0.4| Dokuz üç çeyrek treni

130 22 31
                                    

●

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Hogwarts Ekspresi 10 dakikaya kalkıyor!" Görevlinin sesi her yere doğru yayılırken Chaeyoung ağzı açık bir şekilde peron dokuz üç çeyreğe bakıyordu. "Böyle bir peronun olduğunu bilmiyordum." Chaeyoung'un mırıldanması üzerine Hagrid gülümsedi. "Ben seninle gelemeyeceğim. Bavuluna al ve içeriye geçip istediğin bir yere otur." 

"Sen neden gelmiyorsun?" Chaeyoung'un üzgün sesine karşılık Hagrid dizlerinin üzerine biraz çömelip Chaeyoung'a yaklaştı. "Söz veriyorum trenden indiğin zaman seni karşılayacağım. Korkma ve arkadaşlar edinmeye çalış tamam mı?" Chaeyoung kafasını salladığında Hagrid "Güzel." dedi. 

Chaeyoung Hagrid ve Jisung ile vedalaştıktan sonra trenin içinde gezinmeye başladı. Bir kapıp açtı ve geçip örtülü kuşetli koltuğa oturdu. Bavulunu yukarıya koyup dışarıya bakınmaya başladı. Hayatı tam tamına bir hafta içerisinde değişmişti ve bunun şokunu atlatamadan bir okula başlayacaktı. İlk başta Hagrid geldi, sonra Dünyanın En Güçlü Asası Mürver Asa'ya sahip oldu, kütüphanenin içerisinde uçuşan kitaplar yetmiyormuş gibi birde tanımadığı etmediği bir çocuk ona kitap alıp aptal saptal konuşmuştu. Çıldırması an meselesiydi. 

"Burası boşsa geçip oturabilir miyiz?" Yan taraftan gelen ince ses ile kapıyı açmış uzun pembe saçlı, kısa boylu kıza baktı. Sağ tarafında uzun boylu, siyah uzun saçlı bir kız varken sol tarafında ise kısa boylu, ön tarafları sarı arka tarafları ise siyah saçlı olan esmer tenli bir genç kız vardı. "Tabii." Chaeyoung'un konuşması üzerine pembe saçlı kız Chaeyoung'un karşısına otururken gri saçlı kız Chaeyoung'un yanına diğer kız ise gri saçlı kızın yanına oturmuştu. 

Gri saçlı kız çatık kaşlarla Chaeyoung'a bakarken Chaeyoung ürkmüş ve bu bakışlardan rahatsız olmuştu. Pembe saçlı kız hemen durumu düzeltmek adına konuştu. "Tanışalım mı? Ben Sana bu Jennie o da Lalisa." Lalisa hala daha Chaeyoung'a öyle bakarken Chaeyoung yutkunmuş ve konuşmuştu. "Memnun oldum."

Chaeyoung'un konuşması biter bitmez Lalisa Chaeyoung'a kötü kötü bakarak konuştu. "Altı yıllımı Hogwarts'a adamış bir kız olarak söylüyorum seni görmedim. Kimsin sen?" O an Hagrid'in Madam Malkin'in Her Duruma Göre Cüppeleri dükkanında söyledikleri Chaeyoung'un aklına geldi. "Gideceğin yerde çok ünlüsün Chaeyoung. Herkes senin varlığının haberinde. Sadece dış görünüşün bilinmiyor. Herkes seninle arkadaş olmak isteyecek ama sakın kimseye güvenme. Özellikle Slytherin'den uzak dur. Orası tehlikeli Chaeyoung, hemde çok..."

"Kendimi tanıtmadım kusura bakmayın," Chaeyoung oturduğu yerde dikleşip Lalisa'nın gözlerinin içine baktı. "Ben Park Chaeyoung." Lalisa'nın çatık kaşları şaşkınlıkla havalanırken Sana'nın ağzı açık kalmış, Jennie'nin ise elinde bulunan okuma kitabı yere düşmüştü.

O an bu dört kızın kaderi birbirine bağlanarak bir kör düğümü oluşturdu. Asla çözülemeyecek olan bir kördüğüm...

☙☙☙☙☙☙☙☙☙☙

"Park Chaeyoung ünlü oldu, ne kadar da garip." Scorpius Hyperion Malfoy'un konuşması üzerine Taehyung sadece göz devirmekle yetinmişti. Kim ailesi ve Malfoy ailesi bu kadar yakın olmasaydı Taehyung hiç düşünmeden Scorpius'u öldürürdü. Ondan ölesiye nefret ediyordu. "Boş versene?" Kim Jisoo ikizinden farksız olan siyah saçlarını geriye doğru atarken konuştu. Kim Taehyung ve Kim Jisoo ikizlerdi. Taehyung'un aksine Jisoo, Scorpius ile iyi geçinirdi. 

