çocukumsu adam

27 3 2
                                    

Bu bölüm biraz fazla yazmış olabilirim sayın okuyucularım affedin beni kdmfkrmfkd

Elif'ten;

Onuncu kez çalan alarmı içimden küfrederek kapattım bugün cumartesiydi ve okul yoktu bu alarmin çalmaması lazımdı hiçbir şeyin uykumu bölmesine izin vermeden gözümü tekrar yumdum. Taa ki telefonum çalana kadar kim olduğuna bakmadan kulağıma götürüp konuşmasını bekledim ama karşımdaki kişi konuşmak yerine boğazını yırtacak derecede bağırıyordu kim olduğunu tahmin bile etmeden Rabia olduğunu anladım.

Rabia: NERDESİN SEN BUGÜN SINAV VAR!

Elif: nEEEE ama bugün cumartesiii

Rabia: KIZIM TIR CARPMASİ SANA İYİ GELMEMİS ANLAŞILAN KOŞ HAZIRLAN GEL HEMEN OKULA

Hemen telefonu kapatıp takvime baktım ve evet cumam mübarek olsun. Abdestimi alıp hızlıca giyinmek için ütülü olan kısımdan elime ne geçerse aldım giydim tam çıkıyodum ki kapıyı açınca saçımda rüzgar hissettim. Allah benim belami vermesin ya cidden eşarp yapmayı unutmuş olamam o kadar salak olmayayım Allah'ım nolur yaa..

Kendime söylenmelerim şalımı yapıp durağa gidip dolu otobüsü görene kadar devam etti.

-Arka tarafa doğru ilerleyin-
Her gün istisnasız duyduğum sesle günün karmaşası başlamıştı.
İçimden inşallah çok geç kalmamışımdır diye dua ederken telefonum çalmaya başladı. Mecbur bir elimi çantama atıp aramaya başladım tam telefonu elime aldım derken şoför ani fren yaptı ve arkamdaki insanın ayağına çok feci şekilde basıp üstüne düşüyodum. Canım telefonum bunu fırsat bilip kaçmış. farkedince telefonum nereye gitti ya diye sesli şekilde yere bakiyodum ki karşıdan bı kız bu sizin mi diye gösterdi ay evet benim diyerek hemen hızlıca elinden aldım.

Otobüsten indim hızlı hızlı yetişmeye çalışırken tekrardan telefonum çaldı. Gördüklerim bir anda yolun ortasında durmami sağladı ama aynı anda sırtıma duvar çarpmıştı..
NEE en son duvar çarpmıştı dediğimde hastanelik olmuştum ama bu duvar tekrar geri çekildi. Hızlıca arkamı döndüm ve karşımdaki kişinin yüzünü görebilmem için kafamı yaklaşık yirmi santim yukarı kaldırdım bana çatık kaşlarla bakan ve sinirden dişleriyle dudaklarını ısıran muhtemelen yirmili yaşlarda bir çocukumsu adam vardı

çocukumsu adam :yine mi sen yaa bu iki oldu ne zaman insan gibi yürümeyi ve durmayı öğreneceksin!

ben: ne demek iki oldu? Sen kimsin ya ne biçim konuşuyosun tanımadığın insan hakkında

Çocukumsu adam: birincisi otobüste resmen üstüme düşecektin ayağımı felç ettin arkanı dönüp özür bile dilemeden indin ikincisi ise daha doğru dürüst yolda yürümeyi bile bilmiyorsun

Ben: şoför otobüsü kullanmayı bilmiyorsa ben napabilirim ayrıca arkamda gözüm yok nerden bileyim senin dibimde yürüyeceğini ?

Ben bunları sayarken çocuk bana sinirle eğilip senin gibi küstah insana harcayacak vaktim yok diyerek hızla yanımdan geçti.
Bende arkasından asıl sensin küstah diye bağırdım o kadar çok kendimi kaptırmışım ki bi amca gelip seni rahatsız ediyorsa polisi arayalım kızım diye sordu.

Amcayı güzel şekilde geri çevirdim ve Allah'ın belası olan telefon tekrar çaldı bu sefer telefonumun ekranına bakıp kırık camı gördüm bütün bu tartışmanın sebebi kırılmış olan telefon camımdı.
Sinirden ağlayarak telefonu açtım zaten ebrar aramıştı. olanları kabadan anlattım. Telefonda konuşurken hem ağlıyodum hem de hızlı hızlı okula yetişmeye çalışıyodum yanımdan geçenler sürekli bana bakıyordu şuan ki tipimi görmek bile istemiyorum.

Sınavdan çıkar çıkmaz kızlarla kritik yaptıktan sonra ev yoluna koyuldum. Okul bitmek üzereydi zaten sadece son sınavlar ve stajlar vardı malûm ilahiyat fakültesinin beşinci yılında olduğum için son aylarımı yaşıyordum.

Eve giderken kulaklığımı kulağıma taktım gelen otobüse bindim ve müziklerden rastgele bir şarkı seçtim ve haykirmamak için kendimi zor tuttum. Hayır yani o kadar şarkının arasından "ağrı dağı remix" çıkmazdı..

Kafamda ebrarin ne yemek yaptığı düşüncesi dolanırken bugünkü çocuk geldi aklıma pardon "çocukumsu adam" ay salak şey ya hayır yani ben azıcık garip davrandım diye neden küstah oluyorum of yine sinir geldi Allah'ım nolur gitsinler sabah yeterince ağladım zaten sinirden bari şimdi otobüste rezil olmayayim.
Gerçi otobüste ağlamaya alıştım ama olsun neyse kafamda konuyu değiştirirsem sinirim gider diye yemek düşünmeye başladım. İnşallah karnıyarık yapmıştır ya bide pirinç pilavı bende cacık yaparım yanına ohh. İyiki marifetli arkadaşım var yoksa bu hayat çekilmezdi

Evde şuan bugün olanlar konusuluyodu. Abike teyze bizi evine davet etmiş bende sabahki olayı anlatiyodum heyecanlı heyecanlı

Ebrar: bu kadın niye bu kadar yakın davraniyo bize hayır yani tır çarptığında ölseydin de bana acisaydi neyse

Ben: ula öleyim istersen deneyelim bi yine aynı mi davranacak

Ebrar:  neyse boşver şimdi ölmeyi benim yarın veli toplantim var ancak akşama gidebiliriz dedim zaten senin de yarın tatilin diye düşünüp kabul ettim kadın akşama yemeğe bekliyo bizi

Ben: benlik sıkıntı yok ya bide o kadının yemeğini tadariz beleşe karnımız doyar

Ebrar'ın şu kafaya ne zaman gelirim tahmini demesiyle sen bu kafayı çoktan aştın da çalışmaktan farketmiyosun diye cevabini verdim

Akşam her zamanki gibi yürüyüşe çıktık.. bursa sokaklarında yürümeyi ikimizde çok seviyoruz zaten genelde ikimiz hep aynı şeyleri seviyoruz bunları düşünürken birden önümde yürüyen Ebrara sevgi patlaması yaşayıp sırtına atladım ve yanağından öptüm.

  MAVİ ŞEHİR   -TEXTİNG-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin