BAD BOYS

Part 5.

*****************************

Ağzımdan minik bir inilti kaçtı Kai boynumu emerken telefonu çaldı telefon ısrarla çalıyordu küfür ederek telefonu açtı

-Su doğru zamanda aramalısın dostum!

-.....

-Ne?

-......

-Hay! Lanet olsun!

-....

-Adresi ver!

-.....

-Peki hemen geliyorum!

Dedi ve telefonu kapatıp ceketini giydi dudaklarıma minik bir öpücük kondurup

-Bebeğim! Sen keyfine bak ben hemen gelicem gelince yarım kalan işimizi hallederiz

dedi ve gitti ayağa kalkıp masadaki yazılı adrese baktım gitmeli miydim?...

*******************************

-Yah! Sehun bana bakıcağına derse bak!

-Ders senin kadar çekici değil!

Dedi gülümseyerek. Kahkaha attım

-Bay Oh lütfen beni altınız da inlettiğiniz sürtükler ile karıştırmayın!

Dedim sinirle Sehun aramızdaki mesafeyi yanıma gelip kapatarak

-Bu yüzden çekici geliyorsun ya bana!

Dedi dudaklarıma eğilicekken telefonu çaldı

-Hay! Ben bu telefonu sikiyim!

Dedi ve telefonu açtı

-Ne var?

-....

-Ne?

-....

-Geliyorum!

Dedi ve kapattı deri ceketini giyip gidicekken bileğinden tuttum

-Hey! Ders var nereye gidiyorsun?

-O siktiğimin dersinden daha önemli işlerim var kızım anlıyor musun?

Dedi ve kolunu hızla çekip kapıyı sertçe kapattı çantamı aldım ve kapıdan çıktım o ise çoktan gitmişti..

Okul da sıram da oturuyordum Bae sunny yoktu Ka eun gelip gülümsedi

-Anlat! Ka eun!

-Kai beni bırakıp gitti!

Dedi ağlamaklı bir ses tonuyla

-Beni de!

Dedim ve kitabıma gömüldüm

Ka eun beni dürttü

-Yah!

-Ne?

-Sanırım onlar cidden kötü çocuklar!

Dedi üzgün bir şekilde onu alkışlayıp

-Bravo! Nasıl anladın?

-Bak!

Dedi ve başıyla Kai ve Sehun'un kızlarla gülüşmelerini gösterdi sinirle yumruklarımı sıktım neden sinirleniyorsam? O benim hiç bir şeyim değildi! Beni de diğer lanet olasıca sürtükler gibi görüyordu! Benimle oynuyordu! Neden üzülüyorum ki? Ben ona aşık olamam olmamalıyım!..

Tenefüste her kez bir işle meşgul olurken Kai kendini Ka eun'a affettirmek için peşinde koşuyordu etrafıma bakarken biri elleri ile gözlerimi kapattı

-Bae sunny

Ses yok!

-Insoo!

Ses yok!

-Chang min!

Ses yok!

-Sungjae

Ses yok!

Ellerini hızla çekti

-Dört isim saydın ve bir Benim ismimi söyleyemedin! Unuttuysan söyliyim ismim Seyong!

Dedi yerimden kalkıp hızla boynuna sarıldım

-Seni çok özledim

-Ben de seni bebeğim!

Dedi geriye çekilince omzuna hafif hafif yumruk atarak

-Neden haber vermedin?

-Süpriz yapmak istedim

dedi o muhteşem gülümsemesiyle vee ortalarda olmayan kızımız Bae sunny geldi

-Merhaba Chon hee kim bu?

Dedi onu süzerek. Gülümseyerek koluna girdim Seyong çocuk gibi olmamı sağlayan tek kişiydi

-Sen tanımazsın bu benim her şeyim Seyong!

-Memnun oldum

-Ben de

dedi ve el sıkıştılar tanıştıktan sonra Seyong ile bahçeye çıktık koluna yaslanıp

-Neden İsviçre'den geri döndün?

-Ne o yoksa sevinmedin mi?

-Hayır,hayır tabi ki de sevindim ama sen üniversiteyi İsviçrede okumayı istiyordun ya?

-Senin için geldim!

-Huh?

-Senin için geldim

dedi gökyüzüne bakarak

-Benim olanı almaya geldim!...