BÖLÜM II

334 14 8
                                    


Luke korkunç bir şekilde titreyerek uyandı. Gördüğü bu rüya son bir haftadır gördüğü rüyaların aynısıydı. Emma'nın yaptığı dehşet verici kazayı görüyordu. Emma arabanın içinde can veriyordu. Artık bu rüyaları görmek onunda canını yakıyordu. Bu hiç adil değildi Luke en sevdiği canlı ile sınav oluyordu. Tanrının bu sınavı ona ızdırap veriyordu. Yatakta donuk bir şekilde düşünüyordu gördüğü rüyalar gözünün önünden gitmiyordu.

Çalan zil ile kendine geldi. Uzun uzun düşünürken onu rahatsız eden bu sese sinir oldu. Kapının arkasında kim olduğunu merak etmisti. Onu rahatsız etmeye hakkı yoktu. Bu çok saçma bir düşünceydi ama onu rahatsız etmeliydi. Pek fazla tanıdığı olmasına rağmen bu eve pek kimse gelmezdi. Kapıya kadar gitmek çok zor göründü ona her kimse gitmesini bekledi. Ama kapının ardındaki inatla zile basıyordu. Daha fazla dayanamayıp kapıya hareket etti. Kapı deliğinden baktığında gelenin Belli olduğunu gördü. Bella Emma'nın kız kardeşiydi. Fazlasıyla alımlı,bakımlı ve güzel bir kızdı. Çoğu erkek onunla birlikle olmak için çaba gösteriyordu. İstediğini elde eden tiplerdendi. Fazlasıyla hırslı bir kişiliğe sahipti.

Luke kapıyı açıp açmamak arasında kaldı. Sonra kapıyı açmamanın saçma olduğunu düşündü. Kapıyı açtı.
-"Aa Bella senmiydin?" dedi
-"Evet nasıl olduğuna bir bakmak istedim." diyerek gülümsedi.
-"İçeri gelsene." dedi Luke
Aslında pek de istemiyordu yalnız kalmak daha iyiydi. Bella içeri girdi. Salondaki koltuğa oturdu.
-"Luke Emma öldüğünden beri görüşmedik iyimisin seni merak ettim."
-"Evet gayet iyiyim gördüğün gibi hiçbir sorunumuz yok." diye cevap verdi.
Bella ile biraz konuştular. Bella sıcak davranıyordu ama Luke sadece yalnız kalmak istiyordu.
-"Luke birşey yedin mi?" diye sordu Belli
-"Yeni uyandım kahvaltı yapmaya vakit olmadı." diye cevap verdi.
-"O zaman bugün kahvaltıyı ben hazırlayacağım."
-"Sen zahmet etme ben birşeyler atıştırırım." dedi Luke
-"Luke hayır bunu büyük bir zevkle yapacağım canım." dedi.
Bella mutfağa doğru yürüdü.
-"Bella cidden buna gerek yok."
-"İtiraz istemiyorum." diye mutfaktan gülürek cevap verdi Bella.


Kahvaltı hazır olduğunda Luke'a seslendi.

-"Kahvaltı hazır Luke."

Luke son günlerde çok az yiyordu. En son Emma ile yaptığı o güzel kahvaltıdan sonra iştahı kapananmıştı.

Mutfağa gittiğinde gerçekten güzel hazırlanmış bir kahvaltı masası onu bekliyordu. O gün sağlam bir kahvaltı yaptı. Bella ile uzun uzun konuşmuşlardı. Emma'yı bir an için unutmuştu. Söz Emma'ya geldiğinde Bella Luke'u teselli edip konuyu kapatıyordu. Kıskançlığı yüzünden okunuyordu. Bella iyi kız rolünü iyi oynuyordu Emma'nın yokluğunda ona yardım için geldiğini Luke'a inandırmıştı. Oysaki Bella'nın tek amacı Luke'u elde etmekti. Emma'da olup,onda olmayan şeyi elde etmek. Daha önce birçok kez deneyip başarısız olmasına karşın bu sefer istedeğini alacağını umuyordu. İçindeki kini,kıskançlığı çok açık bir şekilde dışarı vuruyordu. Tek elde edemediği erkeği,Luke'u elde edecekti kafasına koymuştu.Evet kesinlikle bunu yapacaktı.

Kahvaltı bitiminde Luke duş almaya çıktı. Uzun zamandır da yıkanmamıştı. Saçlarını kuruturken,yatak odasından gelen sesi duydu. İçeri seslendi.

-"Bella,herşey yolundamı?"

-"Evet Luke herşey yolunda canım."

Luke kurulanıp çıktı. Yatak odasına girdiğinde karşılaşacağı manzaradan habersiz yürüdü. Kapıyı açtığında Bella yatağa uzanmış onu bekliyordu. Luke,bir an için donup kaldı. Çok şaşırmıştı. Fazlazıyla çekici olmasına karşın Luke'da ona karşı hiçbir ilgi kırıntısı yoktu.

-"Ne yapıyorsun Bella,kendine gel."dedi

-"Luke seni sevdiğimi,seni istediğimi biliyorsun."

-"Bella! Hayır,bu çok saçma ben Emma ile evliyim."

-"Emma öldü artık onun gölgesinde kalmaktan bıktım."diye yakındı Bella.

