KIŞ MEKTUBU-GİRİŞ
Titrek elleri klavyenin parlak yüzeyinde hızla dolaşırken yaşlar ardı arkası kesilmeden akmaya devam ediyordu. Bulanık görüşü artık yerlerini ezberlediği harflerde dolaşan ellerindeydi. Zihnini boğan, ruhunu dipsiz bir uçurumun kenarına sürükleyen kelimeleri onu boğmadan önce yazıya dökmek istercesine duraklamadan yazıyordu.
Boğuluyorum. Her geçen gün daha anlamsız. Daha acı dolu ve daha yorucu. Artık gözlerimi kapamak, sonsuzluğa açılan boyutun kapılarını aşındırmak istiyorum. Daha fazla acı istemiyorum...
Yaşları akmaya devam ederken elleri ansızın durakladı. Ve son yazdığı cümleyi tekrarladı titrek dudaklarıyla.
"Daha fazla acı istemiyorum..."
Elleri yüzünü örterken artan hıçkırıkları boğazına cam parçaları gibi saplanıyordu. Yutkunamıyor, o cam parçalarını dışarıya atmaya çalıştıkça daha da yanıyordu canı. O, boğazına dizilenlerle yaşamaya mahkumdu...
Hayatını yazmaya, kelimelerle dans etmeye adamış genç bir kız.
Hayatın düzenine karşı yaşayan, başıboş, darbelerin tükettiği genç bir adam.
Ve onların, en az hayatları kadar umutsuz hikayesi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kış Mektubu
RomanceHayatını yazmaya, kelimelerle dans etmeye adamış genç bir kız. Hayatın düzenine karşı yaşayan, başıboş, darbelerin tükettiği genç bir adam. Ve onların, en az hayatları kadar umutsuz hikayesi...