0.2

160 23 81
                                    

- boys in the band |pt2|

yüzünde bir şey vardı. evet evet bunu hissedebiliyordu. gözlerini açtı ama karanlıktı.

"günaydın uykucu bey."

elini yüzüne götürüp gözlerini kapatan şeyi çekti. kendi boxerıydı. birden tırsıp gelişi-güzel fırlattı.

"iç çamaşırlarını bir daha dolabımda görmek istemiyorum hyunjin, bu harika ablan ortalığı topluyor ama hizmetçin değil sürekli ayak işlerini yapıyorum, beş yaşındaki bir çocuktan farksızsın. kendin bir şey yapsan bile düzgün yapmıyorsun. gerçi kime konuşuyorsam!"

sus artık diye bağırma isteğini içinde tutarak biraz doğruldu ve ofladı.

"bir kıyafet yerleştirdin diye ölmedin jennie, lütfen kes sesini."

"sana, bana abla diyeceksin demedim mi?!"

elinden fırlayan terliği görünce gözlerini büyütüp odadan kaçtı. ablasını sinir etmeyi çok seviyordu, aralarında iki yaş olmasına rağmen bazen sırf uğraşmak için abla demiyordu. her ne kadar dayak yese ve jennie'nin eli ağır olsa da eğleniyordu.

en sonunda banyoya girip rutin işlerini halledip çıktı. okula daha vakti vardı bu yüzden yavaşça hazırlanıp odasından koridora ilerledi.

"kahvaltı hazırladım. ye, öyle git."

çokta büyük olmayan evlerinin mutfağından seslenmişti jennie.

"sabahları yiyemiyorum biliyorsun"

öğle molasında kantinden atıştırmalık almak için sakladığı parasını kontrol etti. boş ceplerini tekrar karıştırdığında artık tek bir seçenek kalmıştı. çantasını ayakkabısının yanına bırakıp kahve içen jennie'ye yaklaştı. yağcılık yapıp hızlı hızlı konuşmanın zamanı gelmişti.

"canım ablacım senden bir şey isteyebilir miyim? evet bence de istebilirim. acaba pa-"

"yok param falan! ne müsrif birisin, düzgün harcama yapsana."

"ama çabuk bitiyor ben ne yapayım."

jennie kahvesini içerken telefonuna dönmüştü.

"beni ilgilendirmiyor."

hyunjin son kozu için sırtını dikleştirip kapıya doğru ilerledi.

"iyi parasız kalayım, teneffüste aç gezeyim. hava da 32 dereceymiş beden dersimiz vardı, hoca koşturursa bayılırım belki sıcaktan. arkadaşlarımda ödünç vermiyor. zaten hyunjin kim ki? gideyim b-"

"yah, yeter! bıktım şu dramandan."

ablası kıyamayıp kenardaki çantasından para çıkarıp verdi.

"düzgün harcamazsan açlıktan ölsende umrumda olmaz."

hyunjin parayı gördüğü gibi kapmıştı.

"bende seni seviyorum jennie~"

yaklaşıp yanaklarına sulu sulu öpücükler bırakmıştı. jennie ne kadar ittirip tekme atsa da fayda etmiyordu. en son ayağa kalktığında hyunjin kapıya koştu.

given Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin