlıyorlardı. Gerçekten kimse konuşmaya bile cesaret edemiyordu.

Yanağımı sıkıntıyla şişirdim ve konuşmayı başlatmaya karar verdim.

"Hyunjin konuşabilir miyiz?" Diye sordum ve çatalını tabağa bırakıp bana baktı.

"Hayır."

"Lütfen uzun sürmez."

"Hayır dedim."

"Lütfen-" Bir an da ayağa kalkıp sandalyesini sert bir şekilde itti.