Sabah uyandığımda yatakta tektim,yavaşça kalkmaya çalıştığımda popoma giren acı ile geri yatağa düştüm.Cani adam sadece doyduğum için ve kendisine 'babacım' demediğim için popomu resmen ketçep rengi gibi kızartmıştı pislik.
Kendimi zar zor yataktan kaldırdığımda burnama dolan kokularla karnım acıkmaya başlamıştı bile.Giyinme odasından kendime rahat edebileceğim spor kıyafetimi çıkartıp üstüme giydim.Merdivenlerden aşağı indiğimde kendimi direk mutfağa attım. Honouru görünce biraz durup ona baktım şuan mutfakta nerdeyse çıplaktı ve patates kızartmaya çalışıyordu.
(Siz onu mutfakta düşünün çünkü fotoğrafı yoktu)
Sırtındaki kasları kolları bacakları her kızın hayellerini süsliye bilicek bir adamdı. Canımı acıtmasaydı belki benim kalbimde bunları diyebilirdi. Gözlerim yüzüne çıktığında bana bakıp hafif güldüğünü gördüm,lanet olsun gene yakalanmıştım,yanaklarım al al olurken sakin kalmaya çalışarak sandalyeyi çekerek oturdum.
Birkaç dakika sonra patatesleri kızartıp,masaya getirip koydu ikimizde yemeye başlayınca evde sadece çatal bıçak sesi duyuluyordu.-Kelebeğim akşam hazırlan seninle yemeğe çıkıcaz tamam mı.
-Tamam.
-Seni alıştırıcam 'babacım' demeye.
Çok alıştırırsın!
Kendisi masadan kalkınca bende kalkıp yukarıya çıktım.Yukarıda bizim odamız hariç 2 kapı daha vardı. Gri kapılı odayı açtığımda içerisi,hep kendi evime çıkarsam yapmak istediğim bir odaydı. Kitap odası.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MİNİK KELEBEK
Chick-LitUçmak ve özgür olduğunu sandığın anda boynunda duran tasman bir anda çekilir ve gerçek hayatına muhteşem geçişini yaparsın.