*************************
Gene bir gün daha olmuştu yanım da uyuyan Kai'nin yanağını öpüp aşağı indim çocukların da seveceği kreplerden yapıp mükemmel bir sofra hazırladım...
Kai ile kahvaltı ederken çoktan Bom ve Youngjae kahvaltı etmişti Jae gelip Youngjae'yi almıştı Bom televizyon izlerken ağzımı silip Kai'ye baktım bana bakarak gülüyordu
-Yah! Bu kadar komik olan ne?
-Ahaha dün gece çok içtin ve saçmaladın
-Mesela?
-Mesala... Kucağıma çıkıp beni öptün sonra geçmişi anlattın eve gelince yatağa beni itip "Seni hissetmek istiyorum!" Dedin dua et hamilesin yoksa sarhoşluğundan yararlanırdım
-Yah! Pis sapık git giyin bugün Bom'u sen okula bırakıcan
-Peki, benim güzel karım
-Git! Git!
Dedim Kai kahkaha atıp yanağımı öptü ardından gitti masayı toplayıp Bom'u giydirdim Kai aşağı inip dudaklarını uzatınca beslenmeyi boynuna astım
-Güle güle
dedim Bom beni öpüp suratını asan Kai'nin elinden tutup gitti yatak odasına gidip mavi kot pantalonum ve pembe uzun kollu tişörtümü giyip spor ayakkabılarımı giyip gitarımı aldım ve evden çıktım arabama bindim ve gitarı yanımdaki ön koltuğa koyup arabayı çalıştırdım...
Kursa gelince her kese günaydın demiştim Müzik sınıfına girip bu sefer liseli öğrencilere ders vericektim...
Dersler bitmişti saat dokuz'a yaklaşıyordu Lay oppa ile konuşa konuşa otoparka gelmiştik birbirimize veda edip arabalarımıza bindik...
Eve gelip hazırlanmıştım Beyaz fazla mini olmayan kollu elbise giymiştim Kai bu sefer lacivert takım elbisesini giymişti ve Yejin gidip Youngjae'yi getirmişti ikisi oyun oynarken Yejin üniversite sınavı için test çözüyordu Kai'nin koluna girip çıkmadan önce çocukları öptük ve evden çıktık bu sefer benim arabama binmiştik...
Goya restorant fazla şık ve kalabalıktı bütün ülkelerden dünyaca ünlü aşçılar ve gurmeler gelmişti Baekhyun ve Chanyeol oppa bir köşede agobun kazı gibi yerken biz etrafı geziyorduk bu sırada sahnedeki orkestra susmuş ve yerine Sunucu çıkmıştı basın fotoğraf ve video çekmeye çalışırken
-Geldiğiniz için hoş geldiniz sayın konuklar ve değerli basın mensupları bu akşam ki fuarımızı umarım beğenmişsinizdir? Aramızda çok genç,güzel,başarılı ve Koreli bir aşçı var kendisi İsviçrenin ve dünyanın en genç aşçısı yirmi dört yaşında ki yetenekli Chon hee duyduğumuza göre sesin güzelmiş bizim için bir şarkı söyler misin?
Dedi ben şaşırmıştım Koreli ve ismi Chon hee belki de tesadüfdü Chon hee unni olamazdı! O müzisyen olmak isterdi aşçı değil! Alkışlar ve tezerrahutlar gelirken sahneye uzun boylu,dolgun dudaklı,şık ve asil biri çıktı mikrafona eğilip
-Öncelikle hepinize geldiğiniz içim teşekkür ederim beni sevdiğiniz ve desteklediğiniz için hepinize minnettarım ben Chon hee cloud yaklaşık dokuz yıldır İsviçre'de yaşıyorum Koreliyim ve uzun zamandır Kore'ye gelmedim burada olmak benim için bir onurdur isteğiniz üzerine size John lewman-All of me söylemek istiyorum
-Söyle! Söyle! Söyle
Diye bağırırlarken gülümsedi ve orkestra başlarken
- What would I do without your smart mouth?
-Drawing me in, and you kicking me out
-You got my head spinning, no kidding, I can't pin you down
-What's going on in that beautiful mind?
-I'm on your magical mystery ride
-And I'm so dizzy, don't know what hit me, but I'll be alright
-My head's underwater but I'm breathing fine
-You're crazy and I'm out of my mind
-Cause all of me
-Loves all of you
-Love your curves and all your edges
-All your perfect imperfections
-Give your all to me
-I'll give my all to you
-You're my end and my beginning
-Even when I lose I'm winning
-Cause I give you all of me
-And you give me all of you, oh...
Söylerken bunun o olduğunu anladım bu bizim unnimiz Chon Hee'di sesi eskisi gibi güzeldi. Onu dinlerken Sehun ve Kris herkes gibi susmuş onu dinliyordu. Şarkısı bitince.
-Teşekkürler, iyi eğlenceler diliyorum bütün konuklara. İyi geceler.
Dedi ve indi. Bu sıra da Sehun ve Kris ortada yoktu...
*******************************
-Otele bırakıyım mi seni?
-Teşekkürler Jay ama gerekmez.
-Peki,bu ara da çok güzel olmuşsun ve sesin çok iyiydi.
-Sen de çok yakışıklı olmuşsun.
-JAY!
-Oh,gitmeliyim sonra görüşürüz.
-Görüşürüz.
Dedim. Yorulmuştum. Jay ile dokuz yıldır arkadaştık. Müzik akademisini bırakıp aşçılık okuluna gitmiş ve başarılı bir aşçı olmuştum. Boş koridor da giderken arkamdan bir ses duydum.
-CHON HEE!
Dedi biri. Bu ses tanıdıktı. Arkamı dönmemle onu gördüm. Bir şey dememe izin vermeden dudaklarıma dudaklarını bastırdı. Onu özlemiştim. İlk aşkımı bırakıp gitmek ve onu unutmak çok zordu. Onu itemiyordum. Dokuz yıl sonra ilk kez hasret olduğum bedeni, kokuyu ve dudaklarını tadıyordum. Bu anı hafızama kazımak ve sonsuza kadar unutmak istemiyordum. Benden ayrıldığın da alnını alnıma yasladı.
-Chon Hee CLOUD.
-Oh Sehun.
-Seni özledim
-Seni özledim...
*******************************
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAD BOYS
Fanfiction"Okulun kötü çocukları Exo çetesi ve onların en yakın arkadaşı JB ile üç sevimli ve masum kızın arasında en kötü ne olabilirdi ki?" ©TÜM HAKLARI SAKLIDIR