Kim Taehyung komple siyah giyinmişti. Siyah gömlek, siyah pantolon ve siyah ceket. Kim Jisoo da ikizine ayak uydurup siyah bir mini ceket elbise giymişti. Siyah dalgalı saçları öne akarken Scorpius ona hayranlıkla bakıyordu. Belki de Kim Taehyung bu yüzden sevmiyordu Scorpius Hyperion Malfoy'u, ikizine yavşadığı için.

Taehyung omzunda hissettiği el ile sıçradı. "Neden bu kadar gerginsin?" Joohyun Taehyung'un yanına oturarak konuştuğu zaman Jisoo göz devirdi. Kim Jisoo, Joohyun Riddle'dan ölesiye nefret ediyordu ve onu bitirmek için canını bile verebilirdi.

Taehyung omuz silkip Scorpius'a bakmaya devam etti. Kim Jisoo bulunduğu ortamdan kurtulmak için etrafa bir göz attı. Kimin yanına gitsem diye düşünürken Ravenclaw Öğrenci Başkanı Min Yoongi'yi görünce sırıttı. Yoongi lavaboya doğru ilerlerken Jisoo kalkıp konuştu. "Lavaboya gidiyorum." İkizi başını sallayınca Jisoo lavaboya doğru ilerlemeye başladı. Gözlerinin rengi yavaş yavaş değişip yeşil rengini aldı. 

Erkekler lavabosuna girince kapıyı kapattı ve yaslandı. "Neden geldin?" Yoongi aynadan arkasında kapıya yaslanmış Jisoo'ya doğru konuşurken Jisoo sırıttı. "Canım sıkıldı." Yoongi tek kaşını kaldırarak "Joohyun mu?" dedi. Jisoo derin bir nefes alıp kafasını salladı. "Bu iş canımı sıkmaya başlıyor Yoongi. Joohyun'un ikizimin dibinden düşmemesi canımı sıkıyor. Ölsün istiyorum." Yavaş yavaş Yoongi'ye doğru yaklaşmaya başladı. "Bana onu bul Yoongi. Bana Chaeyoung'u bul. Joohyun'u öldürebilecek tek kişi o."

Yoongi arkasına dönüp dibine kadar gelmiş olan genç kıza baktı. "Chou Tzuyu'yi ölmesini sağladığın gibi Joohyun'un da mı ölmesini sağlayacaksın?" Jisoo duyduğu laflar karşısında kaşlarını çattı. Yoongi'nin neden böyle bir şey söylemesine anlam veremedi. Sonuçta Tzuyu'yi beraber öldürmüşlerdi. "Tzuyu'nin ölümü bir kaza oldu. Ayrıca bana yardım ettin, Tzuyu'yi gömen sendin."

"Şimdi suçu bana mı atıyorsun?" Yoongi alayla sırıtırken Jisoo konuştu. "İkimizin suçu Yoongi, ikimizin! Ayrıca konu Tzuyu değil Joohyun. Eğer bana Park Chaeyoung'u bulmazsan Seungwan'ı öldürdüğünü herkese söylerim."

"Kimse senin gibi bir Slytherin öğrencisine inanmaz Jisoo." 

"Asan, onu hatırlıyor musun? Onunla Seungwan'ı öldürmüştün. O asa bende Yoongi. İnan bana o asanın Uluslararası Büyücülük Konfederasyonu'na gitmesini istemezsin. Bu sana son ikazım; bana Chaeyoung'u bul ya da Azkaban Tutsağını boyla!" Jisoo arkasını dönüp giderken Yoongi oflayıp kapıya tekme attı. Bu iş artık canını sıkmaya başlıyordu. Her zaman Jisoo'ya karşı kaybetmek zorunda mıydı?

Bir kaç dakika sonra Yoongi de lavabodan gidince iki kabinin kapısı aynı anda açıldı ve içeriden Jeon Jungkook ve Park Jimin çıktı. İkisi de duyduğu şeylere karşı birbirlerine şaşkınlıkla baktı. 

Savaş yakındı ve çok yakında kıyametler kopacaktı.

Savaş yakındı ve çok yakında kıyametler kopacaktı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Scorpius Hyperion Malfoy'umuz da bu.

Kitapta şu shiple alakalı şöyle bir sahne görmek istiyorum dediğiniz yer varsa buraya yazarsanız çok sevinirim. 

Bu bölümde vrosé sahnesi yoktu. İlerki bölümlerde bol bol göreceğiz. Asıl hesabım @nursanam bakarsanız sevinirim.

Hogwarts || vrosé [ARA VERİLDİ]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin