.•°34°•.

2.3K 103 15
                                    

SENDEN NEFRET EDİYORUM~
SANZU HARUCHİYO × READER


"Ne zaman duracak?" Sen bardağı taşıran son damladaydın. Yemek odası masasına saçılan ilaçlardan gözleri kızarmıştı. 

"Mm belki yarın?" Sanzu kıkırdadı, ciddi olacak havasında değildi. 

"Ayrıca ben bağımlı değilim prenses." diye ekledi, bacaklarını masaya tekmeleyerek. Her yerde düello renk tabletlerini şıngırdatıyor, hatta bazıları yere düşüyor. (Sanırım ilaçtan bahsediyor)

"Haru, bir gün cansız bir bedenle uyanmak istemiyorum, tamam mı?" Hayal kırıklığı içinde burnunun kemerini tutarak tısladın. Her hafta aynı şeydi, bırakmak konusunda yalan söylüyordu. Asla bir kez denemedi.

"Hâlâ dinliyor musun? Haplar beni dışarı çıkaramaz tatlım." Sanzu, desteklenmiş bacaklarını kullanarak sandalyesinde arkasına yaslanarak sırıttı. 

"Aş bunu, ben isteyince duracağım.", Acı acı güldü. Kafasındaki dönme hissiyle her şey bulanıklaşmaya başladı. Konuşmasını biraz etkilesede de, alışmıştı. Çok iyi hissettirdi. 

"Hislerimi hiç düşünmüyorsun değil mi?" parmakların gömleğinin kenarını sıktı. Gözünüze dolmaya başlayan sıvı görüşünüzü bulanıklaştırdı.

"Senden nefret ediyorum."Dudağını ısırdın, bu ani oldu. Bu sözlerin ağzından çıktığını bile fark etmedin. 

"Benden nefret mi ediyorsun.? eğik sandalyesinin şıngırtısı yer karolarına çarptı, ince uzun bedeni ayağa kalktı. Üzerinize gelene kadar size doğru yürüdü. 

"S!kt!r git Haru, özür dilerim."  Özür diledin, parmak ucunun elmacık kemiğine değdiğini hissettin. 

"Korkuyorum Haru."  diye ağladın onun beyaz iliğine doğru.

"Seni kaybetmek istemiyorum." Kolların onun beline dolandı ve gözyaşlarıyla lekeli yüzünü kumaşa gömdün.

"Bende üzgünüm prenses, bu kadar korktuğunu bilmiyordum." Sanzu kafanı okşadı, sen ona ağlarken parmakların kilitlerini taradı. Seni daha önce ağlarken görmüştü, ama onun için değil. Kalbi ağrıyordu, senin kollarında yıkılmanı izliyordu. 

"Yapmayacaksın, seni asla bırakmayacağım.", Sanzu seni sakinleştirerek söyledi.

"Sen benim için değerlisin, mücevherimi asla yanlız bırakmam." diye güvence verdi elinin tersiyle yanağını okşayarak. Mavi gözleri sana sevgiyle bakıyordu.

"Bu doğru değil mi?"  Mırıldanarak şakağına hafif öpücükler kondurdu. 

"Evet." Zayıf bir şekilde mırıldandın, seni gelin stiline alırken koluna burnunu çektin, çok ihtiyaç duyulan bir kucaklaşma seansı için yatak odasına gittiniz.











KELİME: 292

☁︎𝚃𝙾𝙺𝚈𝙾 𝚁𝙴𝚅𝙴𝙽𝙶𝙴𝚁𝚂 𝚁𝙴𝙰𝙲𝚃𝙸̇𝙾𝙽 «𝙷𝙲 & 𝙾𝙽𝙴-𝚂𝙷𝙾𝚃»Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin