☁︎𝚃𝙾𝙺𝚈𝙾 𝚁𝙴𝚅𝙴𝙽𝙶𝙴𝚁𝚂 𝚁𝙴𝙰𝙲𝚃𝙸̇𝙾𝙽 «𝙷𝙲 & 𝙾𝙽𝙴-𝚂𝙷𝙾𝚃»

.•°25°•.

BİZE YAPIŞKAN DEMELERİNE KULAK MİSAFİRİ OLUYORUZ.

KARAKTERLER:SANO MANJİRO, RYUGUUJİ KEN, BAJI KEİSUKE, MİTSUYA TAKASHİ, CHİFUYU MİTSUNO.

<SANO MANJİRO>

Mikey kanepede sana baktı, elleriniz uzaktan kumandayı sıkıca kıvırdı ve gözlerinizi televizyondaki filme diktiniz. Bir şeyler yanlıştı ama kesinlikle hissedebiliyordu. Sende farklı  bir şeyler olduğunu biliyordu ama ne olduğunu bilmiyordu. "Y/n?" diye seslendi, yanıtınızı bekledi. "Evet" diye mırıldanırken ona bir bakış bile atmadın. "Her zamanki gibi gelip bana sarılmayacak mısın?" diye sordu, sesi titreyerek. Mikey sesinden nefret ediyordu ama sonunda onu rahatsız eden şeyin ne olduğunu anladı, artık eve geldiğinde onu selamlamıyordun. "Sorun nedir?" sorunun ne olduğunu anladıktan hemen sonra sordu. "BEN,, Ben-” nefesini toplamak için bir saniye durdun“-Draken'e söylediklerine kulak misafiri oldum ve bu kadar yapışkan olduğum için özür dilerim.” zaten yanaklarından yaşlar süzülüyordu mikey'nin sözleri senin sözlerinle titriyordu “Bebeğim öyle demek istemedim, özür dilerim sana böyle hissettirdiğim için stresliydim. Bu kadar yapışkan olmanı seviyorum ve sadece beni sevme şeklini seviyorum," Mikey usulca konuştu, seni nazikçe kucaklamak için kendine çekerek.

<RYUGUUJİ KEN >

Draken senin bu  kadar yapışkan olmanı seviyordu, bazı günler senin kollarında olmaktan başka bir şey istemiyordu. Sonuçta, Toman'ın kaptan yardımcısı olmak kolay değildi. Kolların güvenli bir sığınaktı, onun gerçekten rahatlayabileceğini ve hiçbir şey için endişelenmesine gerek olmadığını hissettiği tek yerdi. Ancak, draken tüm pah-chin olayı hakkında gerçekten stresli hissettiğinde, öfkesini alır ve onu kızdıran şeyler için endişelenirdi. Böylece içinde bulunduğu duruma düştü. Yanaklarını yakan gözyaşları ve gözleri kızarmış ve şişmiş. Kelimeleri ağzınızdan çıkarmaya çalışırken kollarınız göğsünüzün etrafında sıkıca kavuşturuldu. Draken seni böyle görmekten nefret ediyordu ve bunun kendi hatası olduğunu bilmek onu daha da üzdü. "Y/n duyduğun şey, Mikey ile çok büyük bir stres altında söylediğim özel bir konuşmaydı ve bu doğru değildi, "diye sakince açıkladı. "Emin misin?" diye sorduğunda gözyaşların bir an için durdu. Draken bir şey söylemedi ama senin için kollarını açtı. Seni sıkıca tutarken hemen kollarına koştun "Çok üzgünüm, Y/n."

<BAJİ KEİSUKE>

Baji şakaklarını ovuştururken içini çekti. Hayatında çok fazla şey oluyordu ve o sadece yatakta uzanıp sana sarılmak istiyordu. Ama ona kızgındın ve nedenini anlayamadı. Seninle ve tüm eserleri arasında, parçalara ayrıldığını hissetti. Ağır bir şekilde içini çekerek sana baktı "Y/n Bana neyin yanlış olduğunu söylemene ihtiyacım var, yoksa bu konuda hiçbir şey yapamam," dedi Baji duruma yardım etmeye çalışarak. "Sadece daha az yapışkan oluyorum, istediğin buydu, değil mi?" Biraz alaycı bir ses tonuyla sordun. Baji cevaplar için beynini zorlarken kaşları çatıldı, sence neden- chifuyu? "Chifuyu sana ne söyledi?" öfkesi biraz daha kabarmıştı. "Chifuyu bana hiçbir şey söylemedi. Ona yiyecek bir şeyler bırakmak için yanına gittim, ona sinir bozucu derecede yapışkan olduğumu söylediğini duyunca ayrıldım," dedin. "Y/n, Sanırım sen benden uzak durana kadar yapışkanlığını ne kadar sevdiğimi fark etmemiştim. Özür dilerim yapışkanlığını seviyorum," diye içini çekti ve sonunda omuzlarından büyük bir yük kalktı. Gülümsedin ve kollarını açtın, kocaman oyuncak ayıcığına. erkek arkadaşını  kucaklamayı özlemiştin.

