0.2| Mektup

149 27 34
                                    

●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Chaeyoung artık kalkmayı düşünüyor musun?" Bayan Park'ın mutfaktan gelen kızgın sesiyle Chaeyoung zar zor kazağını giyerek karşılık verdi. "Geliyorum anne!" Birden ayağının yerdeki telefonuna takılıp düşmesi başını masaya vurması bir olmuştu. "Ah, lanet olsun!" Yerden zar zor kalkarken abisi kapısının önüne geldi. "Savaşma Chae, aşağı in." Chaeyoung abisi Jisung'a garip garip bakışlar atarken Jisung göz devirmekle yetinmiş ve aşağı inip koltukta gazete okuyan babasının yanına gitmişti. "Günaydın baba." Bay Park elindeki gazeteyi indirip oğluna baktı. "Günaydın oğlum." 

Jihyo mutfağa gidip sandalyeye otururken Bayan Park sinirle mutfaktan çıkıp merdivenlerin başında bağırdı. "Tanrı aşkına Chaeyoung neredesin sen!?" Chaeyoung saçlarını taramayı bırakmış ve hızlıca odasından çıkmıştı. "Geldim!" Merdivenlerden inerken tüm aile mutfakta bulunan yemek masasına dizilmişti. Chaeyoung sandalye çekip otururken konuştu. "Günaydın." Herkes hep bir ağızdan "günaydın" derken Chaeyoung'un ablası Jihyo ağzını yaya yaya konuşmuştu. "Her zamanki gibi gene kahvaltıya geç kaldın." Chaeyoung tabağına pirinç keki koyarken konuştu. "Senin gibi akşamlarımı on binlerce erkekle konuşup geçirmiyorum, sabaha kadar araştırma yapıyorum." Bay Park tabağında bulunan kimchi'yi yemek bıçağıyla keserken konuştu. "Büyülere ve iksirlere bu aralar takmış bulunmaktasın." 

"Bize büyü yapacak kesin." Jihyo'nun alaycı tavrına karşılık Jisung konuştu. "Eğer elinde senin adam olman konusunda büyü varsa, bırakalım Jihyo'ya büyü yapsın." Jisung'un korumacı tavrı Chaeyoung'un hoşuna gitmiş ve abisine öpücük atmıştı. "Evlensene sen artık!" Jihyo ikizi Jisung'a sinirle konuşurken Jisung bu lafın altında kalmadı. "Evliliğe ben değil, sen meraklısın Jihyo." Jisung kahve fincanının kulpundan tutup acı kahveyi dudaklarına götürürken bu atışmaya Bayan Park müdahale etti. "Tamam, bu kadar kavga yeter. Chaeyoung bir baksana postacı bir şeyler getirmiş mi?" Chaeyoung zaferle ablası Jihyo'ya kısa bir bakış atmış ve sandalyeden kalkıp koşarak kapının önüne gitmişti. Kapının önünde bir sürü zarf vardı. Hepsini alıp mutfağa gidip babasına verdi. Tekrardan sandalyesine otururken Bay Park gözlüğünü takıp zarfları tek tek bakmaya başladı. "Aaa Lee Ji-eun ve Yeo Jin-goo en sonunda evleniyorlar. Bize düğün davetiyesi yollamışlar." Bayan Park duyduğu haberle gülümseyip konuştu. "Onlar çok yakışıyor, bize düğün davetiyesi yollamaları ne güzel." 

"Jisung şirket sana bir zarf yollamış, al." Bay Park'ın uzattığı zarfı alıp açtı Jisung. "Jihyo bir arkadaşın sana zarf yollamış." Bay Park'ın uzattığı zarfı Jihyo alırken Jisung konuştu. "Kim bilir ne var içinde." Jihyo zarfı okurken konuştu. "Bir arkadaşım benle ders çalışmak istiyor." Chaeyoung alayla sırıttı. "Konu ne? İnsan anatomisi mi?" Chaeyoung ve Jisung kahkaha atıp beşlik çaktığında Bayan Park konuştu. "Atışmayın!" Bay Park, Chaeyoung'a zarf uzatırken konuştu. "Birileri sana zarf yollamış Chae." 

Chaeyoung zarfı alırken Jihyo bunu fırsat bilip konuştu. "Galiba sadece bir tek ben insan anatomisi çalışmayacağım." Jisung kaşlarını çatıp Jihyo'ya baktı. "Kes sesini!" Chaeyoung yüzünü buruşturdu. "İğrençsin Jihyo." Bayan Park gergin havayı dağıtmak için konuyu değiştirdi. "Chaeng zarfta ne yazıyor?"

Hogwarts || vrosé [ARA VERİLDİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin