🍒GAMZELİM🍒

Pasta süsü

Evde oturmuş müzik eşliğinde çizim yapıyordum. Saat bayağı ilerlemişti. Çok güzel çizmiştim diğer çizimlerin yanına bırakıp salona gittim. Babamı Celile halam aradı. Rojbin'in pasta fabrikasında işe başlayacağını söyledi. Babamın eski çalıştığı fabrikaydı. Babam benim de başvuru yapmamı istedi. Onu kıramadım ve kabul ettim. Kadir ustayı aradı. Ve yarın için geleceğimizi söyledi. Bi şeyler atıştırarak odama gittim. Bilgisayarımdan filim açtım. Bu sırada kuzenim Rojbin aradı.
Rojbin: Napıyorsun canım
Şuheda: Napayım sıkıldım filim açtım.
Rojbin: Yarın ne giyeceksin fabrikaya giderken
Şuheda: Bilmiyorum ki siyah pantolon siyah uzun kapişonlu tişörtümü giyerim bide siyah şalımı takarım tatlım sen ne giyeceksin
Rojbin: Siyah pantolonumu Mavi tuniğimi giyeceğim üzerine de siyah şal takarım diye düşündüm
Şuheda: Güzel düşünmüşsün kanka uyuyalım yarın sabah erken kalkacağız uykumuzu alalım.
Rojbin: Haklısın kuzen iyi geceler tatlı rüyalar.
Şuheda: Sanada kuzen

Sabah erken bir saate uyandım üzerimi giyindim ve fırının önüne gittim kuzenim de buraya gelecekti. Servis bizi buradan alacakmış. Kuzenim gelince her ihtimale karşı yanımıza fırından poğaça ve açma aldık.
Servis gelince de bindik. Rojbin bi kızın yanına oturdu. Ben de Bi çocuğun yanına oturmak zorunda kaldım başka yer yoktu kafasını cama yaslamış yolu izliyordu. Fabrikaya gelince kıyafet ve önlük verdiler. Usta kayıt için kimliklerimizi aldı. Sonra başka bir usta gelip yapacağımız işi gösteri ilk başta paketlemede çalışmaya başladık sonra üretim bölümünde ihtiyaç olunca oraya geçip mozaik pasta yaptık. Yapması hiç  kolay değildi. Mola vaktinde kuzenim yeni arkadaşlar edinmişti bile çoktan ben de tek başıma oturmuştum. Ve canım çok sıkılmıştı. Annemi aramaya karar verdim. Sesi üzgün geliyordu. Yakın bir akrabamızı kaybettiğimizi ve İstanbula gideceklerini söyledi. Hamit abi için çok üzülmüştüm bende Eve gitme saati gelince üzerimi değiştirmeye soyunma odasına gittim kuzenim benden daha önce değiştirmişti. Serviste bekleyeceğini söyleyerek gitti. Üstümü değiştirip hızlı bir şekilde servise yürürken bir şeye çarptım. İlk başta duvar sandım canım çok acımıştı.
Şuheda: Bu ne biçim kemiktir.
Hasan: Önüne baksana!!
Şuheda: Ya asıl sen önüne bak!!
Hasan: Üzerime doğru koşturan sensin.
Şuheda: Duvar gibisin maşallah omzunla kafamı kırmayı başardın.
Hasan: İyi misin?
Şuheda: Evet iyiyim geç de olsa sorduğun için sağol!!!
Hasan: Bende iyiyim sağol omzum çıkmadı merak etme!!!
Şuheda: Öküz
Hasan: Sen kendine bak pasta süsü gibisin aynı şu kıyafetlere tipe bak
Şuheda: Ne var kıyafetimde
Hasan: Sorunda orda zaten Ne yok ki!
Şuheda: Ben servise gidiyorum görüşürüz!!!!
Hasan: Görüşürüz?

Rojbin: Kuzen meteorla aran nasıl?
Şuheda: Meteor ne be o ne alaka?
Rojbin: Az önce çarptığın kişiyi diyorum. Çok yakışıklıydı
Şuheda: Duvara çarptım ben sen beni sorma onu sor kafam acıyor benim
Rojbin: Düzelteyim canım meteor
Şuheda: Hiç öyle meteor falan değil öküz gibi aynı hatta öküz gibi tosladı.
Rojbin: Neyse tamam tamam sen önce in kıyafetlerini al bize gel bende sen gelene kadar bir şeyler hazırlarım annemler beraber kalın dedi İstanbul'a gittikleri için
Şuheda: Olur kuzen

Servis ineceğim yere yaklaşmıştı. Meteor beyle aynı yerde indik neden ben meteor diyorsam neyse biraz yürüdüm. Sonra sokağın çok ıssız olduğunu fark ettim biraz korkmuştum. Önüme aniden iki kişi çıktı. O korkuyla fırına doğru koştum takip ediyorlardı. Fırının içine girerken yine bir şeye çarptım düşecekken tutu.
Hasan: Yine mi sen sen sürekli bana çarpacak mısın böyle?
Bi anlık korkuyla ona sarıldım ve ağladım.
Şuheda: Korkuyorum sakın beni yalnız bırakma!!!!!
Hasan: Korkutmak istememiştim. Bırakmam, Özür dilerim.
Şuheda: Senden değil şu arkamdaki beni takip eden kişilerden korkuyorum.
Hasan: İstersen ailenden birini ara gelip alsınlar seni buradan Babanı ara mesela
Şuheda: Cenaze olduğu için İstanbul'a gittiler.
Hasan: Başın sağolsun. Seni evine bırakmamı ister misin?
Şuheda: Adın ne? (meteor)
Hasan: Adım Hasan az önce bir şey dedin galiba ama duymadım, senin adın ne
Şuheda: Benim adım da Şuheda, hayır bir şey demedim
Hasan: Güzel ismin varmış.