<MİTSUYA TAKASHI>

Yüzünde boş bir ifadeyle pencereden dışarı baktı. Hüzünlü ifadenizin zihninde yanan görüntüsü. Bu onun hatasıydı, gerçekten. Oldukça kötü bir kavgaya girdiniz ve o sadece buna üzüldü. Draken'e senin hakkında ve tüm çile hakkında atıp tutarken, "ürkütücü olduğu nokta, aşırı derecede yapışkan" olduğunu söyledi. Beklemediği şey, yaptığı yorumlara kulak misafiri olarak, kavga yüzünden özür dilemek için Draken'in yerine gitmendi. Yüzünde saf bir pişmanlık vardı, kalbi her milisaniyede daha fazla kırılıyordu. Kendini açıklamak için senin peşinden koşmadığından dolayı pişmanlık duydu. "Ürkütücüyüm, ha?" Duygusuzca konuşurken sesin parçalanmış gibiydi. "Y/n, öyle demek istemedim sadece üzgündüm. Ürpertici değilsin ve neden dediğimi bile bilmiyorum," dedi Mitsuya ağlayarak. “Yani o zamanlar ciddiydim ama şimdi sakinleştiğime göre bilmiyorum, lütfen beni affedebilir misin? Bana ne olduğunu bilmiyordum, çok üzgünüm” diye ekledi Mitsuya umutsuzca. Tüm vücudun yorgun hissediyordu ve sanki son saatleri kilometrelerce koşarak geçirmişsin gibi. Mitsuya'nın bazen istemediği şeyleri söylediğini biliyordun. Kollarını oturan figürüne sardın, başını göğsüne yasladın. “Yapışkan olmamı umursamamana sevindim.”

<CHİFUYU MATSUNO>

Chifuyu, ilişkisi hakkında konuşmaya devam ederken menüye baktı. Takemichi'ye özel ve kişisel sorunları konusunda güveniyordu ve tavsiyesine güveniyordu. Birkaç sıra arkadaki bir masaya oturup kahve kupasını tuttunuz ve o konuştukça daha çok sıkmaya başladınız. Karşınızda oturan sevgili arkadaşınız üzgün bir ifadeyle izliyor. " İkinizin arasının iyi olduğunu sanıyordum?" diye sordu, sesi bariz bir kafa karışıklığıyla doluydu. Hiçbir şey söylemedin ama masaya biraz para koydun ve gitmek için hazırlandın . Orada daha fazla kalmaya dayanamadın, Chifuyu'nun senin hakkında söylediklerini duymak seni gerçekten incitiyordu. Evine vardığında yatağına uzandın ve sessizce ağladın. Birkaç saat sonra telefonunuz aydınlandı ve Chifuyu'nun aradığını gösterdi. Yanında yuvarlanarak, onunla konuşmak istemediğinden görmezden geldin. Chifuyu evinize geldiğinde birkaç saat daha geçmişti, kafası karışmış ve aramalarına neden hiç cevap vermediğiniz konusunda endişeliydi. "Y/n?" diye seslendi yumuşak bir şekilde, yatak odasının kapısını dikkatlice iterek. Karanlık odada bile yataktaki silüetinizi seçebiliyordu. "Hey, sorun ne?" diye sordu zaten bir şeyler olduğunu bilerek. Ona bağırmak istemene rağmen arkanı döndün ve gözlerinin içine baktın "Neden bu kadar yapışkansın?" Kötü niyetle sorduğunuz şeydi. Telefona cevap vermeme nedeninizi hemen anladı. "Bunu duymaman gerekiyordu," dedi sadece. O rahat şeye otururken yatağın battığını hissettin. “Evet ve duymamam gereken başka ne duymadım? Başka ne diyordun?" Chifuyu haklı olarak üzgün olduğunu söyleyebilirdi. "Y/n, yapışkan olduğunu söylediğimde ciddiydim, ama eğer bir sorunum olsaydı sana söylemez miydim? " diye itiraf etti Chifuyu, ellerini senin figürüne doğru uzatarak. “Ama her şeyi mahvetmeye karar verdim, üzgünüm bebeğim çok üzgünüm” Sen onun sözlerini dinlerken bir an sessiz kaldı. Derin bir iç çekerek onunla yüzleşmek için kalaktın “Seni ciddi şekilde rahatsız etmeyeceğine söz veriyor musun?” Chifuyu'dan bir selam almayı sorguladınız. Eğildi ve yanağına hafif bir öpücük kondurdu. "Içtenlikle söyledim."