0.1| Voldemort'un ölümü

282 36 61
                                    

Geldiği sokağa göz gezdirdi Dumbledore. Sprey boyayla duvarlara yazılmış cümleler ve kelimeler, iki katlı lüks evler ve asla yeşilliği eksik olmayan çimler, ağaçlar ve çiçekler.

Gördüğü kişiyle gülümsedi Dumbledore. Gecenin karanlığıyla, o tatlı soğuk hava ile kediye doğru yürüdü. Duvara, kedinin yanına oturdu. Bakmadı ona, ama bir süre sonra konuştu. "Sizi burada görmek ne güzel, Profesör McGonagall."

Kediye döndü gülümseyerek, ama kedi gitmişti. Tıpkı onun gözlerinin çevresindeki çizgileri andıran dört köşe bir gözlük takmış asık suratlı bir kadına gülümsediğini fark etti. Kadının bir pelerini vardı sırtında, zümrüt yeşili bir pelerin. Siyah saçları sımsıkı toplanmıştı. Belirgin bir tedirginlik vardı üstünde. "Ben olduğumu nerden anladınız?" diye sordu. "Sevgili Profesör, hiçbir kedinin bu kadar kaskatı oturduğunu görmemiştim."

Profesör McGonagall, "Bütün gün sizde bir tuğla duvarın üstünde otursaydınız, siz de kaskatı kesilirdiniz," dedi. "Bütün gün mü? Kutlamalara katılmadan mı? Ben buraya gelirken en az bir düzine şölene, eğlenceye rastladım." Profesör McGonagall öfkeyle burnunu çekti. Sabırsızca, "Evet, doğru, herkes kutluyor," dedi. "Biraz daha dikkatli olmaları gerekirdi, ama hayır -Muggle'lar bile bir şeyler döndüğünü fark ettiler. Haberlerinde verdiler." Başını Park'ların karanlık salon pencerelerine çevirdi. "Duydum. Baykuş sürüleri...kayan yıldızlar... Eee, o kadarda aptal değiller. Nasıl olsa bir şeylerin farkına varacaklardı. Kent'te kayan yıldızlar -mutlaka Dedalus Diggle'dır. Hiç akıllanmadı."

Dumbledore, incelikle, "Onları suçlayamazsınız,"dedi. "On sekiz yıldır pek bir şey kutladığımız yok." Profesör McGonagall, "Biliyorum," dedi tedirgince. "Ama dağıtmamız için bir neden değil bu. Resmen düpedüz dikkatsizlik ediyorlar, sokaklara fırlamışlar güpegündüz, sırtlarında Muggle giysileri bile yoktu, dedikodu ediyorlardı." Profesör McGonagall, Dumbledore'un bir şey söylemesini bekledi ama Dumbledore konuşmadı. Öfkeyle devam etti McGonagall, "Sonunda Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen öldü ve-"

"Profesör McGonagall, sizin gibi mantıklı biri onun ismiyle anabilir dimi? On sekiz sene boyunca herkese söyledim. Onu ismiyle anın, Voldemort deyin."

Profesör McGonagall ürkütüğü zaman Dumbledore bunu fark etmedi.

"Kim-Olduğunu-Bilirsin-Sen ismi tamamıyla saçmalıktan ibaret, onun gerçek ismi Voldemort."

"Ama Kim-Olduğunu...Tamam tamam özür dilerim, Voldemort en çok sizden korkardı." Dumbledore gülümsedi ve konuştu. "Voldemort'ta benim bile elde edemeyeceğim güçler vardı."

"Ama siz şeysiniz, siz soylusunuz Dumbledore."

"Ah iyi ki karanlıktayız Profesör McGonagall, yoksa kulaklarıma kadar kızardığımı görürdünüz. Beni utandırıyorsunuz."

"Ben doğruları söylüyorum efendim."

Dumbledore gülümseyen yüzüyle Park'ların evine baktı. "Belki de Voldemort yanlış kişiden korkmuştur, belki de Voldemort'un asıl korkması gereken kişi o evdedir." Dedi gökyüzüne fısıldayarak, ama Profesör McGonagall hiç bir şey anlamadı. Anlayamadığı için kaşlarını çattı ve sorgular bir biçimde Dumbledore'a baktı. "Ne demek istiyorsunuz?" Dumbledore cevap vermedi. Sustu ve Park'ların evlerine bakmaya devam etti.

Profesör McGonagall, Dumbledore kadar sakin değildi, Profesör McGonagall çok sinirliydi, hemde çok. "Sizi anlamıyorum Dumbledore. İlk başta kendinize öldü süsü verdiniz ve herkes -Buna Harry Potter'da dahil- sizin öldüğünüzü düşündü, ama sonra bir gün birdenbire çıka geldiniz ve sizden daha güçlü bir kızın var olduğunu söylediniz. Sonra geldiniz eğitim sistemini değiştirdiniz. Sadece bu yıla özel 17 yaşında olan büyücüleri Hogwarst'a alacağız ve ilk 6 yıllık bir müfredatı tek bir sihirle 17 yaşında olan kişilerin beynine yerleştireceğimizi söylediniz. Şimdi ise Voldemort'un sizden değil başka birisinden korkması gerektiğini söylüyorsunuz. Sizi anlamıyorum artık Dumbledore!" Profesör McGonagall öfke patlaması yaşamış ve yıllardır içinde tuttuğu şeyleri en sonunda Dumbledore'a anlatabilmişti.

Hogwarts || vrosé [ARA VERİLDİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin