Bölüm 1

19 1 2
                                    




▪️Sizden ricam, lütfen buraya başlama tarihinizi not edin🌸

Dolmakta olan gözlerimin , ikizimin bana daha çok sarılması ile akması eş zamanlı olmuştu. Bugün annem ve babamın ölümlerinin ardından koskoca on bir yıl geçmişti. Her ne kadar kabul edemiyor olsak da, bu acıyla yaşamaya alışmıştık veya biz öyle olduğunu sanıyorduk.

Bugüne kadar yaşadıklarımdan ve yaşatılanlardan çıkardığım derslerin büyük bir kısmın da ben hep güçlü olan taraf olmak zorundaydım, en azından ikizim için çünkü o benim kadar güçlü olamıyordu hatta insanların bir sözü ile  yıkılabileceğine çoğu kez bizzat şahit olmuştum ta ki ailemin ölümünden iki yıl sonra benim tekrar bir trafik kazası atlatamama kadar. O günden sonra ondan, bana ne olursa olsun, güçlü olacağına dair bir söz istemiştim. 

En iyi biz bilirdik kaybetmek nedir veya kaybedince ne hissedilir, daha sekiz yaşında iken tatmıştık o duyguyu ve en kötüsü de öğrenmek zorunda bırakılmıştık.

Yine, yeniden  bizim için en zor olan kısma gelmiştik, onlardan ayrılmaya...

Havanın kararması ile ikimizi güçlükte olsa ayağa kaldırdım ve  ikisinin de mezarlarının başlarına geçip, mezar taşlarına birer öpücük kondurup, arabaya doğru ilerlemeye başlamıştık .

İkizim önde ben arkasında  ağır adımlarla onu takip ederken bir an da ikizimin hızlı bir şekilde koşmasıyla neye uğradığımı şaşırdım ve hemen ardından koşarak ona yetişmeye çalıştım fakat o kadar sert bir cisme çarptım ki, düşeceğimi düşünüp hemen gözlerimi kapatıp, ellerimi başımın arasına aldım. Beklediğim şey olmadığında gözlerimi yavaşça araladığım da ilk karşılaştığım şey yüzümü rahatsız edici şekilde inceleyen çimen yeşili gözler olmuştu. Daha sonra belim de hissettiğim baskıyla belimden tutulduğumu anladım ve hemen geriye çekilmek istedim.

' Kusura bakmayın' diyerek ondan uzaklaşmaya çalıştım fakat belimdeki eli nedeniyle, yerinden ne o ne de ben hiç kıpırdayamadık. 'Beyefendi, beni tuttuğunuz için çok teşekkür ederim ama artık bırakabilir misiniz acelem var!' diye çıkışınca adam bir silkelendi ve kendine gelip, benim bir şeyim var mı diye süzdükten sonra 'Önemli değil bayan, asıl siz benim kusuruma bakmayın, acelemden önüme bakamaz durumdaydım' dedi. Cümlesini bitirdiğini anlayınca, tebessüm edip 'Kolay gelsin beyefendi' dedim ve baş selamı verip hemen ikizimin gittiği yere doğru koşmaya başladım ve gördüğüm manzara ile içimi huzur kapladı.

  İkizim, tüyleri kömür karası olan yavru bir köpeğe sarılmış masumca bana bakıyordu. 'Can içim, bir anda koştuğum için kusura bakma ama tüm acelem onu yakalamak içindi. ' Sahibi falan yoksa, biz sahiplenelim mi?' diye sorunca ilk önce bir an duraksadım 'Bir tanem, etrafa falan bir bakalım, sahibi yoksa tabi ki sahipleniriz.' diyince bana bakıp 'Can içim bak sana bizim gibi onunda ailesi yok. Biz ona aile olsak olmaz mı? ' dedi, burukça gülümseyerek. Biliyordu ki ben onu asla kırmaz, bir dediğini hiç bir zaman iki etmezdim bu sebepten dolayı anneannem, dayım halam ve dedem bana onu bu kadar şımarttığım için çok kızıyorlar. 'Tamam başımın belası, ben bir çevreye bakıp geliyorum siz de arabanın yanında beni bekleyin' dedim ve etrafa bakmaya başladım.

Siyah bir araba dikkatimi çekti ve gidip camını tıklatmak için yaklaştığımda on beş adam etrafımı sardı. 'kusuruma bakmayın rahatsızlık verdim. Sokakta bir köpek bulduk, siz köpeğinizi kaybettiniz mi?' diye soru yöneltince adamların sorumlusu olduğunu düşündüğüm kişi 'Yok, biz köpek kaybetmedik' dedi. Ben de uzatmadan teşekkür edip uzaklaştım.. Ben tekrar etrafıma bakınırken benim yaşlarımda birisini gördüm ve yanına gidip bu köylü olup olmadığını sordum o da evet deyince bende köylerinde köpeğin kaybolup kaybolmadığını sordum fakat onlar köylerinde köpek beslemediklerini söyledi. Ben de geriye dönüp ikizim yanına ilerledim. 'Köpeğin sahibi yokmuş' deyip köpeğin kafasını sevdim ve ' Ailemize hoş geldin kara böceğim' dedim ve arabaya doğru yürümemle arkamızdan kulağıma çok tanıdık gelen bir erkek sesinin seslenmesi bir oldu. Omuzumun üstünden arkama baktığımda bu bey efendinin az önce çarpıştığım bey efendi olduğunu fark ettim' Hanım efendi, çantandan cüzdanınızı düşürmüşsünüz ' dedi ben de elinden cüzdanımı alıp 'Çok teşekkürler, size de çok zahmet oldu.' dedim ve tebessüm edip arabaya bindim.

Meyus | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin