"nasıl beni daha tanımadığım birinin evine gönderebilirsin ya?"
"sus artık hyunjin ya sus kapının önüne geldik bile artık kaçışın yok."
"ya beni öldürürse, ya beni bayıltıp ırzıma geçerse, ya organlarımı çalıp satarsa?"
"öldürmeyeceğinden eminin değilim ama senin bayılacağından ve kalp denen organının pek iyi durumda olmayacağından eminim." hyunjin'in arkasını dönüp "ben geri dönüyorum." demesiyle jeongin onu sweatinin şapkasından tutarak yanına çekmişti.
"ya abicim güvenilmez biri olsa sence seni bırakır mıyım?"
"bırakırsın."
jeongin "o zaman amına koyayım senin yürü." diyerek itekledi hyunjin'i ve zile bastı. hyunjin başını eğmiş kapıyı açan kişinin suratına bile bakmıyordu.
"hoş geldiniz!"
eğmiş olduğu yüzünün hizzasına uzatılan elle kafasını kaldırdı hyunjin. "ben kim seungmin memnun oldum hyunjin."
"kim seungmin mi?" şaşkınlığı bir kilometre öteden belli olabilecek çocuğa güldü seung.
her zaman han jisung'un yanında olan ve bana en az han jisung kadar yardım eden han'ın sevgili çocukluk arkadaşı yüzü ile tanınan ünlü menejer kim seungmin.
"NE?!" hyunjin kapının önünde bağırarak mahalleyi inlettiğinde içeriden sesler gelmişti. ayak sesleri gittikçe yaklaşırken giriş açısına giren bedenle hyunjin kaskatı kesildi. resmen bütün duyu organlarının işlevi kesilmişti. han'ın da ondan eksik kalır yanı yoktu.
"jeongin ben şu an halisü görüyor olabilir miyim?"
ikisininde anlamsız konuşmalarına jeongin ve seungmin kahkaha atmıştı.
jeongin hala olduğu yerden kıpırdamayan hyunjin'e dönerek konuştu.
"ben gidiyorum artık işim gücüm var siz detayları konuşursunuz."
jeongin tam bahçe kapısını açmış dışarıya çıkacakken hyunjin jisung'un suratına bakarak arkasından bağırmıştı. "senin ayağının altını yalayayım ben jeongin"
söylediğine kahkaha atan jisung'un gülüşünde takılı kalmıştı hyunjin'in gözleri. "nasıl bu kadar güzel olabilir?" içinden söylediğini sandığı cümleyi jisung'un "teşekkür ederim" demesiyle sesli söylediğini farkedip, elini utanarak ağzının üzerine kapatmıştı. fakat hala sarhoşmuş gibi hareket edip istemeden ağzına ne gelirse söyleyip kafasına göre hareket ediyordu. jisung'a doğru yürüyüp yüzüne biraz daha yaklaştı. "seni bu kadar yakından görmeyeli uzun zaman olmuştu."
seungmin hyunjin'in ne dediğini farkettiğinde gözlerini kocaman açarak olaya hemen el attı. "fan buluşmalarından bahsediyor. hadi içeriye girelim konuşacak çok şeyimiz var."
***
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