-"Ne saçlamıyorsun böyle?"

-"Luke seni hak eden bendim ama sen Emma ile evlendin,artık ondan kurtuldum." dedi Bella.

Ve Luke'a doğru yaklaştı. Luke tepki dahi vermiyordu onu izledi. Bella biraz daha yaklaşıp Luke'un dudaklarına yöneldi. Karşı koymuyordu ve niye karşı koymadığını da bilmiyordu Luke. Şaşkınlık içinde öpüşüyordu.

-"Luke, hayatım bize bunu yapma." diye bir ses yankılandı kulağında. Kulağının içinde büyüdü. Adeta kulağını yırtıyordu. Küçük bir fısıltı gibi ama tüm dünyayı sarsacak,içine alacak kadar güçlü bir ses. Emma'nın o güzel sesinden başka bir şey değildi bu yada aşkın sesiydi bilinmez. Ardından yatağın arkasında Emma'nın sülieti belirdi.

Luke Bella'yı itti.

-"Bunu Emma'ya yapamam. Ona aşık iken,onun gözü önünde seninle olamam."dedi

-"Hey! Ne saçmalıyorsun Luke?" diye karşı çıktı Bella.

-"Emma burada bizi izliyor.Onu görmüyormusun?"

-"Emma öldü,onu gömdük Luke. Kendine gel."

-"Kendimdeyim,bak Emma yatağın arkasında bize bakıyor." dedi Luke.

Bella arkasına döndü. Kimse yoktu,Luke'a baktı. Luke yatağa doğru yürüyordu. Gülümsüyordu,sanki birine doğru gidiyor gibiydi.Yatağa oturdu.

-"Emma beni affet." dedi.

Sanki karşısında Emma varmış gibiydi.

-"Luke orada kimse yok,ne saçmalıyorsun." dedi Bella

Luke onu dinlemiyordu. Sanki odada o yoktu. Bella olup biteni kavramakta zorluk çekiyordu. Luke çıldırmış olamalıydı.

-"Luke kendine gel kiminle konuşuyorsun?"

Luke kendi kendine konuşuyordu.

-"Luke aklınımı kaçırdın sen. Bu saçmalığa daha fazla katlanamıyacağım, gidiyorum ben."

Bella üstünü giyip evden ayrıldı. Hiçbir şeye anlam verememişti.

Luke, Emma'nın elini sıkıca tutmuştu. Neredeyse kıracaktı.

-"O gün seni akşama kadar bekledim. Neden geri dönmedin?"

Emma'yı tekrar gördüğüne çok sevinmisti. Bu sefer yanından asla ayrılmayacaktı. Tekrar kaybetmek istemiyordu. Gideceğini biliyordu, her ama defasında inanıyordu. İnanmak istiyordu daha çok,belkide bu küçük oyuna izin veriyordu. Aslında bunları pek düşünmek istemiyordu.Hayali de olsa onunla aynı yerde bulunmak,tekrar konuşmak mükemmeldi. Bu kafasında kurduğu görüntülermiydi yoksa gerçekmiydi. Bunların hiçbirine cevabı yoktu. Ama ne olursa olsun Emma'nın yanında olduğu için mutluydu ve şuan hiçbir cevapsız sorunun üstüne gitmiyordu,kurcalamıyordu. Bunlar görüntı olsa dahi, Emma'yı görüyordu. Ve neden ne olursa olsun sonuç Emma'yı veriyorsa her türlü nedeni kabullenmişti Luke. Bunun adı delilik bile olsa. Akıllı bir hasta idi. Kendince bunu inanmıştı. Ölene dek böyle yaşayabilirdi. Aşık olduğu kadını ölümsüz kılmıştı. Yani Luke ölmeden Emma'da ölmeyecekti.

Akşam olmuştu. Emma hâlâ yanındaydı.Bu gece birlikte uyuyacaklardı. Sabah olanları unutmuştu bile. Zaten Emma ona herşeyi unuttuyordu. Birlikte yatağa girdiler. Emma ışıkları söndürdü. Luke gözlerini kapadı. Bu ıssız gecenin sessizliğini bozan Emma'nın nefesini dinliyordu.

Luke yataktan sıçrayarak uyandı. Uyandığında yanında Emma yoktu. Gördüğü bi rüya son gördüklerinden farksızdı. Emma'nın ölümü görüyordu. Beyninin ona oynadığı bu oyun,ona acı veriyordu artık. Daha fazla dayanamıyordu,bunalmıştı. Bir çıkış yolu olmalıydı. Artık neyin gerçek neyin hayal olduğunu ayırt edemiyordu. Bedeni yorgun düşüyordu. Yaşadıkları hiç kay değildi. Bir çare düşünüyordu. Ne yapabilirdi? Nasıl başa çıkabilirdi bir ölümsüzle? Bu soruları düsünürken aklına gelen fikirle birlikte irkildi. Yataktan doğrulurken zorlandı,kolu uyuşmuştu. Aklına gelen bu fikir bir çıkıs yolu olabilirdi. Bunu yapacaktı. Geri yatağına uzandı. Gözlerini kapattı. Geri açtığında Emma yanında yatıyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Mar 21, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SİLÜETHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin