"Git buradan."
Y/N geri çekilip sırtını ona doğru döndü ve sokağın dışına doğru yürümeye başladı. Levi şaşkınlıkla arkasından bakarken kız cebinden sigara pakedini çıkarıp bir tane daha aldı.
"Bekle!"
Peşinden hızla koştu ve yanına yetişti. Kız onu umursamayarak sigarasını yaktı ve çakmağı cebine attı. Levi'ın yüzünü görmek istemiyordu.
"Git dedim."
"Hayır. Seni yıllar sonra gördüğümde olmaz." Elini uzatıp kızın kolunu tutup onu durdurduğu anda Y/N hışımla kendini ondan kurtarıp geri çekildi.
"Yapma! Defol dedim!" Levi ağzını açacakken kız bir anda az önce kınısına geçirdiği bıçağı çıkarıp gözünün önünde tuttu. Kalabalığın ortasında olmaları umurunda bile değildi. "Gelirsen gebertirim seni."
Levi ona biraz şaşırmış bir ifadeyle bakarken Y/N dişlerini sıkıyordu. Göz ucuyla kalabalığın arasında birkaç kişinin onları izlediğini görebiliyordu.
Bir şey diyemeden bıçağı yerine sokup ilerlemeye devam etti. Levi bir süre ardından baktıktan sonra yavaş yavaş onu takip etmeye başladı. Kolay bir şekilde pes etmeyecekti.
Birkaç ara sokaktan sonra sonunda Y/N'in çıkmaz sokağa girdiğini görünce hemen durup binanın arkasına saklandı ve kafasını biraz çıkararak onu izledi. Kız sigarasını yere atıp ayağıyla ezdikten sonra birden bir duvarı itti ve ağır ağır açılan bir kapı ortaya çıktı.
Levi şaşırarak ona baktı. O kadar iyi gizlenmişti ki orada bir duvar olduğunu sanmıştı. Kız kapıdan girip arkasına bir kez bakıp içeri girdi ve kapı önceki gibi gizlendi.
Derin derin nefes alıp kendini sakinleştirmeye çalıştı. Çok uzun zaman olmuştu. Aradan kaç sene geçmişti onu görmeyeli? 9? 10?
En son birkaç sene önce Y/N'i kurtarmak umuduyla yetimhaneye gittiğinde görmüştü yüzünü. Margaret'ın eski odasındaki fotoğrafını hayal gibi hatırlıyordu.
4 sene önce oraya gittiğinde Baş Rahibe Margaret'ın öldüğünü, Y/N'in peşine diğer çocukları da takıp gittiğini öğrenmişti. Bir yandan üzülürken bir yandan da kurtulmalarına sevinmiş, onu bulmak umuduyla uzun süre uğraşmıştı.
Nefesini düzene sokup kendine geldi ve sırtını duvardan çekip Y/N'in az önce çıktığı sokağa ilerledi. Yavaş adımlarla ilerlerken tedirgindi. Y/N'in az önceki saldırısından onu affetmediğini anlamıştı.
Duvarın önüne geldiğinde uzun bir süre karşısındaki tuğla benzeri yapıları inceledi. Dikkatle baktığında bunun aslında bir kapı olduğunu görebilse de az önce bu olaya şahit olmamış birinin bunu fark edemeyeceğinden emindi.
Yavaşça kapıyı itti ve duvar açılırken son kez arkasına baktı. Boş sokağı birkaç saniye izledi ve kapıdan içeri adımını attı.
İçerisi beklediğinin aksine ışıklarla donatılmış bir salondu. Odanın tam ortasında büyük ve uzun bir masa vardı.
Şaşkınca içeriye göz gezdirirken odadaki tüm yüzler ona döndü. Kapıyı arkasından kapatmasıyla içerideki herkesin savunmaya geçercesine ellerine silahlarını alması bir oldu. Anlamayarak hafif tanıdık yüzlere bakarken ileride Y/N'i gördü.
Sandalyelerden birine oturmuş ifadesizce ona bakıyordu. Karşısında sarışın bir çocuk az önce kanadığını gördüğü alnına pamuk bastırıyordu.
"Yaklaşma!" Kahverengi saçlı kızın bağırışıyla yutkundu. Burada ölmesi an meselesiydi.
"Bekle Sasha." Y/N'in sesiyle tehditkarca ona bakan kız silahını indirmese de yumuşadı. Levi sadece ne olup bittiğini anlamaya çalışıyordu.