Gözlerimi açtığımda beşiğimdeydim ve ağzımda bir şey vardı sanırım emzikti. Bir kaç dakika boş boş etrafa baktıktan sonra babacıklarıma seslendim "babacığım ben uyandım" kısa bir süre sonra kapı açıldı ve Pamir babacığım içeri girdi ve beni gördüğünde gülümsemesi büyüdü ve koltuk altlarımdan tutarak beni kucağına aldı "benim oğlum uyanmış mı hı uyanmış mı benim oğlum" bir yandan konuşuyor bir yandan da sırtımı okşuyordu. Uykum hala açılmadığı için başımı babacığımın boynuna gömüp garip mırıltılar çıkartıyordum. Pamir babacığım da bunu anlamış olacak ki "hadi önce elini yüzünü yıkayalım uykun açılsın sonra kahvaltıya ineriz" dedi.
Babamın dediği gibi elimi yüzümü yıkadıktan sonra aşağı iniyorduk ama benim hala uykum olduğu için başım hala babamın boynuna gömülüydü "oyy bebeğimin uykusu açılamamış mı daha" konuşan Ege babacığımdı onu görebilmek için başımı kaldırdım ve kapalı gözlerimi açtım ve bir kaç kere kırpıştırdım "günaağağağydın" esnememi bastıramamış garip bir şekilde konuşmuştum babacıklarım ise bu halime gülüyorlardı.
"Bebeğim hadi seni sandalyene oturtayım da mamanı ye" sandalyeye oturmak istemiyordum yani tamam her şeyi önceden düşünmüş ve kabullenmiş olabilirim ama o kadar hızlı adapte olamazdım bu yüzden sandalyeye yöneldiği sırada bacaklarımı ve kollarımı daha da sıkılaştırıp "babacığım sandalyeme oturmak istemiyorum bugünlük kucağında otursam olur mu?" diye sordum. Bana kararsız gözlerle bakıyordu sanırım ilk günden tolerans göstermek istemiyordu ama tabii ki benim tatlı bakışlarıma karşı çıkamadı ve konuşmaya başladı "tamam ama sadece bugünlük ve o da şimdiye kadar uslu bir bebek olduğun için" cevabıyla büyükçe gülümseyip ellerimi çırptım bu hareketlerime şefkatle bakıp sandalyeye oturdu.
Masa da yok yoktu yani krepler reçeller her şey vardı o sırada önüme koyulan mama tabağıyla gözlerimdeki parlayan yıldızların tek tek söndüğünü hissetim. En yakınım tarafından sırtımdan bıçaklanmış ihanete uğramış gibi hissediyordum. Babacıklarıma baktığımda kendilerini gülmemek için sıktıklarını gördüm dudaklarımı büküp "komik değil" diye homurdandım artık kendilerini tutamayıp gülmeye başladıklarında küskün bir şekilde konuşmaya başladım "hıh hiç de komik değil" dedim Ege babacığım da "tamam komik değil bebeğim hem biraz büyü veririz sana masadakilerden ama şimdilik mama var" dedi itiraz etmeden başımı salladım.
Pamir babacığım plastik mama kaşığını alıp mama daldırdı ve biraz karıştırdıktan sonra mamayla dolu kaşığı ağzıma doğru götürdü. Pek iştah açıcı görünmese de açtım o yüzden ağzımı araladım ve babamın kaşığı ağzıma sokmasını bekledim mamayı biraz ağzımda döndürdükten sonra tadının o kadar da kötü olmadığını anladım ve ağzımı tekrar açıp babacığımın kaşığın yine ağzıma vermedini bekledim. "Bebeğim biraz da su iç" diyerek bana içinde su olan biberonu uzatan Pamir babacığıma baktım ve ağzımı açtım. Cidden susamıştım bu yüzden hızlı hızlı nefes almadan biberonun ucunu emmeye başladım. Ege babam "Şş bebeğim sakin iç boğulacaksın" dedikten sonra daha yavaş bir şekilde içmeye başladım. Biberon boşaldığında Pamir babacığım biberonu ağzımdan çekti ve tekrar mama yedirmeye başladı.
Mama tabağım boşaldıktan sonra Ege babacığım beni kucaklayıp oyun alanına bırakmıştı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
