Bölüm 2

56 6 19
                                    

Yeni hikayemizin ikinci bölümüyle tekrar  sizlerle buluşuyor olmak benim için çoook çooook güzel😍😍😍💜

Sizleri fazlasıyla özledim 😇🌸

Yorumlarda buluşalım🌸💜
Keyifli okumalar 🌸

Bölüm 2

-- Kral Kim Taegun Dönemi * Tahttaki Onaltıncı yılı* ---

-Oğlu Prens Kim Jaewan
-Kızı Prenses Kim Yesul

~ Preses Kim Yesul 'den ~

O günü hatırlıyordum. Sevdiğim bir şeyden mahrum kalışımın ilkini hatırlamazsam o ana ihanet etmiş olurdum elbet.

Sabah gözlerimi araladığımda Dadı Kang'ın sıcacık gülümsemesi ile saçlarımı okşadığı o an...

" Prensesim bugün oldukça önemli bir gün. Biliyorsunuz değil mi?" dediğinde çocuk aklımla o günün ne kadar önemli olduğunun farkında olmadan başımı hızla sallamıştım.

O gün büyükannem ve büyükbabamın ölüm yıldönümleriydi. İkisinin aynı gün ölmeleri çok garip gelmiş ve nedenini Dadı Kang'a sormuştum o zamanlar. O da birbirini seven insanların ölümle bile ayrılmayacağını söyleyerek burukça gülümsemişti.

" Siz acaba kilo mu aldınız?"

Sözlerini söylerken Dadı Kang, hanbok'umun ipini bağlamış ben de kıkırdamıştım.

" Saray aşçısı çok güzel yemek yapıyor. O yüzden..." dedim.

O da gülmüş ve başını sakince sallamıştı. Aslında çok yaşlı biri değildi Dadı Kang. Lakin ağır duruşu ve sakinliği ona büyük bir olgunluk katıyordu da.

" Büyüyünce ben de öleceğim değil mi?" diyerek ayakkabımı giydiren Dadı Kang'a baktım. O ise gözlerini kaçırmış ve yavaşça yutkunmuştu.

" Prensesim henüz çok zamanınız var. Güzel şeyler düşünün. Ölüm elbette her insanın ortak sonu. Önemli olan ömrünüzü çiçekli anılarla doldurmak."

Gülümsedim. O zamanlar çiçekli anıların ne demek olduğunu bilmiyordum.

Kıyafetimi giydiğimde sakince elimi tutup kapıyı açmıştı.

" Şimdi AnaKraliçe ve Kral'ımızın huzuruna gideceğiz. Lütfen size öğrettiklerimi unutmayın. Saygılarınızı sunup selam vermelisiniz. Kahvaltımızı da kibarca yapacağız anlaştık mı?"

Beni tembihlerken bir yandan da kenarlardan çıkan saçlarımı hızlıca düzeltiyordu.

" Tabii ki de. Bugün babam çok üzgün olur değil mi? Ona güç vermek için güzelce ona sarılacağım."

Sözlerim biter bitmez Dadı Kang burukça gülümseyerek yanağımı okşadı.

" Lüften kalbinizin hep böyle güzel kaldığından emin olun Prensesim. "

Demişti ama sözlerindeki o naiflikle birlikte gelen burukluğu yaşımın haylazlığından mıydı bilmiyorum lakin anlamamıştım. Şimdi düşününce belki de o gün, yıllar sonra olacakları kestirmişti Dadı Kang...

Yavaş adımlarla anne ve babamın bulunduğu saraya gitmiş, saraydan içeriye girmiş ve kapının önünde durmuştuk.

" Majesteleri! Prenses Kim Yesul ve Dadı Kang huzurunuza gelmek için izin istiyorlar!" diyerek güçlü sesiyle babama seslenen kapı görevlisine bakıp gülümsedim.

" İçeriye alın!"

Babamın gür sesi de sarayda yankılandığında içimdeki mutlulukla ellerimi önüme bağlayıp hizmetlinin kapıyı açmasını beklerken sessizce bakıp konuştum.

100 WaysHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin